Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Antalya'da çoklu cinsel ilişki faciası. Cesedi çıplak halde bulundu

Asayiş (Web Sitesi) - Web Sitesi | 17.11.2022 - 09:25, Güncelleme: 17.11.2022 - 09:25
 

Antalya'da çoklu cinsel ilişki faciası. Cesedi çıplak halde bulundu

Mahkemedeki ifadeler kan dondurdu. Grup sekse zorladı iddiası

Antalya'da 8 ay önce cesedi yol kenarında çıplak halde bulunan zihinsel engelli Selahattin Erbaş'ın ölümüyle ilgili yapılan duruşmada kan donduran ifadeler kullanıldı. Erbaş'ın ölümüyle ilgili Erbaş'ın ölümüyle ilgili eski eşi Çiğdem Yediçam ile Yediçam'ın eski eşi Uğur Peker'in yargılandığı davada grup seks iddiası anlatıldı. Duruşmaya katılan Erbaş ile Yediçam'ın küçük oğlu K.O.E., “Babam sapık biriydi, annemi döverdi. Babam, anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi." dedi. Antalya'nın Konyaaltı ilçesi Geyikbayırı Mahallesi'nde 8 Mart günü saat 21.00 sıralarında yol kenarında hareketsiz yatan kişiyi görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı kontrolde hayatını kaybettiği belirlenen kişinin Selahattin Erbaş olduğu tespit edildi. Yüzde 80 zihinsel engelli olduğu belirtilen Erbaş'ın vücudunda yara ve darp izleri saptandı. Kan izlerine rastlandı Olay yerine 200 metre uzaklıktaki evde yapılan incelemede ise kan izlerine rastlandı. Jandarma, evde bulunan eski eşi Çiğdem Yediçam ile Uğur Peker'i gözaltına aldı. Şüpheliler, İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Darbedilerek öldürüldüğü değerlendirilen Selahattin Erbaş'ın cansız bedeni de otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Çiğdem Yediçam'ın Selahattin Erbaş'ın eski eşi olduğu, boşandıktan sonra Uğur Peker ile evlendiği, daha sonra Peker ile boşanarak birlikte yaşamaya başladığı öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sanıklar hakim karşısında Yediçam ile Peker hakkında dava açıldı. Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker, kaldıkları cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Duruşmada müşteki yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu. Grup seks yapmaya zorlandığını iddia etti Sanık Çiğdem Yediçam savunmasında, maktul Selahattin Erbaş'ın ilk eşi olduğunu belirterek, daha sonra boşanarak Uğur Peker ile evlendiğini, onunla da boşanıp birlikte yaşamaya devam ettiklerini söyledi. Eski eşi Selahattin Erbaş'ın evlilikleri boyunca sapkın ve sapık davranışlar içerisinde olduğunu savunan Çiğdem Yediçam, evlilikleri sırasında Erbaş'ın kendisini uyuşturucu madde içmeye zorladığını ve sürekli darbettiğini öne sürdü. Yediçam, "Büyük oğluma uyuşturucu madde verdiği için konuşmak amacıyla eve çağırdım. Bana ve çocuklarıma neden böyle şeyler yaşattığını sordum. Bana karşı sapıklık yapmaya başladı. El hareketleriyle beni taciz etmeye başladı. Arkadaşlarını çağırarak grup seks yapmak istediğini söyledi. 'Senin amacın cinsel sapkınlık' dedim, o da 'Evet' diye yanıt verdi. O sinirle maktule 'fantezi yapalım' dedim. Ellerini arkadan bağladım. Boruyla bir kere vurdum. Boru kırıldı. Uğur Peker, aramızda yaşananları duyunca sinirlenerek yanımıza geldi. Uğur da 'Çocuklarına nasıl bunları yaşatırsın' diyerek vurdu. Şoke olduğum için Uğur Peker'in maktule kaç kere vurduğunu bilmiyorum. Daha sonra maktulün gitmesini istedim. O halde bile bana karşı sapıklık yapıyordu. Gitsin diye meyve bıçağının uç kısmına değdirdim. Uğur da balta sapı vardı ama öldürecek kadar vurmadı. Uğur, maktulü evin önüne çıkardı, yine de gitmedi. Gitsin diye değnekle bir kere vurdum. Uğur, onu bahçeden dışarı attı. Ellerinin ipini kestim. Kalktı gitti. Benim ve Uğur Peker'in öldürme kastı yoktu. Öldürmek için de maktulü eve çağırmadım" dedi. "3-5 kere sopayla vurdum" Sanık Uğur Peker de yaşananların bir anda geliştiğini, planlayarak ya da kasten yaptıkları bir şey olmadığını savundu. Olay günü, çıkabilecek olumsuz olayların önüne geçmek için Çiğdem Yediçam'ın isteği üzerine maktulle karşılaşmamak için üst kattaki yatak odasında beklediğini dile getiren Peker, "Odadayken kendime yediremeyeceğim şeyler duydum. Çiğdem'e 'Seninle ilişkiye girme amacındayım' dedi. Çiğdem bunun üzerine 'Soyun' dedi. İki dakika sonra Çiğdem, yanıma geldi ve kıyafetleri odaya attı. Elini ayağını bağlamıştı. O halde bile Çiğdem'e küfürlü konuşuyordu. Sinirlendim ve odadan çıktım. Koridordaki sopayı aldım. Çiğdem de demir boruyu aldı. Öfkeli olduğum için maktule 3-5 kere sopayla vurdum. O da hala sapıkça hareketlerde bulunuyordu. Çiğdem, 'Bunu dışarı çıkaralım başımıza bela olacak' dedi. Ayağını çözdüm. Kapının önüne çıkardım" diye konuştu. Erbaş'ın öldüğünü jandarmadan öğrendiler Ayrıca Uğur Peker, maktulün yaşamını yitirdiğini eve gelen jandarmalardan öğrendiklerini söyledi. Maktulün annesi Adalet Erbaş ise oğlunun yüzde 80 zihinsel engelli olduğunu belirterek, olay günü Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker'in oğlunu evden aldıklarını iddia ederek şikayetçi olduğunu söyledi. "Babam, anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi" Duruşmaya katılan Selahattin Erbaş ile Çiğdem Yediçam'ın küçük oğlu K.O.E., babasını öldürdüğü iddia edilen annesinden şikayetçi olmadığını belirterek, “Babam sapık biriydi, annemi döverdi. Annem kendini zor savunurdu. Ben 9 yaşına geldiğimde boşanmalarını istedim. Annem ile babam boşandıktan sonra babam annemi görmek istiyor, annem de görüşmek istemiyordu. Babam bir gün annemin dükkanına gelip camlarını kırdı. Babam anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi. Babam ağabeyime de uyuşturucu verir, birlikte kullanırlardı. Babam ve ağabeyimde paranoyak şizofreni vardı" diye konuştu. Mütalaa açıklandı Olayla ilgili tanık ve müştekilerin dinlenmesinin ardından Cumhuriyet savcısı mütalaayı açıkladı. Mütalaada, sanık Çiğdem Yediçam'ın yaşadıkları göz önünde bulundurularak haksız tahrik indirimi uygulanması istendi. Savcı, sanıklar Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker hakkında 'boşandığı eşi kasten öldürmek', 'beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep edildi. Sanıklar ve taraf avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmaları için duruşma ertelendi.
Mahkemedeki ifadeler kan dondurdu. Grup sekse zorladı iddiası

Antalya'da 8 ay önce cesedi yol kenarında çıplak halde bulunan zihinsel engelli Selahattin Erbaş'ın ölümüyle ilgili yapılan duruşmada kan donduran ifadeler kullanıldı. Erbaş'ın ölümüyle ilgili Erbaş'ın ölümüyle ilgili eski eşi Çiğdem Yediçam ile Yediçam'ın eski eşi Uğur Peker'in yargılandığı davada grup seks iddiası anlatıldı. Duruşmaya katılan Erbaş ile Yediçam'ın küçük oğlu K.O.E., “Babam sapık biriydi, annemi döverdi. Babam, anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi." dedi.

Antalya'nın Konyaaltı ilçesi Geyikbayırı Mahallesi'nde 8 Mart günü saat 21.00 sıralarında yol kenarında hareketsiz yatan kişiyi görenler, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı kontrolde hayatını kaybettiği belirlenen kişinin Selahattin Erbaş olduğu tespit edildi. Yüzde 80 zihinsel engelli olduğu belirtilen Erbaş'ın vücudunda yara ve darp izleri saptandı.

Kan izlerine rastlandı

Olay yerine 200 metre uzaklıktaki evde yapılan incelemede ise kan izlerine rastlandı. Jandarma, evde bulunan eski eşi Çiğdem Yediçam ile Uğur Peker'i gözaltına aldı. Şüpheliler, İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Darbedilerek öldürüldüğü değerlendirilen Selahattin Erbaş'ın cansız bedeni de otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Çiğdem Yediçam'ın Selahattin Erbaş'ın eski eşi olduğu, boşandıktan sonra Uğur Peker ile evlendiği, daha sonra Peker ile boşanarak birlikte yaşamaya başladığı öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Sanıklar hakim karşısında

Yediçam ile Peker hakkında dava açıldı. Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker, kaldıkları cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Duruşmada müşteki yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.

Grup seks yapmaya zorlandığını iddia etti

Sanık Çiğdem Yediçam savunmasında, maktul Selahattin Erbaş'ın ilk eşi olduğunu belirterek, daha sonra boşanarak Uğur Peker ile evlendiğini, onunla da boşanıp birlikte yaşamaya devam ettiklerini söyledi. Eski eşi Selahattin Erbaş'ın evlilikleri boyunca sapkın ve sapık davranışlar içerisinde olduğunu savunan Çiğdem Yediçam, evlilikleri sırasında Erbaş'ın kendisini uyuşturucu madde içmeye zorladığını ve sürekli darbettiğini öne sürdü. Yediçam, "Büyük oğluma uyuşturucu madde verdiği için konuşmak amacıyla eve çağırdım. Bana ve çocuklarıma neden böyle şeyler yaşattığını sordum. Bana karşı sapıklık yapmaya başladı. El hareketleriyle beni taciz etmeye başladı. Arkadaşlarını çağırarak grup seks yapmak istediğini söyledi. 'Senin amacın cinsel sapkınlık' dedim, o da 'Evet' diye yanıt verdi. O sinirle maktule 'fantezi yapalım' dedim. Ellerini arkadan bağladım. Boruyla bir kere vurdum. Boru kırıldı. Uğur Peker, aramızda yaşananları duyunca sinirlenerek yanımıza geldi. Uğur da 'Çocuklarına nasıl bunları yaşatırsın' diyerek vurdu. Şoke olduğum için Uğur Peker'in maktule kaç kere vurduğunu bilmiyorum. Daha sonra maktulün gitmesini istedim. O halde bile bana karşı sapıklık yapıyordu. Gitsin diye meyve bıçağının uç kısmına değdirdim. Uğur da balta sapı vardı ama öldürecek kadar vurmadı. Uğur, maktulü evin önüne çıkardı, yine de gitmedi. Gitsin diye değnekle bir kere vurdum. Uğur, onu bahçeden dışarı attı. Ellerinin ipini kestim. Kalktı gitti. Benim ve Uğur Peker'in öldürme kastı yoktu. Öldürmek için de maktulü eve çağırmadım" dedi.

"3-5 kere sopayla vurdum"

Sanık Uğur Peker de yaşananların bir anda geliştiğini, planlayarak ya da kasten yaptıkları bir şey olmadığını savundu. Olay günü, çıkabilecek olumsuz olayların önüne geçmek için Çiğdem Yediçam'ın isteği üzerine maktulle karşılaşmamak için üst kattaki yatak odasında beklediğini dile getiren Peker, "Odadayken kendime yediremeyeceğim şeyler duydum. Çiğdem'e 'Seninle ilişkiye girme amacındayım' dedi. Çiğdem bunun üzerine 'Soyun' dedi. İki dakika sonra Çiğdem, yanıma geldi ve kıyafetleri odaya attı. Elini ayağını bağlamıştı. O halde bile Çiğdem'e küfürlü konuşuyordu. Sinirlendim ve odadan çıktım. Koridordaki sopayı aldım. Çiğdem de demir boruyu aldı. Öfkeli olduğum için maktule 3-5 kere sopayla vurdum. O da hala sapıkça hareketlerde bulunuyordu. Çiğdem, 'Bunu dışarı çıkaralım başımıza bela olacak' dedi. Ayağını çözdüm. Kapının önüne çıkardım" diye konuştu.

Erbaş'ın öldüğünü jandarmadan öğrendiler

Ayrıca Uğur Peker, maktulün yaşamını yitirdiğini eve gelen jandarmalardan öğrendiklerini söyledi. Maktulün annesi Adalet Erbaş ise oğlunun yüzde 80 zihinsel engelli olduğunu belirterek, olay günü Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker'in oğlunu evden aldıklarını iddia ederek şikayetçi olduğunu söyledi.

"Babam, anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi"

Duruşmaya katılan Selahattin Erbaş ile Çiğdem Yediçam'ın küçük oğlu K.O.E., babasını öldürdüğü iddia edilen annesinden şikayetçi olmadığını belirterek, “Babam sapık biriydi, annemi döverdi. Annem kendini zor savunurdu. Ben 9 yaşına geldiğimde boşanmalarını istedim. Annem ile babam boşandıktan sonra babam annemi görmek istiyor, annem de görüşmek istemiyordu. Babam bir gün annemin dükkanına gelip camlarını kırdı. Babam anneme cinsel organının fotoğrafını gönderirdi. Babam ağabeyime de uyuşturucu verir, birlikte kullanırlardı. Babam ve ağabeyimde paranoyak şizofreni vardı" diye konuştu.

Mütalaa açıklandı

Olayla ilgili tanık ve müştekilerin dinlenmesinin ardından Cumhuriyet savcısı mütalaayı açıkladı. Mütalaada, sanık Çiğdem Yediçam'ın yaşadıkları göz önünde bulundurularak haksız tahrik indirimi uygulanması istendi. Savcı, sanıklar Çiğdem Yediçam ve Uğur Peker hakkında 'boşandığı eşi kasten öldürmek', 'beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep edildi. Sanıklar ve taraf avukatlarının mütalaaya karşı savunma yapmaları için duruşma ertelendi.

Antalya HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.