Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Akit’e konuşan siyasetçiler ve tarihçileri Zekeriya Say kaleme aldı

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 20.09.2022 - 09:17, Güncelleme: 20.09.2022 - 09:17
 

Akit’e konuşan siyasetçiler ve tarihçileri Zekeriya Say kaleme aldı

Pişmanlık yok pişkinlik var

27 Mayıs darbesinde düzmece delillerle milletin adamlarını darağacına gönderen CHP zihniyetinin idamın yıldönümünde Menderes’in kabri başında dua etmesi ve hemen akabinde de yıllarca zulmedip mezarını dahi gizledikleri Said-i Nursi için, “Kitaplarının yasaklanmasını biz engelledik” demesi tam bir pişkinlik örneği olarak kayıtlara geçti. Akit’e konuşan siyasetçiler ve tarihçiler, “Kılıçdaroğlu ‘helalleşme’ söyleminde samimiyse önce Menderes ailesinden özür dilesin, sonra da Said Nursi’nin gizlenen kabrinin yerini açıklasın” dedi. 7 Mayıs 1960 darbesinin cuntacı hainlerini kınayamadığı halde, önceki gün idam edilişlerinin sene-i devriyesini bahane ederek Adnan Menderes ve arkadaşlarının kabri başında dua eden Kılıçdaroğlu, bu kez katıldığı bir toplantıda, “Bir ara Saidi Nursi’nin kitapları yasaklandı. Biz Anayasa Mahkemesine başvurduk kitapları yasaklayamazsınız diye” diyerek Risale-i Nur’lara yönelik yasağı kendilerinin kaldırdığını öne sürerek büyük bir pişkinlik örneği sergiledi. Kurulduğu günden beri milli-manevi değerlerden uzak bir politika izleyen, alimleri ve halk yanlısı siyasetçileri idam sehpalarında sallandıran, ezanı Türkçe okutup camileri ahıra çeviren CHP’nin Genel Başkanına çağrıda bulunan hukukçu ve tarihçiler, “Kılıçdaroğlu eğer samimi ise idam sehpasında sallandırılan Menderes ailesinden özür dilesin, Said Nursi’nin gizlenen mezarını CHP arşivinden çıkarsın” çağrısında bulundu. Önce özür dilesinler Konuyla ilgili Akit’e konuşan eski AK Parti Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, şunları dile getirdi: “Bunlar geçtiğimiz aylarda sözde helalleşme adı altında bir açılım yaptılar fakat ‘helalleşeceğiz’ dedikleri tüm insanlara zulmettiler. Bunlara milletin aldanması söz konusu değil. İnsanlarımız gerçekleri görüyor. Bu zulümleri bugüne kadar hangi siyasi zihniyetin yaptığını biliyor. Dolayısıyla CHP ve avanelerinin ikiyüzlülüğünün farkında. Onların ziyaretlerinin ve dua etmelerinin bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Menderes’in mezarına gidip dua etmek kolay. Asıl onlara yaptıklarından dolayı özür dilemeliler. Oraya dua etmek için gelebilecek kişinin hatasını kabul etmesi gerekir. Millet, CHP zihniyetini dışa itti Diğer yandan, Risale-i Nur’ları serbest bıraktık diye övüneceklerine, Bediüzzaman’ın mezarını biz kaybettik diyerek talebelerinden özür dilemelidir. Yoksa millet görsün diye yapılan ziyaretler ve 27 Mayıs mağdurlarını sahipleniyoruz ayaklarına yatmaları onları kurtarmayacaktır. CHP zihniyeti 1950’den bu tarafa, koalisyonlar dışında bu millet tarafından siyasetin dışında bırakıldı. Dolayısıyla şimdi tekrar milletin potasına girmeye çalışıyorlar. Seçim atmosferinde Sayın Cumhurbaşkanını ve mevcut iktidarı saf dışı edebilmek için milletin gözüne girmeye çalışıyorlar.” Samimi iseler, önce tevbe etsinler Tarihçi Yazar Hasret Yıldırım, şunları dile getirdi: “Seçimler yaklaştıkça, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in: ‘Durun kalabalıklar! Bu cadde, çıkmaz sokak!’ sözlerini perçinleyen hâdiselere şâhid oluyoruz. Düne kadar ‘Erdoğan’ın sonu, Menderes gibi olacak’ diyenleri; Adnan Menderes’in kabri başında yâd etme merâsiminde, ellerini zorla açarak dua ederken görüyoruz. Hâlbûki, İsmet İnönü liderliğinde CHP zihniyetinin, 27 Mayıs 1960 darbesinde medya yoluyla yaptığı faaliyet, belki de tüm tiyatronun senaryosunu yazanları ifşâ etmeye kâfidir. Hele ki, rejimin kurulduğu günden beri düşman kâbul ettikleri Bediüzzaman Said-i Nursî Hazretleri hakkında; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sarf ettiği sözler tam bir fecâattir. Düne kadar Risâleler ve Nur Cemaati aleyhine faaliyetleriyle, hapis yolu ve zulümlerle lâik vahşeti hortlatanlar; bugüne kadar soru önergeleri ve söylemleriyle karşı oldukları İslâmi bir birlikteliğe, şirin görünme gayreti içerisindeler. Eğer samimi iseler, evvvelâ bu hakikâtler üzerinden nedâmet getirip dürüstçe tövbe ederek özür dilesinler. Tabii, tabanları ve ağababaları izin verirse.”
Pişmanlık yok pişkinlik var

27 Mayıs darbesinde düzmece delillerle milletin adamlarını darağacına gönderen CHP zihniyetinin idamın yıldönümünde Menderes’in kabri başında dua etmesi ve hemen akabinde de yıllarca zulmedip mezarını dahi gizledikleri Said-i Nursi için, “Kitaplarının yasaklanmasını biz engelledik” demesi tam bir pişkinlik örneği olarak kayıtlara geçti. Akit’e konuşan siyasetçiler ve tarihçiler, “Kılıçdaroğlu ‘helalleşme’ söyleminde samimiyse önce Menderes ailesinden özür dilesin, sonra da Said Nursi’nin gizlenen kabrinin yerini açıklasın” dedi.

7 Mayıs 1960 darbesinin cuntacı hainlerini kınayamadığı halde, önceki gün idam edilişlerinin sene-i devriyesini bahane ederek Adnan Menderes ve arkadaşlarının kabri başında dua eden Kılıçdaroğlu, bu kez katıldığı bir toplantıda, “Bir ara Saidi Nursi’nin kitapları yasaklandı. Biz Anayasa Mahkemesine başvurduk kitapları yasaklayamazsınız diye” diyerek Risale-i Nur’lara yönelik yasağı kendilerinin kaldırdığını öne sürerek büyük bir pişkinlik örneği sergiledi. Kurulduğu günden beri milli-manevi değerlerden uzak bir politika izleyen, alimleri ve halk yanlısı siyasetçileri idam sehpalarında sallandıran, ezanı Türkçe okutup camileri ahıra çeviren CHP’nin Genel Başkanına çağrıda bulunan hukukçu ve tarihçiler, “Kılıçdaroğlu eğer samimi ise idam sehpasında sallandırılan Menderes ailesinden özür dilesin, Said Nursi’nin gizlenen mezarını CHP arşivinden çıkarsın” çağrısında bulundu.

Önce özür dilesinler

Konuyla ilgili Akit’e konuşan eski AK Parti Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, şunları dile getirdi: “Bunlar geçtiğimiz aylarda sözde helalleşme adı altında bir açılım yaptılar fakat ‘helalleşeceğiz’ dedikleri tüm insanlara zulmettiler. Bunlara milletin aldanması söz konusu değil. İnsanlarımız gerçekleri görüyor. Bu zulümleri bugüne kadar hangi siyasi zihniyetin yaptığını biliyor. Dolayısıyla CHP ve avanelerinin ikiyüzlülüğünün farkında. Onların ziyaretlerinin ve dua etmelerinin bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Menderes’in mezarına gidip dua etmek kolay. Asıl onlara yaptıklarından dolayı özür dilemeliler. Oraya dua etmek için gelebilecek kişinin hatasını kabul etmesi gerekir.

Millet, CHP zihniyetini dışa itti

Diğer yandan, Risale-i Nur’ları serbest bıraktık diye övüneceklerine, Bediüzzaman’ın mezarını biz kaybettik diyerek talebelerinden özür dilemelidir. Yoksa millet görsün diye yapılan ziyaretler ve 27 Mayıs mağdurlarını sahipleniyoruz ayaklarına yatmaları onları kurtarmayacaktır. CHP zihniyeti 1950’den bu tarafa, koalisyonlar dışında bu millet tarafından siyasetin dışında bırakıldı. Dolayısıyla şimdi tekrar milletin potasına girmeye çalışıyorlar. Seçim atmosferinde Sayın Cumhurbaşkanını ve mevcut iktidarı saf dışı edebilmek için milletin gözüne girmeye çalışıyorlar.”

Samimi iseler, önce tevbe etsinler

Tarihçi Yazar Hasret Yıldırım, şunları dile getirdi: “Seçimler yaklaştıkça, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in: ‘Durun kalabalıklar! Bu cadde, çıkmaz sokak!’ sözlerini perçinleyen hâdiselere şâhid oluyoruz. Düne kadar ‘Erdoğan’ın sonu, Menderes gibi olacak’ diyenleri; Adnan Menderes’in kabri başında yâd etme merâsiminde, ellerini zorla açarak dua ederken görüyoruz. Hâlbûki, İsmet İnönü liderliğinde CHP zihniyetinin, 27 Mayıs 1960 darbesinde medya yoluyla yaptığı faaliyet, belki de tüm tiyatronun senaryosunu yazanları ifşâ etmeye kâfidir. Hele ki, rejimin kurulduğu günden beri düşman kâbul ettikleri Bediüzzaman Said-i Nursî Hazretleri hakkında; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sarf ettiği sözler tam bir fecâattir. Düne kadar Risâleler ve Nur Cemaati aleyhine faaliyetleriyle, hapis yolu ve zulümlerle lâik vahşeti hortlatanlar; bugüne kadar soru önergeleri ve söylemleriyle karşı oldukları İslâmi bir birlikteliğe, şirin görünme gayreti içerisindeler. Eğer samimi iseler, evvvelâ bu hakikâtler üzerinden nedâmet getirip dürüstçe tövbe ederek özür dilesinler. Tabii, tabanları ve ağababaları izin verirse.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.