Her fırsatta HDP’li belediyelere kayyım atanmasına sert tepki gösteren ve olası zillet iktidarında bu uygulamaya son vereceklerini ilan eden CHP’li yöneticilerin, cumhurbaşkanlığı 2’nci tur seçimleri öncesi gizli protokol imzaladıkları Ümit Özdağ’a da 3 bakanlığın yanı sıra “kayyım uygulaması devam edecek” sözü verdiği ortaya çıktı.

14-28 Mayıs seçimleri öncesi 6’lı masa etrafına topladığı minik ortaklarına bol kepçeden milletvekili koltuğu dağıtan ve HDP ile kapalı kapılar ardında pazarlık yapan CHP’nin kirli yüzü bir kez daha ifşa oldu. Her fırsatta HDP’li belediyelere kayyım atanmasına sert tepki gösteren ve olası zillet iktidarında bu uygulamaya son vereceklerini ilan eden CHP’li yöneticilerin, cumhurbaşkanlığı 2’nci tur seçimleri öncesi gizli protokol imzaladıkları Ümit Özdağ’da 3 bakanlığın yanı sıra “kayyım uygulaması devam edecek” sözü verdiği ortaya çıktı. Seçim öncesi nabza göre şerbet verdiği ifşa olan CHP için “Fırıldak CHP” yorumları yapıldı.

Protokolün “Hükümetin Oluşturulması ve Görev Bölümü”nde şu ifadeler yer alıyor:

1- İçişleri Bakanlığı ve iki Bakanlık olmak üzere toplam üç Bakanlık,

2- Güvenlik, Adalet ve Ekonomi bürokrasisi öncelikli olmak üzere, görüş birliği sağlanan Bakan Yardımcılıkları (Müsteşarlıklar) Zafer Partisine tahsis edilecektir.

3- Zafer Partisine tahsis edilen makamlar ve bağlıları konusundaki atamalarda Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ ile birlikte karar alınacaktır.

4- Zafer Partisince deruhte edilen Bakanlıkların teşkilat yapıları, görevlendirme esasları 14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce olduğu gibi değiştirilmeden devam ettirilecektir.

İki nüsha olarak düzenlenen ve ıslak imza ile onaylanan protokolünün “temel ilkeler” bölümünde ise şu maddeler bulunuyor:

1- Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.

2- 1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.

3- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.

4- Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir.

5- Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.

6- Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.

7- Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır.”

Eleştirilere cevap veren Ümit Özdağ, şunları dile getirdi: “Sorumluluğumuz gereği Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması şartı ile üç bakanlık istedik, kabul ettiniz. Ne yazık ki size ilk turda seçim kaybettiren altılı masa üyesi İYİ Parti dahil 5 partiye 41 milletvekilliği, cumhurbaşkanlığının kazanılması durumunda 5 cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar verileceği taahhütlerini unutmuş görünenler, Zafer Partisine 3 bakanlık verilmesini ağır şekilde eleştirmişlerdir. Zafer Partisine yönelik saldırıların asıl nedeni, partimizin bu protokol ile Atatürk’ün kurucu değerlerini güvence altına almak istemesi, terörle mücadeleye yeni bir atılım getirecek olması, milli, üniter ve laik devlet esaslarının vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir. Özgür Özel, geçmiş hatalardan ders çıkarmak yerine vahim hatalar ile yeni bir başarısızlığa doğru yelken açmakta.”

Özdağ’ın açıkladığı protokol sonrası “Bir tek ülkenin tapusunu dağıtmamış” eleştirisi yükselirken, “kayyım” kazığı yiyen gizli ortak HEDEP’in ne diyeceği ise merak konusu oldu. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Araştırmacı Yazar Mehmet Fırat da, şunları söyledi: “Bay Kemal’in namus sözü diye ifade ettiği, Ümit Özdağ ile alakalı protokol piyasaya verildi. 6+ bilmem kaç ortaklı şer masa ortaklığında herkese bir şey dağıtan Kemal herkesi kandırmış ve herkese bir mavi boncuk dağıtmış. Zira HDP/PKK’ya özerklik derken, Özdağ’a kayyımlığa devam demiş. MİT demis, İçişleri demiş de demiş! Mesele hepsinin Müslüman Anadolu insanının maddi-manevi değerlerine düşman olmaları. Anlaşılan bu masada herkes fırıldakmış. Herkes herkesi kandırmış ama önce herkes halkı kandırmış. Yılanın kabuk değiştirme hali. Bunlar renkten renge girer, şekilden şekille bürünürler; birbirlerine her türlü entrikayı yaparlar ama hiçbir şey olmamış gibi görüşmeye devam ederler. Biz bu siyasete alışmadık, alışmayacağız. Özdağ’a gelince, Müslüman düşmanlığı ile tanınan siyonist sevici terör örgütüyle suç ortağı.”