Kişiliğin şekillendiği, ahlâki temellerin atıldığı çocukluk çağında oyuncak seçimleri büyük önem taşıyor. Son yıllarda oyuncak bebek sektöründeki bazı tasarımlar, insan hayatının en masum çağı olan çocukluğu hedef almaya başladı. Eşcinsellik, ideal beden algısı, çıplaklık, teşhire özendirme, oyuncaklar yoluyla saf zihinlere pompalanıyor.

Bir nesli dejenere eden oyuncak bebek üreticileri gözünü yeni nesillere dikti. Son yıllarda oyuncak bebek sektöründeki bazı tasarımlar insan hayatının en masum çağı olan çocukluğu hedef almaya başladı.

Kişiliğin şekillendiği, ahlâki temellerin atıldığı çocukluk çağında oyuncak seçimleri büyük önem taşıyor. Oyun yoluyla birçok değeri öğrenme imkânını bulan çocukların aynı yolla istismar edilmeleri de mümkün. Eşcinsellik, ideal beden algısı, çıplaklık, teşhire özendirme oyuncaklar yoluyla saf zihinlere yerleştirilmeye çalışılıyor. Türkiye’de de oyuncak firmaları bu oyuna alet olmaya başladı. Oyuncak sektörüne yönelik sapkın saldırıların dikkat çeken son örneklerinden birinde, aynı kutuda satılan iki oyuncak kız bebeğinin birine damatlık birine de gelinlik giydirildiği, oyuncak kutusunun üzerine de “Düğün günü” yazılması dikkat çekti.

Aile Mağdur Hakları Başkanı İlhan Ergincan, “İstanbul Sözleşmesi ve uzantıları ile aile yok edilmeye çalışıldı. Gençlerimizi ahlaksız yaşama yönlendiren sosyal medya, TikTok, gündüz kuşağı tv programları, diziler ve sinemalar ile sokakta cinsel yaşam meşru gösterilmeye çalışıldı. Yetmedi çocuklarımıza oyuncaklarla göz diktiler. Daha küçük yaşta LGBT, eşcinsellik kavramlarını oyuncaklarla çocuklarımıza aşılamaya başladılar. Gelecek nesillerimiz üzerinde yapılan bu oyunlara dur demeli. Oyuncaktaki çıplaklık, eşcinsellik ve teşhircilikte ne olacak ki yanılgısına düşmemeli, çocuklarımıza oyuncak seçerken dikkatli olmalıyız. Aile ve çocuk düşmanlarına fırsat vermemeliyiz” diye konuştu.