Yeniden Refah Partisi’nin, Cumhur İttifakı’na katılmak için 6284 sayılı yasanın kaldırılmasını talep etmesi, zillette büyük bir rahatsızlığa sebep oldu. CHP ve arka bahçeleri ile fondaş medyası, “6284’e dokundurtmayız” naraları atarken, geçmişte 6284’e, İstanbul Sözleşmesine ve LGBTİ gibi oluşumlara tepki gösteren Saadet Partisi’nin dilini yutması manidar bulundu. Akit’e konuşan mağdur aileler ve STK temsilcileri, “Masadaki ortaklarını küstürmemek için sessiz kalan SP lideri Karamollaoğlu, milletin değil, zilletin saadet’inin peşinde” açıklamasında bulundu.

Türk aile yapısının ruh köküne dinamit koyan ve LGBTİ sapkınlığına meşruiyet kazandıran Haçlı Batı ürünü devşirme yasalar bir yandan yuva yıkmaya devam ederken, diğer yandan ülkeyi yönetmeye talip olan siyasi partiler için turnusol kâğıdı vazifesi görüyor. Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’na katılma şartı olarak aralarında İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka uyarlanması sonucu çıkarılan ve ailenin dağılmasına dayanak sağlayan 6284 sayılı yasanın da olduğu 30 maddelik bir liste sunarken, merhum Erbakan Hoca’nın emaneti ve zillet ittifakının üyesi Saadet Partisi ve ortakları başını kuma gömüyor.

Her fırsatta aile ve toplumu ilgilendiren meseleler üzerinden AK Parti hükümetini hedef alan ve Başkan Erdoğan’ın dirayetiyle kaldırılan fesat sözleşmesi üzerinden ‘Baskılarımız netice verdi’ açıklaması yapan Saadet Partisi, zillet bileşenlerinin “6284 sayılı kanuna dokunmayı aklınızdan bile geçirmeyin” söylemine ve zillet medyasının kirli manşetlerine kulak tıkayarak adeta ölü numarası yapıyor. Sapkın homoların hamisi konumundaki CHP ile arka bahçesi konumundaki feminist oluşumlar ve fondaş medyanın baskısına boyun eğen Saadet Partisi’nin ve sözde dindar ortaklarının manidar suskunluğunu Akit’e değerlendiren aile STK’ları, “Saadet milletten değil zilletten yana” görüşünde birleşti.

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Aile Mağdur Hakları Kurucu Başkanı İlhan Ergincan, şunları dile getirdi: “Ailenin yaşatılması konusunda Yeniden Refah Partisi’nin 30 madde üzerinden Cumhur İttifakı’na yön vermeye çalışmasını takdirle karşılıyoruz. Aynı hassasiyeti ‘dindarız’ diyen Saadet Partisi’nden de görmeyi beklerken, ‘İstanbul Sözleşmesini yeniden getireceğiz’, ‘6284 sayılı kadının sözlü beyanına dokundurtmayız’ diyen ve ‘daha ağır kanun maddelerini yürürlüğe sokacağız’ diyen CHP zihniyetine ses çıkaramaması derin bir hayal kırıklığına sebep olmuştur. Saadet Partisi ‘Allah ne der’ diyeceğine, ‘CHP ve altılı masa ne der’ demiştir. Maalesef malum zihniyete boyun eğmekte ve sol kesimin esareti altında, her denileni onaylamaktadır. Süresiz nafaka, 6284 kadının sözlü beyanı, LGBT dernekleri ve aileyi bozan tüm kanunlara karşı dik duruşu ile Yeniden Refah partisi gözleri kapanmış uyuyan kesimi uyandırmıştır. Aynı feraseti ve dik duruşu, Allah’ın ayetlerine karşı gelen İstanbul sözleşmesi, 6284 kadının sözlü beyanı, LGBTİ ve lezbiyen derneklerine karşı ve ‘Altılı masa’nın dayatmasına karşı çıkarak Saadet Partisinden de bekliyoruz.”

Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu kurucusu İ. Birsel Büyükakca ise şunları kaydetti: “6284 yasa, İstanbul Sözleşmesi ile birlikte gelen, topluma ‘kadını koruma yasası’ adı altında empoze edilen, sözlü beyanı esas alarak binlerce yuvanın yıkılmasına ve iftira ile insanların lekelenmeme hakkını ihlal eden bir yasadır. Sanki bu yasa düzenlenirse, ‘kadın savunmasız, korumasız kalacak’ gibi bir algı çalışması yürütülmektedir. Bizler ‘Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu’ olarak koruma yasasına elbet karşı değiliz. Ancak yasa koyucu yasayı koyarken, ‘adalet, hakkaniyet, kamu yararı’ esas alınmalıdır. Sözlü beyanla kimse lekelenmemelidir.

Boşanma olaylarında, süresiz nafaka ve 6284 sayılı yasa, çok sayıda mağduriyete sebep olmuştur. Her ikisi de suistimale çok açıktır. Yeniden Refah Partisi’nin ittifak maddelerine bu konuları alması, toplumun yaralarına hassasiyet gösterdiği ve aileye önem verdiğinin göstergesidir. Kendilerine teşekkür ederiz. Saadet Partisi’ne gelince, onların yer aldığı ittifak zaten bu konularda duruş göstermesine izin vermez. Maalesef Saadet Partisi şu anda nafaka ve 6284 hakkındaki konuşmaları ile muhalefet ve muhalefetin sözcülüğünü yapan, hükümetle sürekli kavga halinde olmaktan ve kadın-erkek kutuplaşmasından beslenen feminist örgütler ile karanlık STK’larla aynı paralelde siyaset yapıyor.”