Hava seçim havası  yalan, iftira kokusuyla Yerel seçim sürecinin olmazsa olmazı, propaganda savaşları.  Ve ortaya atılan iddialar, yalanlar.  Yani ağırlıklı kara propaganda.  Teknoloji ile beraber, basın yayın, medya yanında sosyal medya da çok yaygın bu amaç doğrultusunda kullanılmakta. Videolar, ses kayıtları, yazılanlar, çizilenler vs... Vs...Vs...Tabi sokak fiskoslarınıda unutmamak gerekir ve en tehlikeliside bu kulaktan kulağa yayılmalar... Ortaya atılan iddia ve yalanlar aslında önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür.Amaç net; çok sayıda seçmenin düşüncelerini etkilemek.  Bu iftira ve iddialar seçmen nezdinde kabul görüyor mu? Cevap açık; çoğu zaman sorgulanmadan, araştırılmadan evet hatta kanıtlansa tersi dahi farketmiyor. Evet seçmen nezdinde kabul görmekte. Kabul görmeklede kalmaz ve işin ilginç tarafı seçim süreci sonrasıda aylar hatta  yıllar geçse bile alıcı bulmaya devam edebilmekte. Seçmen davranışlarını etkiliyor.Toplumsal ilişkileride.  Propaganda dediğimiz olgu; tarafsız bilgi sağlamaz, kilit noktaysa önce  kendi  parti kitlesini sonra geneli tümü etkileyecek bilgiyi servis eder. O servis sokağa yayılır, belediyenin  içine yayılır,kahveden, berbere, pazardan güne yani servisin servisi... O kitlenin içinde medyadanda vardır, sosyal medyadanda, kalemde vardır ,dilde.Belediyenin içinde personelde vardır, yöneticide, varda var anlıyacağınız..Ne bitmez varlar... Manipülasyonda iyi destek verir onuda es geçmemek lazım.  Propaganda çok sinsi yollarla uygulanabilir tahmin bile edemeyeceğiniz şekilde. Son dönemlerde  sertleşen seçim sürecinde;  kara propaganda, gri propaganda örneklerini görmekteyiz çokça kentte.En sinsiside aslında en acı verenide. Kara propagandadır.  Seçim sonrası başlar diğer seçime kadar inceden inceden karşı partilerce ve yeni dönem adaylık düşünen  başkanın kendi partisin  iç mualefet adayları ve ekiplerince oyulur içten içe.Dost bir kaynaktan geliyormuş gibi görünür ya ; kuşku oluşmaz ne başkan ve ekibinde ne belediye personellerinde. ama gerçek tersi. Anlaşıldığındaysa bazen yapacak artık birşey kalmamıştır. Belediyelerin içinde uygulanır. Belediyeler canlı organizmadır. Her partiden çalışanı olduğu için aslında kentin ta kendisidir.Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındada müthiş bir haberleşme ağı vardır. Köstebekler  çok çalışkandır bilirsiniz habire yuva yaparlar.  En üst mevkiden en alt personellere kadar sürekli sürkülasyon vaziyeti.  Kara, gri yani topyekün  propagandanın oluşmasında. Aman destek ekip manipülasyonu ekleyelim bozulmasın garibim. Olmazsa olmazı çünkü .  Burda gri propagandayıda açalım. Mualif taraftan geldiği net olsada öyle güzel kamufle servis edilirki  nötr bir kaynaktan gibi gelir gösterilir.. Başkana, personele; ayrı ayrı yanlış bilgi verme, personeli kışkırtma başkanı personelle karşı karşıya getirme, kamuoyunda, personel arasında başkanın prestij kaybına uğraması adına saat gibidir düzenek.Tıkır tıkır işler...  Kara propagandayı, gri propaganda izler.  Belediyelerin içi propagandalara boğulurken, halkın içide ayni hızla devam eder.  Adaylara karşı özelliklede, şuan mevcut başkanlıkları devam edenlere  ayrıca servis açılır . Belediyelere her önüne gelenin, dayısı olanın hatta hatta koalisyon yapılan  partilerin tabanlarının işi çığrından çıkararak terörle bağlantılı kişilerin dahi personel olarak işe alındığına kadar. Personel alımları belli sayıda olabiliyorken vede işkur üzerinden, adli hertürlü araştırmanın devletin kurumlarınca yapıldığı, tek tek incelendiği, mülakatları olduğu  süreçlerken. Eskisi gibi  getir belgeleri yarın gel başla vaziyeti yokken. Kuşkulu bir durumda zaten gereğide yapılırken Bu tüm kurumlarda böyleyken.. Ama nerden bilsin propagandaya maruz kalan mualif partilerin seçmen kitlesi?  Araştırmaz, soruşturmaz inanır, konuşur..   Ve çok çirkin yapılan bu yalan ve iftiralar; ekmeği, alınteri için işe giren personelleri ve  salt büyükşehir başkanını gözden düşürmek adına  zan altında bırakmak.. Büyük vebal..  Kazanmak için herşey mübah olmamalı.  Siyasi tarihimizin sayfaları özelliklede seçim süreçleri kara, gri yani propaganda  manipüle örnekleriyle dolu neyazık ki. Esas çirkinliğiyse; direk sokakta kulaktan kulağa konuşulması bire bin ekleyerek . Sadece seçim süreci deyil, sonrası zamanıda kapsayarak insanlarda algı oluşturması. Unutulmaması..Isıtılıp ısıtılıp servisi..   Bire bin eklenerek.. En büyük zararın kente verildiğini bilmeden...