Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

GÖLGE Nefise CANARAN
Köşe Yazarı
GÖLGE Nefise CANARAN
 

Edep edebinden utandı...

-Ben senininnnnn gelmişineeee geçmişineee …  -Nefoooooooo … -Kime bu şiddet bu celal ?Susssss amannnn …bip …bip…bippppp….   Dur be; canım ciğerim relaks. Cıkkkkk…Selam yollarım, diyecektim sadeciğime.  -Ya bende şaşırdım sabır bardağın taşacak yada çok zıvanadan çıkacaksın ki küfredeceksin sen; hem öyle klavye başında kâğıttan kahramanlar misali değil, canlı canlı …Harbiden güneşe yüzünü göstermeyen cinsten küfür lügatından.. Ama sen yazarken de konuşurken de; sever misin, döver misin bellide olmaz sağın solun hele de kafan atarsa. Küfrede gerek yok; gömersin zaten üzerine çiçek eker birde sularsın. Argoda galiba bir tık öndesin; oda edere gider vaziyeti iadede. Aaaa …Öyle miymiş … Hımmmm …  Doğru en son ne zaman küfrettim; İsrail’in yiyecek almaya gelirken katlettiği aç ölen masumlarda ve birde bir çocukla bir hayvana tecavüz olayında inanılmaz küfrettim dünyanın bir kısmının çaresizce izlemek zorunda bırakan. Canlı canlı bebeklerin katledilmesine ses çıkarmayanlara. Zaten çocuğa ve hayvana tecavüzü yapanlar karşımda olsa; bodoslama dalardım onlara ne küfrü! Aaa birde Hatay ya da Kahramanmaraş’taki   tam hatırlamıyorum hangi şehirdi; bir binanın mütehadini tanımışlardı   Ankara’da aylar sonra gizlendiği delikten çıkmış AVM’de gezerken, depremzede bayanlar tanımıştı işte o zamanda küfretmiştim. Birde Atatürk’e, askere, polise, bayrağa, vatana, dine saldıranlara küfretmiştim.   Bazı insanlarsa her iki kelimenin başı küfür ederek konuşur bunu da normalmiş gibi yapar. Gibisi fazla direk normal görür. Eğitimlede ilgisi yok ,yaşadığı yerlede.  Argo küfürün bir tık ötesine taşır vaziyeti… her ikisi de ;ana dilden sonra en çok kullanılan üslup, istenilmeyen ve tasvip edilmeyen bir tarz olsa da ; dünya deşarj olmak, eğlenmek hatta sinirlerine hâkim olamadığı için öfkelendiğinde ,tutku, korku  yani iletişimin  uydurma dilini argoyu/küfrü sıkça kullanmakta. Dr. Stevens "Küfrettiğimiz koşullarda, normal kelimeye kıyasla genelde kalp atışı hızımızın arttığını görüyoruz. Bu küfre yönelik bir tür duygusal tepki. Küfrün bir tür duygusal dil olduğunu biliyoruz" diyor: Medya yapımları, müzik piyasası ve sosyal medya platformlarındaki bel altı söylemler çoğu zaman işte bu argo- küfür bazen ikisinin karışımı uydurma gündelik dile yansıyor herkes duyuyor böyle böyle kulaktannnn kulağa ...Normalleşiyor, olmazsa ilgisizleşiliyor… Argo ile küfür eylemi de kaba diller kategorisinde de olsa da; araların da kullanım açısından farklılık bulunmakta. Küfretme eyleminde genelde kelimeler ilk anlamıyla kullanılırken, argoda alt metinler ortaya çıkıyor. Şiddetli anlaşmazlığı kışkırtma kapasitesi en yüksek olan kelimeler küfür lügatinde argodan farklılık gösteriyor bir tık sanki, tabi birbirine karıştığı zamanlar hariç; işte burası en büyük ayraç … Kadını, erkeği, çoluğu çocuğu; küfrediyor bu dünyanın. "Swearing Is Good For You" (Küfür Etmek İyi Gelir) adlı kitabın yazarı Dr. Emma Byrne "Küfrü tam anlamıyla tanımlamak çok, çok zor". Küfrün şoke olduğumuzda, şaşırdığımızda, sevindiğimizde ya da komik veya nahoş olmak istediğimizde kullandığımız türde bir dil; ancak aynı zamanda sadece belli bir toplulukta, dil grubunda, toplumda, ülkede ya da dinde anlam bulan, kültürel bir unsur olduğunu söylüyor  Nefo; Ciddi ciddi dünya dili küfür ..  Evet gölgecim… Hele futbolda... neyseee o konu başlı başına ... Ana avrat sövmek futbolcuya, hakeme.. Ağzınızda peleşenk olmuş anneler, kadınlar...  --Nefooo ya bu kadar girizgahı yapmanın sebebi!!!!!!  -Anladın gölgem … Bu aralar seçim dönemiydi ve özellikle sosyal medyada evlerinin konforunda; mualif oldukları her şeye küfürle, hakaretle yorum yapanlara şahit olduk. Normal cümle kurarak; karşısındakinin fikrini çürütemeyeceklerini, yenemeyeceklerini ve psikolojik harpte yenileceklerini anlayanların, klasik yöntemi…  Tartışma olur, atışma olur argolaşma olur, ama hakaret hele de muhalif olduğun kişinin yazdığını beğenmediğin için; ailesine, çocuklara hele hele bir kadına sadece eşi olduğu için küfür ötesi bakın küfür ötesi bir dil kullanılırsa; işte o zaman iş çok çirkinleşiyor. Dün sizlerde okudunuz takip edenler; böyle bir çirkinliği Birebir haber sahibi Zeynel Kahtavi Boğan’ın sosyal medya hesabında.  ‘’Aylardır Zeynel beye; eşi hanımefendi üzerinden vurulmayı izledik. Ama bu bu başka bir şey. Bir kadına bir anneye bir hanımefendiye şimdi yazılanı okudum, elim ayağım titredi. Bu nasıl bir akıl tutulması; tüm kadınların izzeti şerefine hakaret, bu eşiniz hanımefendi nezdinde. Yazık; üzüldüm bu kişinin annesine, beş para etmez bir insan yetiştirmiş.       Bizim milletimiz ne ara bu kadar yozlaştı?’’ yorumunu yazdım o sinirle. "İstediğiniz duygusal etkiyi elde etmek için, ’şiddetli anlaşmazlığı kışkırtma kapasitesi en yüksek olan kelimelerle toplumdaki tabularla oynayıp sonrası’’  'dövüş ya da kaç ‘ ın kaç mantığını bilerek mi yaptı yoksa gerçekten utandı mı bilinmez ama; kişi silmiş sonrası. Toplumumuzda; geçmişin saygıda kusur etmediği ana erkili kadınımıza anamıza küfredilme ötesi bir cümleyi görünce; tırnaklarımı yedim okuyunca sinirden halada sinirim geçmedi bir kadın olarak.   Hakikaten ne ara yozlaştık bu kadar?  Utanmamızı, arranmamızı  ;ne ara kenara bıraktık? Edep nerde? Dip not..  Güzel günler göreceğiz ülkemin güzel çocukları, büyükleriniz güzel günleri karartmak için uğraşsa da..  Size güzel günleri vermek için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.  Vesselam..
Ekleme Tarihi: 07 Nisan 2024 - Pazar

Edep edebinden utandı...

-Ben senininnnnn gelmişineeee geçmişineee … 
-Nefoooooooo …
-Kime bu şiddet bu celal ?Susssss amannnn …bip …bip…bippppp….
 
Dur be; canım ciğerim relaks. Cıkkkkk…Selam yollarım, diyecektim sadeciğime.
 -Ya bende şaşırdım sabır bardağın taşacak yada çok zıvanadan çıkacaksın ki küfredeceksin sen; hem öyle klavye başında kâğıttan kahramanlar misali değil, canlı canlı …Harbiden güneşe yüzünü göstermeyen cinsten küfür lügatından..
Ama sen yazarken de konuşurken de; sever misin, döver misin bellide olmaz sağın solun hele de kafan atarsa. Küfrede gerek yok; gömersin zaten üzerine çiçek eker birde sularsın. Argoda galiba bir tık öndesin; oda edere gider vaziyeti iadede.
Aaaa …Öyle miymiş … Hımmmm …
 Doğru en son ne zaman küfrettim; İsrail’in yiyecek almaya gelirken katlettiği aç ölen masumlarda ve birde bir çocukla bir hayvana tecavüz olayında inanılmaz küfrettim dünyanın bir kısmının çaresizce izlemek zorunda bırakan. Canlı canlı bebeklerin katledilmesine ses çıkarmayanlara. Zaten çocuğa ve hayvana tecavüzü yapanlar karşımda olsa; bodoslama dalardım onlara ne küfrü! Aaa birde Hatay ya da Kahramanmaraş’taki   tam hatırlamıyorum hangi şehirdi; bir binanın mütehadini tanımışlardı   Ankara’da aylar sonra gizlendiği delikten çıkmış AVM’de gezerken, depremzede bayanlar tanımıştı işte o zamanda küfretmiştim. Birde Atatürk’e, askere, polise, bayrağa, vatana, dine saldıranlara küfretmiştim. 
 Bazı insanlarsa her iki kelimenin başı küfür ederek konuşur bunu da normalmiş gibi yapar. Gibisi fazla direk normal görür. Eğitimlede ilgisi yok ,yaşadığı yerlede.
 Argo küfürün bir tık ötesine taşır vaziyeti… her ikisi de ;ana dilden sonra en çok kullanılan üslup, istenilmeyen ve tasvip edilmeyen bir tarz olsa da ; dünya deşarj olmak, eğlenmek hatta sinirlerine hâkim olamadığı için öfkelendiğinde ,tutku, korku  yani iletişimin  uydurma dilini argoyu/küfrü sıkça kullanmakta. Dr. Stevens "Küfrettiğimiz koşullarda, normal kelimeye kıyasla genelde kalp atışı hızımızın arttığını görüyoruz. Bu küfre yönelik bir tür duygusal tepki. Küfrün bir tür duygusal dil olduğunu biliyoruz" diyor:
Medya yapımları, müzik piyasası ve sosyal medya platformlarındaki bel altı söylemler çoğu zaman işte bu argo- küfür bazen ikisinin karışımı uydurma gündelik dile yansıyor herkes duyuyor böyle böyle kulaktannnn kulağa ...Normalleşiyor, olmazsa ilgisizleşiliyor…
Argo ile küfür eylemi de kaba diller kategorisinde de olsa da; araların da kullanım açısından farklılık bulunmakta. Küfretme eyleminde genelde kelimeler ilk anlamıyla kullanılırken, argoda alt metinler ortaya çıkıyor. Şiddetli anlaşmazlığı kışkırtma kapasitesi en yüksek olan kelimeler küfür lügatinde argodan farklılık gösteriyor bir tık sanki, tabi birbirine karıştığı zamanlar hariç; işte burası en büyük ayraç …
Kadını, erkeği, çoluğu çocuğu; küfrediyor bu dünyanın.
"Swearing Is Good For You" (Küfür Etmek İyi Gelir) adlı kitabın yazarı Dr. Emma Byrne "Küfrü tam anlamıyla tanımlamak çok, çok zor". Küfrün şoke olduğumuzda, şaşırdığımızda, sevindiğimizde ya da komik veya nahoş olmak istediğimizde kullandığımız türde bir dil; ancak aynı zamanda sadece belli bir toplulukta, dil grubunda, toplumda, ülkede ya da dinde anlam bulan, kültürel bir unsur olduğunu söylüyor
 Nefo; Ciddi ciddi dünya dili küfür ..
 Evet gölgecim… Hele futbolda... neyseee o konu başlı başına ... Ana avrat sövmek futbolcuya, hakeme.. Ağzınızda peleşenk olmuş anneler, kadınlar... 
--Nefooo ya bu kadar girizgahı yapmanın sebebi!!!!!! 
-Anladın gölgem …
Bu aralar seçim dönemiydi ve özellikle sosyal medyada evlerinin konforunda; mualif oldukları her şeye küfürle, hakaretle yorum yapanlara şahit olduk. Normal cümle kurarak; karşısındakinin fikrini çürütemeyeceklerini, yenemeyeceklerini ve psikolojik harpte yenileceklerini anlayanların, klasik yöntemi…
 Tartışma olur, atışma olur argolaşma olur, ama hakaret hele de muhalif olduğun kişinin yazdığını beğenmediğin için; ailesine, çocuklara hele hele bir kadına sadece eşi olduğu için küfür ötesi bakın küfür ötesi bir dil kullanılırsa; işte o zaman iş çok çirkinleşiyor.
Dün sizlerde okudunuz takip edenler; böyle bir çirkinliği Birebir haber sahibi Zeynel Kahtavi Boğan’ın sosyal medya hesabında.
 ‘’Aylardır Zeynel beye; eşi hanımefendi üzerinden vurulmayı izledik. Ama bu bu başka bir şey. Bir kadına bir anneye bir hanımefendiye şimdi yazılanı okudum, elim ayağım titredi. Bu nasıl bir akıl tutulması; tüm kadınların izzeti şerefine hakaret, bu eşiniz hanımefendi nezdinde. Yazık; üzüldüm bu kişinin annesine, beş para etmez bir insan yetiştirmiş.       Bizim milletimiz ne ara bu kadar yozlaştı?’’ yorumunu yazdım o sinirle.
"İstediğiniz duygusal etkiyi elde etmek için, ’şiddetli anlaşmazlığı kışkırtma kapasitesi en yüksek olan kelimelerle toplumdaki tabularla oynayıp sonrası’’  'dövüş ya da kaç ‘ ın kaç mantığını bilerek mi yaptı yoksa gerçekten utandı mı bilinmez ama; kişi silmiş sonrası.
Toplumumuzda; geçmişin saygıda kusur etmediği ana erkili kadınımıza anamıza küfredilme ötesi bir cümleyi görünce; tırnaklarımı yedim okuyunca sinirden halada sinirim geçmedi bir kadın olarak. 
 Hakikaten ne ara yozlaştık bu kadar? 
Utanmamızı, arranmamızı  ;ne ara kenara bıraktık?
Edep nerde?
Dip not..
 Güzel günler göreceğiz ülkemin güzel çocukları, büyükleriniz güzel günleri karartmak için uğraşsa da..
 Size güzel günleri vermek için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 
Vesselam..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.