İstiklal Caddesi'nde meydana gelen terör saldırısı, uzun süredir sesi soluğu çıkmayan Yılmaz Özdil'e tekrar kafa çıkarttırdı. Terörü tek bir kelimeyle de olsa lanetlemeyip insanların uyutulduğunu iddia eden Özdil, Sözcü gazetesindeki skandal yazısında şunları kaydetti: 

"1, bomba patlar

2, yayın yasağı getirilir

3, menfur saldırı esefle kınanır

4, içişleri bakanımız valiyi ve emniyet müdürünü telefonla arayarak bilgi alır, bilahare, içişleri bakanımız cumhurbaşkanımızı telefonla arayarak bilgi verir, bu bilgi alışverişleri sanki olağanüstü gelişmelermiş gibi sayın medyamız tarafından “son dakika” anonslarıyla duyurulur

5, şehrin göbeğinde bomba patlamış kardeşim, sanki bomba patlamasının başka bir sebebi olabilirmiş gibi “terör şüphesi” olduğu açıklanır… Hem menfur saldırı derler, hem şüphe derler, saldırıysa daha nasıl şüphe olabilir kardeşim, sayın medyamız bu soruyu sormaz, son dakika anonslarıyla terör şüphesi olduğunu duyurur

6, terör “şüphesi duyarken”, faillerin en kısa sürede yakalanacağına dair en ufak bir “şüphe bile duymamamız” gerektiği açıklanır

(...) Terörün nerede, ne zaman vuracağını bilmiyoruz ama… Her terör saldırısından sonra neler olacağını adımız gibi, adım adım biliyoruz.

çünkü, her terör saldırısından sonra, halk bu sıralamayla uyutuluyor.