Sandıktan umudu kestiler sokağa göz diktiler!

Başta Diyanet olmak üzere İslami STK’ları hedef alan, namaz kılan subayları kılıçla kesme hayali kuran, Gazze ve şehidler için eylem yapan insanlara küfredip döven azgın azınlığın provokasyona soyunması, geçmişte yaşanılan kaos senaryolarını hatırlatıyor.

Laikçi azınlığın “bin yıl sürecek” dediği ve sadece Müslümanları hedef alan tek darbe olan 28 Şubat’ın üst aklı, kurumları, siyasi temsilcileri, bürokrasideki uzantıları, medyadaki tetikçileri ve Sivil Toplum Kuruluşları pusuda bekliyor. “Manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz” diyen Meral Akşener’in ittifaka kapıları kapatması ve PKK’nın siyasi uzantısı ile ‘DEM’lenen CHP’nin toplumsal desteği kaybetmesi sonrası etekleri tutuşan ve sandıktan umudunu kesen zillet paydaşları umudunu kaosa bağladı. Vesayetçi zihniyetini ortaya dökmekten çekinmeyen ve mütedeyyin kesime yönelik kadim düşmanlıklarından geri adım atmayan seküler yobazlar bir yandan toplumun sinir uçlarını kaşırken diğer yandan mağdur edildiklerini öne sürerek çok kirli bir algı operasyonu yürütüyor. Başta Diyanet olmak üzere dini STK’ları hedef alan, namaz kılan subayları kılıçla kesme hayali kuran, Gazze ve şehitler için eylem yapan insanlara küfreden, vatansever yazarları tehdit eden azgın azınlığın son olarak Kelime-i Tevhid bayrağı üzerinden provokasyona soyunması 28 Şubat’ın karanlık senaryolarını hatırlatıyor

Senaryo aynı figüranlar farklı

Son dönemde yaşanan ve “biz bu oyunu biliyoruz” dedirten 28 Şubatvari provokasyonlardan bazıları ise şöyle:

Yılın ilk gününde Galata Köprüsü’nde düzenlenen Filistin’e destek yürüyüşünden elinde Kelime-i Tevhid bayrağıyla dönen İsmail Aydemir adlı vatandaş “Siz Arap sevicisiniz” diyen faşist provokatör Ege Akersoy tarafından darp edilirken, laikçi azgın azınlık kesim ise ülkenin huzur iklimini hedef alan saldırgana sahip çıktı.

28 Şubat’ın eziklerinden Fatih Altaylı, Gazze’de yaşanan kıyıma dikkat çekmek ve 12 askerimizi şehit eden PKK terör örgütünü telin etmek için Ankara’da yürüyerek başkent sokaklarını, ‘Kahrolsun PKK kahrolsun İsrail’, ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ sloganlarıyla inleten duyarlı vatandaşlara, “Alçaklar! Ulan şerefsizler, ulan aşağılık herifler” şeklinde küfürler savurdu. Altaylı ayrıca Ege Akersoy adlı provokatöre “eline sağlık” paylaşımıyla destek verdi.

Tuzla Piyade Okulunda örgütlenen ve sözde Atatürkçülük maskesiyle cuntacılığa heveslenen teğmenler namaz kılan dönem arkadaşlarını darp edip, ‘kılıçla kesme” ve ‘siyanürle zehirleme’ planları yaparken, CHP ve medyası cunta heveslisi subayları “Atatürk’ü savunduğu için açığa alınan teğmen” şeklinde övmekte sakınca görmedi.

28 Şubat sürecinin 5’li çetesinden biri olan ve her fırsatta hükümete ayar vermeye kalkışan TÜSİAD, yerli ve milli STK’larla imzaladıkları protokolü savunan MEB Bakan Yusuf Tekin’i hedef alarak, “laiklik” soslu küstah bir açıklama yayınladı.

İslami camianın sevilen kalemlerine hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan “Muhalif Gençlik” adlı kullanıcı, şehid Metin Yüksel’in cenaze törenine ait bir görüntü ile “En delikanlınızı Fatih Camiinin avlusunda vurduk. Yeşil komünistler akıllı olsun!” şeklinde tehdit içerikli paylaşım yaptı.

Ertelenen Süper Kupa maçını bahane eden İslam düşmanları, Atatürk görselleri ekledikleri montaj fotoğraflarla Müslümanların kıblesi Kâbe’ye hakaret ederek, “cayır cayır yakacağız” tehditleri savurdular.

28 Şubat da böyle başladı

Mütedeyyin kesime yönelik son dönemde artan saldırıları gazetemize değerlendiren 28 Şubat mağduru Yazar Yakup Köse ise şunları anlattı: “3-4 aydır belli başlı odakların malum yerlere hizmet ettiklerini görüyoruz. Erdoğan’ın ‘Hamas bir terör örgütü değildir’ açıklamasından sonra Türkiye’de İsrail’le göbek bağı olan bazı unsurların harekete geçtiğini düşünüyorum. Bunun bir benzerini 28 Şubat’ta görmüştük. Erbakan, İsrail’e karşı söylemleri ortaya çıktığında İsrail’in içerideki unsurlarının nasıl harekete geçirdiğini unutmadık. O dönemde de Müslümanlara, başörtülü öğrencilere yönelik bu tarz provokasyonlar vardı. Yeri geliyor kendilerini dövdürüyorlardı. Yeri geliyor karanlık odakları devreye sokarak karışıklık çıkarmaya çalışıyorlardı. Başarılı da oldular ve düzmece bahanelerle MGK’dan 28 Şubat kararları çıktı. Evet, havada 28 Şubat kokusu var. Müslüman aynı delikten iki kere ısırılmamalı! Bu yılan yine kafasını çıkardı ve aşikar etti. Çok dikkatli olmak lazım. Provokasyonlarını iyi görmek lazım. Bu zihniyetle kavga eden iradenin yani Başkan Erdoğan’ın tam olarak kendisini göstermesi lazım. Bunların hesapları varsa Allah’ın da bir hesabı var. Müslümanlar da nasıl davranılması gerektiğini çok iyi bilir.”