Özgür Özel'den Kimse Salonlarda Siyaset Beklemesin Sokaklardayız

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından ikinci günde de binlerce kişi Saraçhane'de toplandı. Protestocular, iktidara karşı güçlü bir mesaj vererek "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" ve "Hükümet istifa" sloganları atarak tepkilerini dile getirdiler. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, göstericilere hitap ederek, İmamoğlu'nun serbest bırakılması ve adaletin sağlanması talebini yinelediler. Özel, konuşmasında, "Bundan sonra kimse CHP'den salonlarda siyaset beklemesin. Sokaklardayız, meydanlardayız" diyerek, partisinin bundan sonra sokak hareketliliğine odaklanacağına dair güçlü bir mesaj verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenen Özel, "En çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklarda, meydanlardayız, korkmaya devam et" ifadelerini kullandı. Ayrıca, İstanbul'un kayyımla yönetilmesine karşı olduklarını belirterek, "İstanbul'un yetkisini sana teslim etmeyeceğiz" dedi. İmamoğlu'nun gözaltına alınmasında, CHP'nin seçimle kazanılan iradenin hukuki süreçle elinden alınmaya çalışıldığını vurgulayan Özel, "Bükülemeyen el yargıyla kırılıyor" diyerek, iktidara olan tepkisini bir kez daha dile getirdi. Özel'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sert eleştirileri, protestocular tarafından coşkuyla karşılandı. Bu protestolar, sadece İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto etmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye'deki yargı bağımsızlığının sorgulanmasına da sebep oldu. CHP’nin önseçimi ve İmamoğlu’nun tek aday olarak Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi beklenen 23 Mart öncesi, sokaklardaki bu direnişin anlamı daha da derinleşti. Özel, "Pazar günü tüm Türkiye'de sokaklarda mıyız?" diyerek CHP'lileri sandığa davet etti. Buna karşın, hükümet yetkililerinden sert açıklamalar geldi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, halkı sokağa çağırmanın "sorumsuzluk" olduğunu belirtirken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sokak çağrılarının hukuk dışı olduğunu ifade etti. Bakan Tunç, yargının bağımsız olduğunu ve suçlamalara karşı yapılacak mücadelenin yalnızca adli makamlar aracılığıyla yapılması gerektiğini söyledi. 19 Mart’ta yapılan ilk büyük protesto, Özgür Özel’in "Bugün milletin iradesi bir yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir" şeklindeki açıklamasıyla doruk noktasına ulaşmıştı. Bu protestolara katılım arttıkça, CHP'nin sokak siyaseti yapma kararlılığı daha belirginleşti. Özel’in, "İmamoğlu’na yapılan darbe, milli iradeye yapılan darbedir" söylemi, protestocular arasında büyük bir yankı buldu. Bu süreçte, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yaptığı açıklamalarda, yargıya olan güvenin azaldığını belirterek, "Parlamenter sisteme geçişin yolları açılmalı" çağrısında bulundu. Yavaş, kendisi hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığını ve Türkiye'de yargı güveninin yeniden sağlanması gerektiğini ifade etti. CHP’nin ve muhalefet partilerinin, İmamoğlu’na yönelik hukuksuzluklara karşı bir eylem planı belirlediği görülüyor. İstanbul’daki protestolar, sadece yerel bir siyasi mesele olmaktan çıkarak, Türkiye'deki demokrasi ve adalet arayışının bir simgesine dönüştü. Özgür Özel'in bu süreçteki liderliği, partisinin sokaklardaki varlığını pekiştirecek gibi görünüyor.