‘Düşman kardeşler’ olarak da anılan birbirine benzemez partilerin bir araya gelerek parlamenter sistem vaadiyle kurdukları altılı masa, Cumhurbaşkanı belirleyemeden dağıldı. Siyaset ve iletişim uzmanları, bir gün iktidarı ele geçirdiklerinde neler olabileceğini bir filmin fragmanı gibi millete gösteren altılı masanın dağılmasını Akit’e değerlendirdi.

Siyasetin duayenlerinden Bülent Akarcalı, başından beri altılı masadan herhangi bir sonuç çıkmayacağını anlattığını belirterek “Ana gerekçesi de şu: Masadaki İYİ Parti dışındaki dört parti genel başkanı, ancak CHP’den milletvekili adayı gösterildikleri takdirde siyasi hayatına devam edebilecek kişiler. Hiçbirinin kendi başına milletvekili seçilme şansı bile yok. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nu desteklemek zorundaydılar. Başka bir deyişle masanın kuruluş amacı yalnız ve yalnız Kemal beyin kendi adaylığının kamuoyu tarafından desteklendiği görüntüsü için yaratılmış bir siyasi girişimdi” dedi.

Bu siyasi mühendisliği bir binaya benzeten Akarcalı, şöyle devam etti: “Masa, statik hesapları zayıf olduğu için ilk sarsıntıda çöken binaya dönüştü. Masada bir tek İYİ Parti HDP’ye karşı bir fren görevi görüyordu. Bu fren de çıktıktan sonra artık masa, HDP ile sarmaş dolaş olma fırsatını yakaladı. Kemal Bey, İYİ Parti’ye destek verdiği için bunun diyetini istedi ama Meral Hanım kabul etmedi. Meral Hanım siyasi gerçekçilik adına kamuoyunda adaylık şansı yüksek olan isimlere yöneldi. Kemal Beyin politikası çok enteresan. Zamanında aday olmadı, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çıkardı. Aday olmadı, Muharrem İnce’yi çıkardı. Kazanma şansını biraz fazla gördüğü için bu sefer ‘ben aday olacağım’ dedi. Sonucu da seçimlerde göreceğiz.”

Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran da konuya ilişkin şunları söyledi: “Koalisyon dönemlerinde krizden, kaostan beslenenler toplumu başkanlık sistemine karşı manüple edip parlamenter sistemin sözüm ona ‘faziletlerini’ anlatıyorlardı. İktidara geldiklerinde de parlamenter sistemi geri getireceklerini vadediyorlardı. Ancak, bunlar sadece kendilerini değil, toplumu da kandırıyorlardı. Çünkü parlamenter sisteme geri dönmek, anayasa değişikliği gerektirir ve bunların böyle bir çoğunluğu sağlaması mümkün değil. Her şerde bir hayır var. Altılı masa, ileride muhtemel bir koalisyon kurulması halinde yaşanacakların fragmanını millete göstererek dağıldı. Bir yıldır cumhurbaşkanı adayı belirleme konusunda anlaşamayan altılı masa, ülkenin ve coğrafyamızın problemleri konusunda anlaşmasının mümkün olmayacağını bize masayı devirerek gösterdi. Bunların asıl gayelerinin vatan, millet, bayrak olmadığı, herkesin kendi çıkarı için, rant için bir araya geldikleri ve paylaşımda herkes aslan payını istediğinden dolayı gerçek yüzleri ortaya çıktı. Tabiri caizse suçüstü oldular.”