Sarıklı cübbeli tebliğci, okeyde taş mı çaldı?

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, "Sarıklı cübbeli birtakım muhteremlerin sokaklarda, dükkânlarda, bazen de birahanelerde 'tebliğ' ettiklerine dair haberler hız kesmiyor" diye başladığı yazısında, ilk gençlik yıllarına ait bir hatırayı aktardı.

Tuna, kimilerini kızdıracak, kimilerinin ise yüzünde tebessüm oluşturacak yazısında özetle şunları kaydetti:

"Sarıklı cübbeli birtakım muhteremlerin sokaklarda, dükkânlarda, bazen de birahanelerde "tebliğ" ettiklerine dair haberler hız kesmiyor.

Eskiden bunlardan daha çok vardı, ama bu kadar gündeme gelmezlerdi.

İlk gençlik yıllarımızda, okey oynadığımız kahvehaneye sıklıkla gelirler, "tebliğlerini kayarlar", kahvehane ahalisi de bunları saygıyla dinlerlerdi. Onlar gittikten sonra da hiçbir şey olmamış gibi kaldıkları yerden oyunlarına devam ederlerdi.

Yine böyle bir akşam gelmişler, "tebliğlerini" yapmışlardı. Tam gideceklerken, "Hocam!" dedim, "İçinizden biri sevabına elime baksın, ben de gidip yatsı namazını kılıp geleyim." Biraz mırın kırından sonra içlerinden biri masaya oturdu...

Yatsıyı kılıp geldim. Arkadaşlar, "Yav geç yerine, hoca iflahımızı kesti" dediler.

"Tebliğci muhteremin" ıstakasına baktım. Bütün taşlar karman çorman, bir tane per yoktu. Arkadaşların şaka yaptığından emin oldum. "Hocam, kalkabilirsiniz!" dedim. "Bir saniye" dedi, yerden bir taş çekti, ıstakasına ters koyduğu taşı çevirip dışarı "pat" diye koydu. Arkadaşlar "Yine okey attı" diye ünlediler. Istakasını göstermesiyle yan yana gelişigüzel dizdiği taşları müthiş bir el çabukluğuyla per haline getirmesi bir oldu.

"Hocam" dedim, "Ayıptır sorması, taş mı çaldın, ne yaptın?"

"Bizde yamuk olmaz!" diyerek ayağa kalktı, "Allah kabul etsin namazını, dua et bize..." diye de ekledi. Sonra da hep birlikte suhuletle gittiler.

Demem o ki, ey "genç çeri", gördüğün her sakallı deden olmadığı gibi her cübbeli sarıklı da seralarda yetişmedi.

İçlerinde zengini, fakiri, cahili, kültürlüsü, feleğin çemberinden geçeni, eski rockçısı, taşralısı, velhasıl her türlüsü var.