Hayatı dindar insanları engelleme ile geçiren Yargıtay Eski Başkanı Hamdi Yaver Aktan, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine, “ahmak” dediği iddiasıyla yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen siyasi yasak ve hapis cezasıyla ilgili, “mütalaa” hazırladı. Hükmün bozulması gerektiğini söyleyen Aktan, hatırlanacağı üzere Rize eski milletvekili Şevki Yılmaz'ı 2 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. İmamoğlu'na verilen cezanın kaldırılmasını ve Şevki Yılmaz'a hapis cezası verilmesini isteyen bu zatın yaptıkları sadece bu da değil. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın o dönem milletvekili olmasının engellenmesi kararının altında da bu onun imzası bulunuyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine, “ahmak” dediği iddiasıyla yargılanmış 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası ve “siyasi yasak” cezası almıştı.

Yargıtay Eski Başkanı Hamdi Yaver Aktan, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine, “ahmak” dediği iddiasıyla yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen siyasi yasak ve hapis cezasıyla ilgili, “mütalaa” hazırladı ve hükmün bozulması gerektiğini söylerek özetle şöyle dedi.

“Gerek kurumsal ve gerekse içtihatlara göre bakıldığında yargılamada meydana gelen usuli ve maddi hatalar detayları ile açıklanmıştır. Ortada cezalandırılması gereken -eleştiri ve cevaptan öteye geçmeyen- bir söylem ya da hakaret söz konusu değildir. Öte yandan gerekçeli kararda ve birçok hususta usul hukukun emredici kurallarına aykırılıklar, esas yönünden hukuka aykırılıklar mevcuttur. Gerek T.C.K. ve gerekse C.M.K.’nin öngördüğü kurallar gözetildiğinde, dava ekonomisi de nazara alınarak İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 14.12.2022 tarih ve 2021/418 E. 2022/616 K. sayılı karar ile verilen hükmün bozulması gerektiği kanaatindeyim.”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen cezayı yanlış bularak hükmün bozulmasını talep eden bu hukukçu Rize Cumhuriyet Baş Savcısı iken, Şevki Yılmaz'a bir yerel TV kanalındaki konuşmasından dolayı 2 yıl hapis cezası verdi.

28 Şubat post-modern darbesi döneminde Rize Cumhuriyet Başsavcılığı yapan Hamdi Yaver Aktan isimli bu hukukçu, Rize Cumhuriyet Meydanı'nda 10 Aralık 1995 günü yaptığı konuşmada, TBMM'nin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif ettiği iddiasıyla Refah Partisi milletvekili Şevki Yılmaz hakkında üç yıl sonra soruşturma başlatarak gıyabında tutuklama kararı aldırdı.

Şevki Yılmaz, söz konusu konuşmasında, şunları söylemişti: "Meclis'e, Çekiç Güç'ü getirecek, PKK'yı besleyecek, PKK'ya af kanunu çıkaracak, mazlumun katili eşkiyaya oy veren vatan hainleri girer de, Çekiç Güç'e güle güle diyecekler niçin giremez? Bu Meclis'e Ayasofya'dan Allahü Ekber seslerini susturanlar girdi de onu kurtaranlar niçin giremezler? Bu Meclis'e İstanbul'dan Yahudi, Ermeni uyruklu millevekili adayları girmeye çalışır da biz niçin giremeyiz? 6'ncı filodaki 5 bin Amerikan askerine Manukyan ile 5 bin Türk kızını peşkeş çekenler girer de, bunların hesabını soracaklar, sizin parlamentonuza nasıl giremezler?"

2002 yılında seçimi erteletmek için YSK'yı etkilemeye çalışan Yargıtay üyeleriyle birlikte ortak karara imza atan Hamdi Yaver Aktan, O dönem AK Parti lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili olmasını da engellemişti.
Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun, Diyarbakır 4 No'lu DGM'nin "Erdoğan'ın adli sicil kaydının silinmesi" yönündeki kararına karşı "usule aykırı olarak" yaptığı itirazı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, "4 No'lu DGM kararının yok hükmünde" olduğu kararını verdi. 8. Ceza Dairesi ayrıca, Erdoğan'ın sicil kaydının silinmesi istemini reddeden Diyarbakır 3 Nolu DGM'nin kararını da "oybirliği" ile onadı.

Naci Ünver'in başkanlığında, üyeler Kubilay Özkan, Serpil Çetinkol, Zeki Aslan ve Hamdi Yaver Aktan'dan oluşan heyet, Diyarbakır 3 Nolu DGM'nin, Erdoğan'ın adli sicil kaydının silinmesi isteminin reddine ilişkin kararının onandığını, Erdoğan'ın, Diyarbakır 4 Nolu DGM'ye yaptığı itiraz başvurusunun "temyiz" olarak kabul edildiğini ve "adli sicil kaydı silinmeli" kararının "yok hükmünde olduğunu" açıkladı.
Erdoğan o dönem engellense de, AK Parti'nin iktidara gelmesinin ardından Meclis'in ara seçim kararıyla birlikte milletvekili seçilebildi.