Tişörte "oylar CHP'ye" yazsaydınız

Engin Ardıç, "Madem her şeyi tarihçilere bırakmayı seviyorsunuz, bunu da bırakın. O fotoğrafta Atatürk kalpaklı!.. Kalpak ay-yıldızlı... 1885'te! Üstelik üzerinde bir "tişört" var! Tişörtte Göktürk alfabesiyle "kayı" yazıyormuş! Pes. Arkadaşlar, Atatürkçülük ve milliyetçilik başka şeydir, faşizm gayretiyle zırvalamak başka. Oldu olacak Atatürk'ün göğsüne "Oyunuzu CHP'ye verin" yazsaydınız bari..." ifadelerini kullandı.

Mustafa Kemal'in 5 yaşındayken çekildiği iddia edilen fotoğraf gündemdeki yerini koruyor. Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç da konuya dair değerlendirme yaptı. Fotoğrafın Mustafa Kemal'e ait olmadığını söyleyen Ardıç, "O fotoğrafta Atatürk kalpaklı!.. Kalpak ay-yıldızlı... 1885'te! Üstelik üzerinde bir "tişört" var! Tişörtte Göktürk alfabesiyle "kayı" yazıyormuş! Pes. Arkadaşlar, Atatürkçülük ve milliyetçilik başka şeydir, faşizm gayretiyle zırvalamak başka. Oldu olacak Atatürk'ün göğsüne "Oyunuzu CHP'ye verin" yazsaydınız bari.." dedi.

Engin Ardıç'ın bugünkü yazısının ilgili bölümü:

Nasıl seçim sonuçları üzerine balonlar uçuruluyorsa, son günlerin modası da "Atatürk hakkında uçurulan balonlar"...

Biri çıkıyor Atatürk'ün zehirlendiğini, yani öldürüldüğünü üfürüyor, öteki kalkıyor "Atatürk'ün çocukluk resmini buldum" diye sallıyor.
Bunlar yakında Agamemnon'un kılıcını da bulurlar, Ahilleus'un kalkanını da. Sonra sıra Sultan Palamut'un kılıcına da gelir (Kapalıçarşı'da satıldığı söylenirdi...) O çocuk fotoğrafının Atatürk'e ait olmadığı, olamayacağı tarihçilerce kanıtlandı.
Madem her şeyi tarihçilere bırakmayı seviyorsunuz, bunu da bırakın.
O fotoğrafta Atatürk kalpaklı!..
Kalpak ay-yıldızlı... 1885'te!
Üstelik üzerinde bir "tişört" var!
Tişörtte Göktürk alfabesiyle "kayı" yazıyormuş!
Pes.
Arkadaşlar, Atatürkçülük ve milliyetçilik başka şeydir, faşizm gayretiyle zırvalamak başka.
Oldu olacak Atatürk'ün göğsüne "Oyunuzu CHP'ye verin" yazsaydınız bari...Siz gelin de Ali Rıza Efendi'de yoğunlaşın.
Atatürk'ün babası... O ünlü fotoğraftaki kalın bıyıklı kişinin Ali Rıza Efendi olmadığı, 1876 Anayasa kutlamaları sırasında Selanik'te bir "redif taburu" üyesi olduğu söylenir...
Hatta Atatürk'e göstermişler, "Bu bizim peder değildir" demiş.
Sonra da padişah resimlerine gelirsiniz.
Bunların 1830'larda bir Ermeni matbaacı tarafından "uydurulmuş" resimler olduğunu öğrenince apışıp kalırsınız.
Kâğıt paralardaki Yunus Emre'yi falan hiç saymıyorum.
Kendi uydurduğu palavralara bu kadar içtenlikle bağlanan insanlar başka ülkelerde zor bulunur.