''Değiştik'' diyen CHP’nin aklı hala 101 yıl öncesinde!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 03.03.2025 - 11:30, Güncelleme: 03.03.2025 - 11:30
 

''Değiştik'' diyen CHP’nin aklı hala 101 yıl öncesinde!

Vasıf Çınar…

1896’da, Girit’in Kandiye şehrinde doğdu. Babası, Bedirhanî aşiretinden Kaymakam Abdullah Hulusi Bey'di. İzmir’de ikamete memur edilmiş Kürt asıllı bir aileden gelen Vasıf Çınar, Yunan işgaline karşı örgütlenen direniş hareketlerinde aktif rol aldı. İzmir’in kurtuluşundan sonra İzmir Maarif Müdürlüğü’ne atandı. Ardından, rejim muhaliflerinin ve İslam âlimlerinin önce idam edilip, bilahare yargılandığı İstiklal Mahkemelerinde “savcılık” görevinde bulundu. 1923’te ise Saruhan (Manisa) milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. Atatürk’ün çok güvendiği isimlerden biri oldu. Cumhuriyetin ilanı, Saltanatın kaldırılması ve Hilafetin ilgası gibi Osmanlı’nın izlerini silmeye yönelik adımlarda etkili bir rol oynadı. 1924 yılında, 60 milletvekili arkadaşıyla birlikte “Tevhid-i Tedrisat Kanunu”nu önerdi. “...Bir millet efradı ancak bir terbiye görebilir. İki türlü terbiye, bir memlekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise vahdet-i his, fikir ve tenasüt gayelerini külliyen muhildir. Teklifi kanunimizin kabuli takdirinde Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki bilumum irfan müessesatının merci-i yeganesi Maarif Vekaleti olacaktır. Bu suretle bilcümle, mekatipte bundan böyle Cumhuriyetin irfan siyasetinden mesul ve irfaniyatımızı vahdet-i his ve fikir dairesinde ilerletmeye memur olan Maarif Vekaleti müsbet ve müttehit bir maarif siyaseti tatbik edecektir…” diyerek, bu kanunun amacının “tek tip insan yetiştirmek” olduğunu açıkça itiraf etti. Vasıf Bey ve arkadaşlarının Meclise verdiği Tevhid-i Tedrisat Kanunu, ilgili encümenlere gönderilmeden ve üzerinde tartışma dahi yapılmadan kabul edildi. Yedi maddeden oluşan ve “öğretimi birleştiren” bu kanunun çıkmasıyla, bütün mektepler ve medreseler, Maarif Bakanlığı’nda toplandı. Kanun kabul edildikten üç gün sonra, 6 Mart 1924 tarihinde ise Vasıf Çınar, Milli Eğitim Bakanı olarak atandı. Çınar, bakanlığının 10. gününde, yani 16 Mart 1924’te yayımladığı bir telgraf emri ile kanunda “medreselerin kapatılması” ile ilgili sarih bir hüküm bulunmamasına rağmen bütün medreseleri bir günde kapattı. Üstelik!.. “Bundan duyduğum zevk, Milli Mücadelenin o heyecanlı devirlerinde duyduğum en yüksek zevklerden daha büyüktür” diyerek, Medreseleri kapatmaktan aldığı hazzı da açıkça dile getirdi. Bununla yetinmeyen Çınar, Bizzat Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda açılan ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun 4. maddesinde ismen yer alan “İmam-Hatip” okullarına karşı da amansız bir mücadele başlattı. CHP’li Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar, açılışlarının birinci yılında halkın büyük beğenisini kazanmış olmalarına rağmen, Türkiye genelinde sadece 29 adet olan İmam Hatip okullarının 5 tanesini açılışlarının daha birinci yılının sonunda kapattı. (1930’larda ise tüm İmam Hatip okullarının izi silindi) Cumhuriyet devrimlerinin bir yansıması olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nda imzası olan Atatürk bile kendi çıkardığı kanuna rağmen, manevi kızları Rukiye, Nebile ve Afet hanımları… Ülkede yaşayan gayr-ı Müslimlerin kızlarına eğitim vermesi için rahibeler tarafından kurulan Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’ne yazdırarak, “karma eğitim” yerine “müstakil eğitimi” tercih ederken... Sözde “eğitimde ikiliği” ortadan kaldıran Vasıf Çınar, Bursa'daki bir okulda “Artık kızlarla erkekler birlikte okumalı” diyerek, “karma eğitim”i dayatan isim oldu. Tevhid-i Tedrisât Kanunu ile… Daha demokrat(!), sorgulayıcı(!), aydınlanmacı(!) ve ezbere dayanmayan bir eğitim sistemine geçildiğini iddia ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim sistemini laikleştiren ve dinden uzak seküler bireyler yetiştirmeyi amaçlayan Çınar’ın skandal uygulamaları o dönem büyük tepki çekti. Kamuoyu, medreseleri kapatarak dinimizi yetim bıraktığı için CHP’li Vasıf Çınar’ı, “Batı hayranı” ve “din karşıtı” bir devrimci olarak nitelendirdi. Milletin değerlerine karşı savaş açan Çınar da gelen baskılar sonucu, sadece 8 ay sonra Milli Eğitim Bakanlığı’dan istifa etmek zorunda kaldı. Bundan tam 101 yıl önce, 3 Mart 1924 tarihinde Meclis’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim sistemimizden “İslam”ı tamamen kazımayı amaçlayan işbu Vasıf Çınar’ın ismi ilginç bir etkinlikle gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partisi, dün “Tevhid-i Tedrisât Kanunu”nun yürürlüğe girişinin 101’inci yılı gerekçesiyle CHP lideri Özgür Özel’in kenti Manisa’da “Öğretim Birliği Çalıştayı ve Paneli” düzenledi. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, “Genel Başkanımız bu çalıştayı çok çok önemsiyor. Hepimiz çok önemsiyoruz. Vasıf Çınar’ın memleketi Manisa’da bugün eğitim uzun uzun konuşulacak. Yerelde iktidarız, genelde de iktidar olacağız. Buradan çıkarttığımız eğitim politikaları ile birlikte her şey çok daha güzel olacak. Eğitim çok öncelikli hepimiz için” dedi. Panelde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve “Gölge Milli Eğitim Bakanı” (Ne demekse artık) Suat Özçağdaş ise ilginç bir itirafta bulundu. Son dönemde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin önderliğinde eğitimin “Milli”leştirilmesi için atılan adımlara, “Maarif Modeli” ile bu ülkenin temel değerlerini esas alan “yeni müfredata” ve din adamları ile öğrencilerin buluşmasını sağlayan “ÇEDES Protokolü”ne olan nefreti ile bilinen CHP’li Suat Özçağdaş, burada yaptığı konuşmasında; “Manisa’dayız. Vasıf Çınar’ın ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in memleketindeyiz. Hiç tesadüf değil. Tevhidi tedrisat dediğiniz zaman, kanunu yazan, 3 gün sonra da bakan olarak onu uygulayan, Türkiye’ye büyük katkılar yapmış olan rahmetli Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar Manisalıydı. Genel Başkanımızla bu etkinliği birlikte planladık, tasarladık. 100 yıl önce Türkiye’de kabaca 3’lü bir eğitim sistemi vardı. Bunlardan bir tanesi medreseler, diğeri mektepler, üçüncüsü de yabancı okullardı. 100 yıl sonra Türkiye aslında tam olarak neredeyse başladığı yere dönmüş gözüküyor.” diyerek… Aslında CHP’nin aklının hala 101 yıl önce “Hilafet’in ilga edildiği”, “Şeriye ve Evkaf Vekaletleri” kaldırılarak laik devlete doğru ilk adımın atıldığı ve “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” kabul edilerek milli eğitimin “din”den ayıklandığı 3 Mart 1924’te kaldığını itiraf etti. Dolayısıyla… Eğer hala, mübarek Ramazan ayında iftar iftar koşarak göz boyayan ve seçim dönemlerinden camiden çıkmayan CHP’lilerin takiyyesine aldanarak onların “değiştiğini” sanan mütedeyyin ağabeylerimiz ve ablalarımız varsa, dün Manisa’da gerçekleşen skandal etkinliği bir de bu gözle incelemelerini tavsiye ederim. Aksi halde, olası CHP iktidarında Adnan Menderes ile başlayan ve Başkan Erdoğan’ın dirayetiyle elde edilen tüm kazanımlar yerle bir edilir.
Vasıf Çınar…

1896’da, Girit’in Kandiye şehrinde doğdu.

Babası, Bedirhanî aşiretinden Kaymakam Abdullah Hulusi Bey'di.

İzmir’de ikamete memur edilmiş Kürt asıllı bir aileden gelen Vasıf Çınar, Yunan işgaline karşı örgütlenen direniş hareketlerinde aktif rol aldı.

İzmir’in kurtuluşundan sonra İzmir Maarif Müdürlüğü’ne atandı.

Ardından, rejim muhaliflerinin ve İslam âlimlerinin önce idam edilip, bilahare yargılandığı İstiklal Mahkemelerinde “savcılık” görevinde bulundu.

1923’te ise Saruhan (Manisa) milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi.

Atatürk’ün çok güvendiği isimlerden biri oldu.

Cumhuriyetin ilanı, Saltanatın kaldırılması ve Hilafetin ilgası gibi Osmanlı’nın izlerini silmeye yönelik adımlarda etkili bir rol oynadı.

1924 yılında, 60 milletvekili arkadaşıyla birlikte “Tevhid-i Tedrisat Kanunu”nu önerdi.

“...Bir millet efradı ancak bir terbiye görebilir. İki türlü terbiye, bir memlekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise vahdet-i his, fikir ve tenasüt gayelerini külliyen muhildir. Teklifi kanunimizin kabuli takdirinde Türkiye Cumhuriyeti dahilindeki bilumum irfan müessesatının merci-i yeganesi Maarif Vekaleti olacaktır. Bu suretle bilcümle, mekatipte bundan böyle Cumhuriyetin irfan siyasetinden mesul ve irfaniyatımızı vahdet-i his ve fikir dairesinde ilerletmeye memur olan Maarif Vekaleti müsbet ve müttehit bir maarif siyaseti tatbik edecektir…” diyerek, bu kanunun amacının “tek tip insan yetiştirmek” olduğunu açıkça itiraf etti.

Vasıf Bey ve arkadaşlarının Meclise verdiği Tevhid-i Tedrisat Kanunu, ilgili encümenlere gönderilmeden ve üzerinde tartışma dahi yapılmadan kabul edildi.

Yedi maddeden oluşan ve “öğretimi birleştiren” bu kanunun çıkmasıyla, bütün mektepler ve medreseler, Maarif Bakanlığı’nda toplandı.

Kanun kabul edildikten üç gün sonra, 6 Mart 1924 tarihinde ise Vasıf Çınar, Milli Eğitim Bakanı olarak atandı.

Çınar, bakanlığının 10. gününde, yani 16 Mart 1924’te yayımladığı bir telgraf emri ile kanunda “medreselerin kapatılması” ile ilgili sarih bir hüküm bulunmamasına rağmen bütün medreseleri bir günde kapattı.

Üstelik!..

“Bundan duyduğum zevk, Milli Mücadelenin o heyecanlı devirlerinde duyduğum en yüksek zevklerden daha büyüktür” diyerek, Medreseleri kapatmaktan aldığı hazzı da açıkça dile getirdi.

Bununla yetinmeyen Çınar,

Bizzat Atatürk’ün direktifleri doğrultusunda açılan ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun 4. maddesinde ismen yer alan “İmam-Hatip” okullarına karşı da amansız bir mücadele başlattı.

CHP’li Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar, açılışlarının birinci yılında halkın büyük beğenisini kazanmış olmalarına rağmen, Türkiye genelinde sadece 29 adet olan İmam Hatip okullarının 5 tanesini açılışlarının daha birinci yılının sonunda kapattı.

(1930’larda ise tüm İmam Hatip okullarının izi silindi)

Cumhuriyet devrimlerinin bir yansıması olan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nda imzası olan Atatürk bile kendi çıkardığı kanuna rağmen, manevi kızları Rukiye, Nebile ve Afet hanımları…

Ülkede yaşayan gayr-ı Müslimlerin kızlarına eğitim vermesi için rahibeler tarafından kurulan Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’ne yazdırarak, “karma eğitim” yerine “müstakil eğitimi” tercih ederken...

Sözde “eğitimde ikiliği” ortadan kaldıran Vasıf Çınar, Bursa'daki bir okulda “Artık kızlarla erkekler birlikte okumalı” diyerek, “karma eğitim”i dayatan isim oldu.

Tevhid-i Tedrisât Kanunu ile…

Daha demokrat(!), sorgulayıcı(!), aydınlanmacı(!) ve ezbere dayanmayan bir eğitim sistemine geçildiğini iddia ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim sistemini laikleştiren ve dinden uzak seküler bireyler yetiştirmeyi amaçlayan Çınar’ın skandal uygulamaları o dönem büyük tepki çekti.

Kamuoyu, medreseleri kapatarak dinimizi yetim bıraktığı için CHP’li Vasıf Çınar’ı, “Batı hayranı” ve “din karşıtı” bir devrimci olarak nitelendirdi.

Milletin değerlerine karşı savaş açan Çınar da gelen baskılar sonucu, sadece 8 ay sonra Milli Eğitim Bakanlığı’dan istifa etmek zorunda kaldı.

Bundan tam 101 yıl önce, 3 Mart 1924 tarihinde Meclis’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eğitim sistemimizden “İslam”ı tamamen kazımayı amaçlayan işbu Vasıf Çınar’ın ismi ilginç bir etkinlikle gündeme geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi, dün “Tevhid-i Tedrisât Kanunu”nun yürürlüğe girişinin 101’inci yılı gerekçesiyle CHP lideri Özgür Özel’in kenti Manisa’da “Öğretim Birliği Çalıştayı ve Paneli” düzenledi.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, “Genel Başkanımız bu çalıştayı çok çok önemsiyor. Hepimiz çok önemsiyoruz. Vasıf Çınar’ın memleketi Manisa’da bugün eğitim uzun uzun konuşulacak. Yerelde iktidarız, genelde de iktidar olacağız. Buradan çıkarttığımız eğitim politikaları ile birlikte her şey çok daha güzel olacak. Eğitim çok öncelikli hepimiz için” dedi.

Panelde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve “Gölge Milli Eğitim Bakanı” (Ne demekse artık) Suat Özçağdaş ise ilginç bir itirafta bulundu.

Son dönemde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin önderliğinde eğitimin “Milli”leştirilmesi için atılan adımlara, “Maarif Modeli” ile bu ülkenin temel değerlerini esas alan “yeni müfredata” ve din adamları ile öğrencilerin buluşmasını sağlayan “ÇEDES Protokolü”ne olan nefreti ile bilinen CHP’li Suat Özçağdaş, burada yaptığı konuşmasında;

“Manisa’dayız. Vasıf Çınar’ın ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in memleketindeyiz. Hiç tesadüf değil. Tevhidi tedrisat dediğiniz zaman, kanunu yazan, 3 gün sonra da bakan olarak onu uygulayan, Türkiye’ye büyük katkılar yapmış olan rahmetli Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar Manisalıydı. Genel Başkanımızla bu etkinliği birlikte planladık, tasarladık. 100 yıl önce Türkiye’de kabaca 3’lü bir eğitim sistemi vardı. Bunlardan bir tanesi medreseler, diğeri mektepler, üçüncüsü de yabancı okullardı. 100 yıl sonra Türkiye aslında tam olarak neredeyse başladığı yere dönmüş gözüküyor.” diyerek…

Aslında CHP’nin aklının hala 101 yıl önce “Hilafet’in ilga edildiği”, “Şeriye ve Evkaf Vekaletleri” kaldırılarak laik devlete doğru ilk adımın atıldığı ve “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” kabul edilerek milli eğitimin “din”den ayıklandığı 3 Mart 1924’te kaldığını itiraf etti.

Dolayısıyla…

Eğer hala, mübarek Ramazan ayında iftar iftar koşarak göz boyayan ve seçim dönemlerinden camiden çıkmayan CHP’lilerin takiyyesine aldanarak onların “değiştiğini” sanan mütedeyyin ağabeylerimiz ve ablalarımız varsa, dün Manisa’da gerçekleşen skandal etkinliği bir de bu gözle incelemelerini tavsiye ederim.

Aksi halde, olası CHP iktidarında Adnan Menderes ile başlayan ve Başkan Erdoğan’ın dirayetiyle elde edilen tüm kazanımlar yerle bir edilir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.