YÖK’ten Türkçe yayın uyarısı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, akademik süreçlere uygun olmayan davranışlar gösteren üniversite dergilerinin tespit edilmesi durumunda, çeşitli yaptırımların olacağını bildirdi.
Özvar, YÖK'te düzenlenen "Üniversite Dergileri: Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, bilimsel bilginin üretimi, sürdürülmesi ve tüm dünya ile paylaşılması açısından bilimsel kitaplar ve süreli yayınların çok önemli işlevler gördüğünü belirtti. Hakemli akademik dergilerin bilimsel üretimde başat rol üstlendiğini ifade eden Özvar, üniversite dergilerinin iyileştirilmesi konusunda da alanında uzman kişilerle istişare edilerek, veri temelli politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Akademik yayıncılık

Özvar, yıllık 20 milyar doları aşan cirosuyla akademik yayıncılığın dünyada büyük ticari faaliyet alanı olduğunu aktardı. Rekabet etmesi güç görünse de üniversite dergilerinin küresel ölçekli yayınevlerine ait dergilere göre birçok avantajının olduğuna dikkati çeken Özvar, şunları kaydetti: "Bu avantajların başında, TÜBİTAK'ın Dergipark gibi öncü ve kolaylaştırıcı projeleri sayesinde üniversite dergilerinin tamamına yakınının açık erişim olması, ticari kâr amacı gütmemesi ve genç akademisyen nüfusumuzla daha dinamik bir makale işletim süreci işletebilme potansiyeline sahip olması gelmektedir."

Türkçe yayınlar

Erol Özvar, üniversite dergilerinin mevcut durumunu anlamak için Türkiye adresli akademik yayınlar ile Türkiye adresli dergileri karşılaştırmakta fayda olduğunu ifade etti.
Bağımsız konu uzmanları tarafından oluşturulmuş, kaynaklardan bağımsız özet ve atıf indeksi Scopus’un verilerine göre, 2021’de dünyadaki toplam doküman sayısı 4 milyon 960 bin 674 iken Türkiye adresli araştırmacılara ait doküman sayısının 67 bini geçtiğini, Scopus’ta 36 üniversite dergisinin bulunduğunu aktaran Özvar, sözlerini şöyle tamamladı: “Dergipark bünyesindeki dergilerin daha çok endekste yer almaları için neler yapılabileceğinin tartışılmasına da ihtiyaç vardır. Hiç şüphesiz bu rakamlar bundan 15-20 yıl öncesi ile mukayese edildiğinde muazzam bir gelişme olduğu mutlaka vurgulanmalıdır. Üniversitelerimizin yavaş da olsa bu alanlara girdiğini memnuniyetle ifade etmek gerekir. Üniversitelerimizin kendi ana dilinde Türkçe yayın yapmaları en az uluslararası yayın dilinde yapılan makaleler kadar önemlidir. Kendi dilini işlemeyen, zenginleştirmeyen, bilimsel yayın aracı olarak kullanmayan üniversitelerin uzun vadede dünyaya söz söyleme imkanı bulunmayabilir. Bunu da hesaba katarak bu hususlarda katkı bekliyoruz.”