CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, enkaz ve göçük konusunda yurtdışında eğitim gören tecrübeli elemanları sırf önceki dönemde işe alındıkları için engelleyip, deprem bölgesine CHP referanslı ofis elemanlarını gönderdiği öğrenildi.

Kılıçdaroğlu, felaket üzerinden duyar kasarken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, itfaiyedeki tecrübeli isimlerin büyük bölümü AK Parti döneminde işe alındığı için, deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarına CHP referansıyla işe alınan tecrübesiz elemanların ağırlıklı olduğu ekipleri gönderdiği ortaya çıktı. İlçe belediyelerine kadar tüm Türkiye’den bölgeye en tecrübeli arama kurtarma ekipleri sevk edilip, canhıraş bir çabayla enkaz altındaki vatandaşlara ulaşılmaya çalışılırken, CHP’li Mansur Yavaş başkanlığındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu partizanca yaklaşımı pes dedirtti.

Akit’e isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuşan deneyimli itfaiyeciler, şunları anlattılar: “Depremin meydana geldiği ilk anda hemen tecrübeli itfaiyecilerden oluşan isim listeleri oluşturduk. İtfaiye Daire Başkanlığı’na sunduk. Ancak tecrübeli isimler önceki dönemden kalma olduğu için sunduğumuz isimlerden hiçbirini deprem bölgesine götürmediler.

Aramızda yurt dışında arama kurtarma eğitimi almış, ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceleri olan son derece deneyimli arkadaşlar var. İzin alıp gitmek istedik, ona da izin vermediler. Gözyaşlarıyla televizyonlardan kurtarma çalışmalarını izlemek zorunda kaldık. Bizim gibi tecrübeli itfaiyecilerin sıcak kaloriferlerin yanında değil, depremzedeleri kurtarmak için enkaz başında olması gerekirdi” dediler. Deneyimsiz isimlerle deprem bölgesine giden İtfaiye Daire Başkanı Salih Kurumlu’nun, kendisine gönderilen gönüllü kurtarma elemanları listesini kesin bir dille reddederek, “Benim belirlediğim liste dışında kimseyi deprem bölgesine göndermeyin.”

Uzman itfaiyeciler, şöyle devam etti: “İtfaiye Daire Başkanı Salih Kurumlu ve Yardımcısı Levent Çeri, Marmara depreminde, Düzce depreminde, Konya Selçuklu’da çöken Zümrüt Apartmanı’nda, Van Erciş depreminde, Soma faciasında görev yapmış nitelikli, kaliteli arama kurtarma ekibinde bulunmuş, gerek kriz yönetiminde gerekse arama kurtarmada uzman personelleri tüm ısrarlarımıza rağmen deprem bölgesinde görevlendirmedi. İtfaiye Daire Başkanı Kurumlu, tecrübeli personelleri bölgeye götürmezken, yeğeni Çağatay Kurumlu’yu hiç tecrübesi olmamasına rağmen deprem bölgesine giden ekibe dahil etti. Arama kurtarma uzmanı arkadaşlarımızı, önceki dönemden kaldığımız gerekçesiyle afet bölgesine götürmezken, bizim yerimize büro personellerini gönderdiler.
Hiç doğal afet görmemiş, asaleti yeni tasdik olmuş tecrübesiz büro personellerinden arama kurtarma ekipleri oluşturarak depremzede vatandaşların hayatıyla oynadılar. Deprem bölgesine arama kurtarma amacıyla götürülen personeller, sosyal medyadan ‘görevimizin başındayız’ diye yazıp fotoğraflar paylaşıyorlar. O fotoğraflarda üzerlerinde tek bir toz görülmezken, saçlarının bile bozulmadığı açıkça görülebiliyor. Böyle mi çalıştılar enkaz başında?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı resmi internet sitesinde, ‘Ankara İtfaiyesi’nin enkaz altından canlı olarak kurtardığı vatandaşların sayısı 420’ye ulaştı’ şeklinde yer alan bilgi de koca bir yalan. Sırf bu iddiaları bile hiçbirinin bu konuda liyakat sahibi olmadığını gösteriyor. Çünkü afet bölgesinde bir ekip, beş-altı saatte bir ya da iki kişiyi ancak enkaz altından çıkartabilir. Bu işin nasıl yapıldığından bile haberdar olmadıkları için, göz boyamak amacıyla 420 kişiyi kurtardıkları yalanını atabiliyorlar. Zaten bölgedeki diğer ekipler böyle iddialı rakamlar telaffuz etmek yerine sadece işlerine odaklanıyorlar. Ankara BŞB ekipleri, muhtemelen çevredeki enkazlardan vatandaşların kendi imkanlarıyla kurtardığı depremzede vatandaşların isimlerini alıp listelerine ekliyorlar. İnanın ki bu 420 vatandaşımızı hangi enkazlardan, hangi ekiplerle kurtardıkları, vatandaşlarımızın TC kimlik numaralarının alınıp alınmadığı, hangi hastaneye yönlendirildikleri sorulsa cevap bile veremezler. Tüm ülkemizi yasa boğan böylesi büyük bir deprem afetini bile siyasi çıkar amacıyla kullanmaya kalkmaları son derece rahatsız edici.