14-28 Mayıs seçimlerinde sandığa gömülen zillet paydaşları, yeniden bir araya geliyor. ‘Kumar ve noter masası’ diyerek zehir zemberek sözlerle hedef aldığı 6’lı masaya defalarca geri dönen İP lideri Meral Akşener’in CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile bir defa daha ittifak kararı aldığı öne sürüldü. Ballı ihaleler ve yandaş kadrolaşma ile talan ettikleri büyükşehirlerdeki rant düzeninin sürmesi için kolları sıvayan İP cephesi, Adana, Mersin ve Manisa gibi illerde kendi adaylarının desteklenmesi talebinde bulunurken, İstanbul ve Ankara’yı kaybedeceğini anlayan CHP’nin teklife sıcak baktığı ifade edildi.

Seçimlerde sandığa gömülen ve aldıkları hezimetin ardından nedamet getirerek bir daha ittifak yapmayacaklarını öne süren zillet paydaşları, yeniden bir araya geliyor. ‘Kumar ve noter masası’ diyerek zehir zemberek sözlerle hedef aldığı 6’lı masaya defalarca geri dönen ve partisinin olağan kurultaydaki konuşmasında, “İnsafınız kurusun. Neymiş? İstanbul, HDP sayesinde kazanılmış. Haydi o zaman bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum” ifadeleriyle CHP’ye yönelik ağır eleştirilerde bulunan İP lideri Meral Akşener ve ekibi, bir kez daha çark etti. CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ile İYİ Partili mevkidaşı Burak Akburak’ın görüşmesinden sonra bir araya gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Akşener’in bir kez daha ittifak kararı aldığı öne sürüldü. Yerel seçimlerin ufukta görülmesiyle telaşa kapılan ve ballı ihalelerle, yandaş kadrolaşma ile talan ettikleri büyükşehirlerdeki rant düzeninin sürmesi kolları sıvayan İyi Parti cephesi, Adana, Mersin ve Manisa gibi illerde kendi adaylarının desteklenmesi talebinde bulunurken, İstanbul ve Ankara’yı kaybedeceğini anlayan CHP’nin teklife sıcak baktığı ifade edildi.

CHP ve İP arasındaki ittifak flörtünü değerlendiren Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran, şu değerlendirmelerde bulundu: “O masayı kendi iradeleriyle kurmadılar ki kendi iradeleriyle bozsunlar. Öyle olsa, Meral Akşener, ‘kumar masası’, ‘terör masası’ diye yıkıp gittiği masaya geri dönmezdi. Ama aradan 72 saat geçmeden, Kılıçdaroğlu’nun tabiriyle ‘tıpış tıpış’ geri döndü. Bu çıkışları kendi tabanlarının gazını almaya yönelik. Çünkü onların o masayı dağıtacak iradeleri yok. İster adına ‘üst akıl’ diyelim ister ne dersek diyelim, o masayı kuran akıl onlara izin vermediği müddetçe o masa dağılmaz. Üst irade istemediği müddetçe o masadan hiçbir karar çıkmaz. Biliyorsunuz önceki seçimde Kemal Bey, SP, DEVA ve Gelecek Partisi gibi yüzde birlik partilere onlarca milletvekili vermişti. Şimdi de ittifak uğruna İyi Parti’ye Adana’yı, Mersin’i, Manisa’yı vereceği söyleniyor. Bunların kendi aralarında görüşür ama son sözü bunlar değil, bunlara sahipleri söyleyecek. Sahipleri ne derse o olacak. İyi Parti birkaç belediye için yeniden HDP ve CHP ile aynı masaya oturacak. Durum bundan ibaret.

Bu pazarlıkları geçtiğimiz genel seçimlerde de görmüştük. Mesela işte yüzde 1 oyu bile olmayan partilere kırka yakın milletvekili kazandırdılar. Geçtiğimiz yerel seçimlere baktığımızda İYİ Parti’nin tek bir il belediye başkanlığı bile yok. Şimdi bu seçimlerde İyi Parti ittifakın güçlü olduğu birkaç ili kazanmak istiyor. CHP burada İzmir gibi Muğla gibi güçlü olduğu illeri vermek istemeyecektir. Belki bir iki il verir ama o da çok zor. Neticede diyelim ki bunlar hani oturdular, konuştular. Anlaştılar ya da anlaşamadılar önemli değil. Kavga etseler bile bunlar ayrılamazlar. Çünkü son sözü bunlar değil bunların sahipleri söyleyecek. Sahipleri ne derse seçimde o olacak.”

Batı Asya Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu da, şunları ifade etti: “Yunus Emre’nin de dediği gibi ‘bir insanın derdi dünya olursa, dünya kadar derdi olurmuş.’ Bunlar bir menfaat birlikteliği içerisindelerdi. Bunlar bir çıkar işbirliği içerisindelerdi. Bunların çıkar iş birliği milletin nezdinde kabul görmedi. Şimdi en son yapılan belediye seçimlerinde kazandıkları Ankara, İstanbul, Adana, Mersin gibi büyük şehirleri elde tutmak için yeniden bir araya geliyorlar. Buralarda özellikle millete, devlete, askere, polise düşman bir yapılanma oluşturduklarını gören seçmenin genel seçimlerde kendilerine verdiği dersin bir benzerini 2024’teki yerel seçimlerde de vereceklerini anladıkları için, her ne kadar birbirlerine küfrediyorlarsa da, kötü söylüyorlarsa da, birbirlerine ağza alınmayacak galiz cümleler kuruyorlarsa da yeniden ittifak kurma kararı aldılar. Rantın tadı, adamlıklarını geri planda bıraktı. Buralarda devlet düşmanı, vatan haini yapılanmaların varlığı bu insanları rahatsız etmedi. Belediye nimetlerinden ve bu rantın tadından mahrum kalmamak için maalesef yeniden görüşmelere başlandı. Fakat genel seçimler öncesinde millet bunu görmüştü. Gereken cevabı vermişti. Şimdi yerel seçimler öncesinde de milletin bunu gördüğünü düşünüyorum. Özellikle İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin özelinde söylüyorum bunları. Millet İttifakı yani İP ve CHP ittifakı bu bölgeleri tekrar almak için her yolu deneyecektir.”