Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Tayyip Erdoğan'ın annesine küfür eden edepsizin kini bitmiyor!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 23.01.2023 - 10:41, Güncelleme: 23.01.2023 - 10:41
 

Tayyip Erdoğan'ın annesine küfür eden edepsizin kini bitmiyor!

Şimdi de bunu dedi

Zamanında Tayyip Erdoğan'ın annesine bile küfür edecek kadar bayağılaşan Oktay Ekşi, bir gözü toprağa bakmasına rağmen Erdoğan nefretini sürdürüyor...  Cumhuriyet gazetesinin 90'lık yazarı, bu defa da "Yolun sonu görünüyor" başlıklı yazısında Erdoğan'ın "gidici" olduğunu ima etti. Ekşi, "Erdoğan'ın seçimlerde boyunun ölçüsünü alacağını" ileri sürdüğü yazısında şu herzeleri yumurtladı: "Tartışma giderek hız kazandı:  Tayyip Erdoğan tekrar aday olabilir mi?  Anayasaya bakarsanız olamaz. Çünkü anayasanın koyduğu “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmü hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık.  Peki, anayasada “istisna” hükmü yok mu? Var. Yani bir insan ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiş olabilir. Ama o ikinci dönemi tamamlamadan TBMM “erken seçim” kararı alır da ona görevini tamamlama olanağı vermezse uygun düşmez diye yasa koyucu bir cemilekârlık (iyilikseverlik) yaparak bir kere daha seçilme hakkı tanımış.  Başka bir yol yok mu? Yok! O zaman Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olup ilk genel seçimde tekrar cumhurbaşkanı seçilebilmesi için, (kendisinin değil) TBMM’nin “erken seçim” kararı alması zorunlu. Lakin o kararın alınması için 360 oya ihtiyaç var. Oysa AKP+MHP+BBP’nin oyları toplamı 335 ediyor. Yani muhalefet partileri desteklemezse o yol da kapalı. Muhalefet “seçimlerin 6 Nisan’dan önce yapılması koşuluyla TBMM’nin erken seçim kararı almasını destekleriz. Yoksa bizden destek beklemeyin” diyor. Oysa Tayyip Erdoğan “hayırlı gün” saydığı için seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını ilan etti. Yani kendi ipini kendisi kesti. Bunu ister miydi? Kesinlikle istemezdi ama yıllardır kendisine “Liyakati esas alın, size olan sadakati değil” diyenlere dudak bükmesinin bedelini ödemeye sıra geldi.  Eğer 2018’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dedikleri, yeryüzünde bir eşi bulunmayan acayip sistemi getiren anayasa değişikliği önerisini kaleme alan Saray’daki uzman(!?)ları ile o tarihte Anayasa Komisyonu başkanı olan Mustafa Şentop başta olmak üzere komisyondaki AKP’li milletvekilleri, savundukları metne, Erdoğan’ın üçüncü defa seçilmesini sağlayacak bir hüküm koysalardı şimdi arpacı kumrusu gibi düşünmek zorunda kalmazlardı.  Bir başka deyişle Erdoğan’ın “bana sadakat” politikası, Erdoğan’ın ayağına dolanmazdı.  Gerçi başta Kılıçdaroğlu olmak üzere altılı masa etrafındaki liderlerin, “aday olması engellenirse Erdoğan baskıyla Yüksek Seçim Kurulu’ndan adaylık izni alabilir ve sanki adaylığına biz engel oluyormuşuz gibi, meydanlara çıkıp ‘mağduriyet’ edebiyatı yapabilir” dedikleri konuşuluyor. Bunu diyenlere anımsatmak gerekir ki hukuka uygun yasaların hükümleri hukuka uygun şekilde uygulanırsa kimsenin “Ben mağdurum” demesi mümkün değildir. Kaldı ki muhalefetin anayasayı göz ardı etme gibi bir lüksü yoktur.  Öte yandan 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün süresi dolmadan az önce, Tayyip Erdoğan’ın emriyle hazırlanan bir yasa tasarısında, Gül’ün ikinci defa aday olmasını engelleyen bir hüküm vardı. Hatta bu hükmün kendisini rencide edeceğini ifade eden Gül’e Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin aracılığıyla “Ne olur ne olmaz. O hüküm kalsın” yanıtını vermiş ve o madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilinceye kadar yasada yer almıştı. Sonuç şu ki Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa halen şansı vardır:  Şubat ayının başına kadar kararını değiştirip seçimin 6 Nisan’dan önce yapılmasına razı olur, o seçimde herkes gibi o da boyunun ölçüsünü alır."
Şimdi de bunu dedi

Zamanında Tayyip Erdoğan'ın annesine bile küfür edecek kadar bayağılaşan Oktay Ekşi, bir gözü toprağa bakmasına rağmen Erdoğan nefretini sürdürüyor... 

Cumhuriyet gazetesinin 90'lık yazarı, bu defa da "Yolun sonu görünüyor" başlıklı yazısında Erdoğan'ın "gidici" olduğunu ima etti. Ekşi, "Erdoğan'ın seçimlerde boyunun ölçüsünü alacağını" ileri sürdüğü yazısında şu herzeleri yumurtladı:

"Tartışma giderek hız kazandı: 

Tayyip Erdoğan tekrar aday olabilir mi? 

Anayasaya bakarsanız olamaz. Çünkü anayasanın koyduğu “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmü hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık. 

Peki, anayasada “istisna” hükmü yok mu?

Var. Yani bir insan ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiş olabilir. Ama o ikinci dönemi tamamlamadan TBMM “erken seçim” kararı alır da ona görevini tamamlama olanağı vermezse uygun düşmez diye yasa koyucu bir cemilekârlık (iyilikseverlik) yaparak bir kere daha seçilme hakkı tanımış. 

Başka bir yol yok mu?

Yok!

O zaman Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olup ilk genel seçimde tekrar cumhurbaşkanı seçilebilmesi için, (kendisinin değil) TBMM’nin “erken seçim” kararı alması zorunlu. Lakin o kararın alınması için 360 oya ihtiyaç var. Oysa AKP+MHP+BBP’nin oyları toplamı 335 ediyor. Yani muhalefet partileri desteklemezse o yol da kapalı.

Muhalefet “seçimlerin 6 Nisan’dan önce yapılması koşuluyla TBMM’nin erken seçim kararı almasını destekleriz. Yoksa bizden destek beklemeyin” diyor. Oysa Tayyip Erdoğan “hayırlı gün” saydığı için seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını ilan etti. Yani kendi ipini kendisi kesti.

Bunu ister miydi?

Kesinlikle istemezdi ama yıllardır kendisine “Liyakati esas alın, size olan sadakati değil” diyenlere dudak bükmesinin bedelini ödemeye sıra geldi. 

Eğer 2018’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dedikleri, yeryüzünde bir eşi bulunmayan acayip sistemi getiren anayasa değişikliği önerisini kaleme alan Saray’daki uzman(!?)ları ile o tarihte Anayasa Komisyonu başkanı olan Mustafa Şentop başta olmak üzere komisyondaki AKP’li milletvekilleri, savundukları metne, Erdoğan’ın üçüncü defa seçilmesini sağlayacak bir hüküm koysalardı şimdi arpacı kumrusu gibi düşünmek zorunda kalmazlardı. 

Bir başka deyişle Erdoğan’ın “bana sadakat” politikası, Erdoğan’ın ayağına dolanmazdı. 

Gerçi başta Kılıçdaroğlu olmak üzere altılı masa etrafındaki liderlerin, “aday olması engellenirse Erdoğan baskıyla Yüksek Seçim Kurulu’ndan adaylık izni alabilir ve sanki adaylığına biz engel oluyormuşuz gibi, meydanlara çıkıp ‘mağduriyet’ edebiyatı yapabilir” dedikleri konuşuluyor. Bunu diyenlere anımsatmak gerekir ki hukuka uygun yasaların hükümleri hukuka uygun şekilde uygulanırsa kimsenin “Ben mağdurum” demesi mümkün değildir. Kaldı ki muhalefetin anayasayı göz ardı etme gibi bir lüksü yoktur. 

Öte yandan 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün süresi dolmadan az önce, Tayyip Erdoğan’ın emriyle hazırlanan bir yasa tasarısında, Gül’ün ikinci defa aday olmasını engelleyen bir hüküm vardı. Hatta bu hükmün kendisini rencide edeceğini ifade eden Gül’e Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin aracılığıyla “Ne olur ne olmaz. O hüküm kalsın” yanıtını vermiş ve o madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilinceye kadar yasada yer almıştı.

Sonuç şu ki Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa halen şansı vardır: 

Şubat ayının başına kadar kararını değiştirip seçimin 6 Nisan’dan önce yapılmasına razı olur, o seçimde herkes gibi o da boyunun ölçüsünü alır."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.