Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Hablemitoğlu suikastı davasında yeni gelişme

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 16.05.2023 - 21:50, Güncelleme: 16.05.2023 - 21:50
 

Hablemitoğlu suikastı davasında yeni gelişme

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun Ankara'da 18 Aralık 2002'de evinin önünde silahlı saldırıda öldürülmesiyle ilgili davada 6'sı tutuklu, 1'i tutuksuz, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen dahil 3'ü firari 10 sanığın Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık eski askerler Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır ile eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı. Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu ve kızları da mahkeme salonunda hazır bulundu. Yayın yasağı talebi reddedildi Söz alan sanık Enver Altaylı'nın avukatı Dilara Yılmaz, huzurda dinlenecek tanıkların beyanlarının basında yer almasının yargılama sürecine zarar vereceğini ileri sürerek, duruşmaya yayın yasağı getirilmesini talep etti. Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın da "Sanık avukatının yayın yasağı talep etmesini bir anlamı yok ne hikmetse duruşmada olanlar bir süre sonra FETÖ'cü hesaplarlar tarafından çarpıtılarak yayınlanıyor" dedi. Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme başkanı, avukat Yılmaz'ın tanık dinlenilmesi sırasında yayın yasağı konulması şeklindeki talebinin reddine karar verdi. 'FETÖ yaptı Tanık olarak dinlenen Gazeteci Zihni Çakır, olayla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını, suikast sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır'dan öğrendiğini söyledi. Bozkır ile 2014'ün sonu 2015'in başında bir arkadaşının vasıtasıyla tanıştığını anlatan Çakır, o dönem Hablemitoğlu cinayetine ilişkin araştırma yaptığını belirtti. Bozkır ile Gültekin G. ve Tamer sayesinde tanıdığını iddia eden Çakır, "Bozkır, Tamer T. ile görüşmesinde benim konuyu araştırdığımı öğrenmişti. Bozkır'ın tanışmak istemesi nedeniyle tanıştık. Bozkır ile Çankaya'da buluştuğumla eylemi FETÖ'nün yaptığını, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda bir timin bu cinayeti işlediğini, kendisinin bu timde olmadığını söyledi. Ben de örgütle devletin ciddi mücadelesi olduğunu, bildiklerini devletle paylaşması gerektiğini söyledim. Sadece Tarkan Mumcuoğlu ismini söylemişti. Suikast silahının Mogan Gölü'nde atıldığını söyledi. Bozkır Ukrayna'ya gittikten sonra Fikret Emek'in de bu cinayetin saha çalışmaları sırasında olmuş olabileceğini söyledi. Bozkır ile o dönem Telegram, WhatsApp uygulamaları üzerinden görüştük" şeklinde beyanda bulundu. 'FETÖ'cü yapıya raporu istedi mi istemedi mi?' Sanıklardan Mumcuoğlu'nun cinayet öncesinde yurt dışında olduğuna ilişkin Bozkır ile bir görüşme yapıp yapmadığına ilişkin soru üzerine Çakır, "Bozkır bana özel kuvvetlerde bu tür kilit isimlerin yurt dışında görevde gösterildiğini, bunun bir gelenek olduğunu söyledi" dedi. Tanık beyanına karşı söz alan sanık Bozkır, Çakır'ın savcılığın yönlendirmesiyle ifade verdiğini öne sürerek, "2015'in başında tanıştığımız doğru. 'İsimleri bilmiyorum' diyor ama 2009'da kitabında Fikret Emek'i, Levent Göktaş'ı anlatıyor. Diğer yandan bu işi yapan, bir gazeteciye bunları anlatır mı? Ben kendisiyle tanışmadım. Kendisi benden Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda hazırlanan ve içeriği FETÖ'cü yapıya raporu istedi mi istemedi mi?" diye konuştu. Çakır, Hablemitoğlu suikastı ile ilgili konuştuklarını iddia ederek, "Kendisi bizzat Özel Kuvvetler Komutanlığında hazırlanan FETÖ'cü yapıyla ilgili bir raporu bana vereceğini söyledi. Şanlıurfa'da bir dosyadan yargılanıyordu. Hablemitoğlu dosyasında tanık olursam, Şanlıurfa'daki dosyam kapanır mı? diye sorunca ben de o davanın ayrı olduğunu bununla alakalı olmadığını söyledim" dedi. Mahkemedeki diğer sanıkları tanımadığını dile getiren Çakır, savcılıkta verdiği ifadenin Bozkır'ın kendisine anlattıkları bilgiler olduğunu ve bunları da haberlerinde yazdığını ifade etti. 'Altaylı'nan böyle bir cinayet işlediğini düşünmüyorum' Tanık Nizamettin Avşar da uzun yıllar sanıklardan Altaylı’nın şoförlüğünü yaptığını, aralarında baba oğul ilişkisi gibi bir bağ olduğunu belirtti. Altaylı tutuklandığında kedisine eşi ve çocuklarını emanet ettiğini aktaran Avşar, "Emniyet ve savcılıkta verdiğim ifadeleri tekrarlıyorum. Altaylı'nın böyle bir cinayeti işleyeceğini düşünmüyorum" diye konuştu. 'Tarkan Mumcuoğlu'nun habersiz gitmesi mümkün değil' Tanık Hasan Ergin ise Hablemitoğlu'nu 2 el ateş ederek öldürmekle suçlanan ancak kendisini cinayetin işlendiği tarihte Kazakistan'da koruma tatbikatı kursu verdiğini iddia eden tutuklu sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile ilgili, "Bir asker keyfi olarak bir askeri uçağa binip başka bir yere gidemez. Kıbrıs’a ya da başka bir yere herhangi bir malzeme ya da bir görevli kişi gönderilecekse de ilgili komutanlıklara yazı yazılır. 2002-2004 yıllarında bu tarz uçuşlar ayda 2-3 kere olurdu. Askeri uçaklarda bir personel ya da malzeme gönderilecekse komutan hava kuvvetleri komutanlığına yazı yazar. Hava kuvvetleri tarafından manifesto oluşturulur. Emniyet havaalanında girişinde kontrol yapar asker isimleri okunarak malzemelere bakılarak ve bir evraka mühür vurularak geçiliyor. Habersiz Tarkan Mumcuoğlu'nun gitmesi mümkün değildir" dedi. İddianamede, tutuklu sanık Mumcuoğlu'nun eşinin kullandığı telefon hattı ile konuşmadığı için Kazakistan'da olmadığı Türkiye'ye gelmiş olduğu iddia olduğundan eşi Zeynep Mumcuoğlu'na o dönemki HTS kayıtlarının mahkeme tarafından dosyaya kazandırılması gerektiği ve bu nedenle rızası olup olmadığı soruldu. Bunun üzerine Zeynep Mumcuoğlu, 'O dönem kullandığım telefon kayıtlarıma bakılmasına rızam var’ dedi. Duruşma, yarına ertelendi.
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun Ankara'da 18 Aralık 2002'de evinin önünde silahlı saldırıda öldürülmesiyle ilgili davada 6'sı tutuklu, 1'i tutuksuz, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen dahil 3'ü firari 10 sanığın Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Ankara 28'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık eski askerler Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Gökhan Nuri Bozkır ile eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı. Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu ve kızları da mahkeme salonunda hazır bulundu.

Yayın yasağı talebi reddedildi

Söz alan sanık Enver Altaylı'nın avukatı Dilara Yılmaz, huzurda dinlenecek tanıkların beyanlarının basında yer almasının yargılama sürecine zarar vereceğini ileri sürerek, duruşmaya yayın yasağı getirilmesini talep etti. Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın da "Sanık avukatının yayın yasağı talep etmesini bir anlamı yok ne hikmetse duruşmada olanlar bir süre sonra FETÖ'cü hesaplarlar tarafından çarpıtılarak yayınlanıyor" dedi.

Beyanların ardından ara kararı açıklayan mahkeme başkanı, avukat Yılmaz'ın tanık dinlenilmesi sırasında yayın yasağı konulması şeklindeki talebinin reddine karar verdi.

'FETÖ yaptı

Tanık olarak dinlenen Gazeteci Zihni Çakır, olayla ilgili herhangi bir bilgisi olmadığını, suikast sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır'dan öğrendiğini söyledi. Bozkır ile 2014'ün sonu 2015'in başında bir arkadaşının vasıtasıyla tanıştığını anlatan Çakır, o dönem Hablemitoğlu cinayetine ilişkin araştırma yaptığını belirtti. Bozkır ile Gültekin G. ve Tamer sayesinde tanıdığını iddia eden Çakır, "Bozkır, Tamer T. ile görüşmesinde benim konuyu araştırdığımı öğrenmişti. Bozkır'ın tanışmak istemesi nedeniyle tanıştık. Bozkır ile Çankaya'da buluştuğumla eylemi FETÖ'nün yaptığını, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda bir timin bu cinayeti işlediğini, kendisinin bu timde olmadığını söyledi. Ben de örgütle devletin ciddi mücadelesi olduğunu, bildiklerini devletle paylaşması gerektiğini söyledim. Sadece Tarkan Mumcuoğlu ismini söylemişti. Suikast silahının Mogan Gölü'nde atıldığını söyledi. Bozkır Ukrayna'ya gittikten sonra Fikret Emek'in de bu cinayetin saha çalışmaları sırasında olmuş olabileceğini söyledi. Bozkır ile o dönem Telegram, WhatsApp uygulamaları üzerinden görüştük" şeklinde beyanda bulundu.

'FETÖ'cü yapıya raporu istedi mi istemedi mi?'

Sanıklardan Mumcuoğlu'nun cinayet öncesinde yurt dışında olduğuna ilişkin Bozkır ile bir görüşme yapıp yapmadığına ilişkin soru üzerine Çakır, "Bozkır bana özel kuvvetlerde bu tür kilit isimlerin yurt dışında görevde gösterildiğini, bunun bir gelenek olduğunu söyledi" dedi.

Tanık beyanına karşı söz alan sanık Bozkır, Çakır'ın savcılığın yönlendirmesiyle ifade verdiğini öne sürerek, "2015'in başında tanıştığımız doğru. 'İsimleri bilmiyorum' diyor ama 2009'da kitabında Fikret Emek'i, Levent Göktaş'ı anlatıyor. Diğer yandan bu işi yapan, bir gazeteciye bunları anlatır mı? Ben kendisiyle tanışmadım. Kendisi benden Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda hazırlanan ve içeriği FETÖ'cü yapıya raporu istedi mi istemedi mi?" diye konuştu.

Çakır, Hablemitoğlu suikastı ile ilgili konuştuklarını iddia ederek, "Kendisi bizzat Özel Kuvvetler Komutanlığında hazırlanan FETÖ'cü yapıyla ilgili bir raporu bana vereceğini söyledi. Şanlıurfa'da bir dosyadan yargılanıyordu. Hablemitoğlu dosyasında tanık olursam, Şanlıurfa'daki dosyam kapanır mı? diye sorunca ben de o davanın ayrı olduğunu bununla alakalı olmadığını söyledim" dedi. Mahkemedeki diğer sanıkları tanımadığını dile getiren Çakır, savcılıkta verdiği ifadenin Bozkır'ın kendisine anlattıkları bilgiler olduğunu ve bunları da haberlerinde yazdığını ifade etti.

'Altaylı'nan böyle bir cinayet işlediğini düşünmüyorum'

Tanık Nizamettin Avşar da uzun yıllar sanıklardan Altaylı’nın şoförlüğünü yaptığını, aralarında baba oğul ilişkisi gibi bir bağ olduğunu belirtti. Altaylı tutuklandığında kedisine eşi ve çocuklarını emanet ettiğini aktaran Avşar, "Emniyet ve savcılıkta verdiğim ifadeleri tekrarlıyorum. Altaylı'nın böyle bir cinayeti işleyeceğini düşünmüyorum" diye konuştu.

'Tarkan Mumcuoğlu'nun habersiz gitmesi mümkün değil'

Tanık Hasan Ergin ise Hablemitoğlu'nu 2 el ateş ederek öldürmekle suçlanan ancak kendisini cinayetin işlendiği tarihte Kazakistan'da koruma tatbikatı kursu verdiğini iddia eden tutuklu sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile ilgili, "Bir asker keyfi olarak bir askeri uçağa binip başka bir yere gidemez. Kıbrıs’a ya da başka bir yere herhangi bir malzeme ya da bir görevli kişi gönderilecekse de ilgili komutanlıklara yazı yazılır. 2002-2004 yıllarında bu tarz uçuşlar ayda 2-3 kere olurdu. Askeri uçaklarda bir personel ya da malzeme gönderilecekse komutan hava kuvvetleri komutanlığına yazı yazar. Hava kuvvetleri tarafından manifesto oluşturulur. Emniyet havaalanında girişinde kontrol yapar asker isimleri okunarak malzemelere bakılarak ve bir evraka mühür vurularak geçiliyor. Habersiz Tarkan Mumcuoğlu'nun gitmesi mümkün değildir" dedi.

İddianamede, tutuklu sanık Mumcuoğlu'nun eşinin kullandığı telefon hattı ile konuşmadığı için Kazakistan'da olmadığı Türkiye'ye gelmiş olduğu iddia olduğundan eşi Zeynep Mumcuoğlu'na o dönemki HTS kayıtlarının mahkeme tarafından dosyaya kazandırılması gerektiği ve bu nedenle rızası olup olmadığı soruldu. Bunun üzerine Zeynep Mumcuoğlu, 'O dönem kullandığım telefon kayıtlarıma bakılmasına rızam var’ dedi.

Duruşma, yarına ertelendi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.