Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Hüseyin Şinasi
Köşe Yazarı
Hüseyin Şinasi
 

Ülkemiz için ''gıda, ilaç ve silah'' öncelikli konulardır

Hava sıcak ve sokağa çıkılacak gibi değil. Zaman ve fırsat buldukça çarşı Pazar dolaşıyor, üç beş kişilik sohbet ortamlarına katılıyor, onları dinliyor, karşılıklı çay içip sohbet ediyoruz. Böyle ortamlar insanların görüş ve düşüncelerini öğrenmek için iyi bir fırsat oluyor. Bunlardan derlediğimiz görüşleri genellikle sosyal medyada veya köşe yazılarımızla sizlere aktarmaya devam ediyoruz. Görüşüp konuştuğumuz çevrelerde genellikle insanların mutsuz oldukları, stres ve bunalım içinde olduklarını görüyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar herkesi etkilemiş. Elbette toplumun bazı kesimlerinde ekonomik anlamda bir sıkıntı yok. Ama o çevrelerde de kendine göre sorunlar var.    İnsanlar ve diğer canlı varlıklar, yaşamak için beslenmeye, yeme ve içmeye, nefes alıp vermeye, sağlıklı bir yaşam sürmeye, tehlikelere kaşı korunmaya ihtiyaç duyarlar. Bu açıdan ülkeler ve insanlar için “gıda, ilaç ve silah” temel ve zorunlu ihtiyaçlardır. Ülkemiz için gıdaya, ilaç ve savunma için silah temin etmek önemli bir ihtiyaç ve bir milli güvenlik sorunudur. Topluluklar halinde yaşayan her varlık gibi insanlar için haberleşme ve iletişim de zorunlu bir ihtiyaç türüdür. İnsanlık tarihi boyunca araçlar, pek çok değişime uğramışsa da haberleşme ve iletişime geçme ihtiyacı hiç değişmemiş, hatta artarak devam etmiştir. Günümüzün kitle iletişim ve haberleşme araçlarını kısaca gözden geçirmek gerekirse, konuşulan dildir, müziktir, sözlü veya yazılı anlatımlardır, dini inançlardır, gelenek ve göreneklerdir, örf ve adetlerdir, kutlamalardır, şenliklerdir, üretim ve yaşam biçimidir, yazılı ve görüntülü basın yayın organlarıdır, sabit veya mobil haberleşme araçlarıdır, internet, sosyal medya ortamlarıdır. Kitle iletişim ve haberleşme araçları çoğu zaman, bir devletin, bir kurumun veya bir şirketin kontrolü altındadır. Bu araçlar kullanılarak toplum istenilen biçimde yönlendirilir, toplum mühendisliği dediğimiz genel durum oraya çıkar. Kitle iletişim ve etkileşim araçlarını elinde bulunduran devlet, kurum veya  kuruluşlar ellerindeki gücü çoğu kez düşmanlarına karşı bir savaş aracı olarak kullanabiliyorlar. Bir toplumu sosyal, kültürel, ekonomik bakımdan zayıf düşürmek için elbette sadece kitle iletişim ve haberleşme araçları yeterli olmazsa, diğer araç ve gereçler de devreye girer.     İnsanların yaşamak için ihtiyaç duyacağı, temiz havaya, suya, gıdaya, giyinmeye,  barınmaya, ilaca ve korunmaya erişimde meydana gelen engellemeler, zorlamalar da günümüzün savaş şekillerinden bazılarıdır. Ekonomide karşımıza çıkan üretim-tüketim, arz-talep dengesi, para, döviz, faiz, borçlanma, enflasyon ve değişen ticaret ve pazarlama anlayışları, gelir dağılımındaki adaletsizlik günümüzün anlaşılması zor uygulama ve savaş şekilleridir.     Bu bakımdan gıda, ilaç ve silah gibi yaşamsal alanlarda üretim-tüketim konusunda problem yaşamayan, başka birilerine bağımlı olmayan toplumlar özgür ve bağımsızdır. Artık günümüz koşullarında, savaşlar askeri birlikler ve silahlı güçler arasında yaşanmıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik alanda çok daha yıkıcı ve yok edici savaşlar görülebiliyor.  Bu savaşlar bütün dünyayı özellikle zayıf ve kırılgan ülke ve toplumları daha çok etkiliyor. Örneğin Rusya-Ukrayna arasında savaş çıkıyor Türkiye’de her şeyin fiyatı artıyor. Uzakdoğuda çatışma çıkıyor, döviz fırlıyor, borsa çakılıyor. İsrail-Filistin çatışmaları başlıyor her şey almış başını gidiyor. Onun için gıda, ilaç ve savunma sanayi konusunda Türkiye kendi kendine yeterli olmak, güçlü olmak zorunda. Türkiye’nin içinde bulunduğu konum her bakımdan güçlü olmayı zorunlu kılar. Yeniden görüşmek ümidiyle hoşça ve sağlıcakla kalınız.
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2024 - Cumartesi

Ülkemiz için ''gıda, ilaç ve silah'' öncelikli konulardır

Hava sıcak ve sokağa çıkılacak gibi değil. Zaman ve fırsat buldukça çarşı Pazar dolaşıyor, üç beş kişilik sohbet ortamlarına katılıyor, onları dinliyor, karşılıklı çay içip sohbet ediyoruz. Böyle ortamlar insanların görüş ve düşüncelerini öğrenmek için iyi bir fırsat oluyor. Bunlardan derlediğimiz görüşleri genellikle sosyal medyada veya köşe yazılarımızla sizlere aktarmaya devam ediyoruz.

Görüşüp konuştuğumuz çevrelerde genellikle insanların mutsuz oldukları, stres ve bunalım içinde olduklarını görüyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlar herkesi etkilemiş. Elbette toplumun bazı kesimlerinde ekonomik anlamda bir sıkıntı yok. Ama o çevrelerde de kendine göre sorunlar var.   

İnsanlar ve diğer canlı varlıklar, yaşamak için beslenmeye, yeme ve içmeye, nefes alıp vermeye, sağlıklı bir yaşam sürmeye, tehlikelere kaşı korunmaya ihtiyaç duyarlar. Bu açıdan ülkeler ve insanlar için “gıda, ilaç ve silah” temel ve zorunlu ihtiyaçlardır. Ülkemiz için gıdaya, ilaç ve savunma için silah temin etmek önemli bir ihtiyaç ve bir milli güvenlik sorunudur.

Topluluklar halinde yaşayan her varlık gibi insanlar için haberleşme ve iletişim de zorunlu bir ihtiyaç türüdür. İnsanlık tarihi boyunca araçlar, pek çok değişime uğramışsa da haberleşme ve iletişime geçme ihtiyacı hiç değişmemiş, hatta artarak devam etmiştir.

Günümüzün kitle iletişim ve haberleşme araçlarını kısaca gözden geçirmek gerekirse, konuşulan dildir, müziktir, sözlü veya yazılı anlatımlardır, dini inançlardır, gelenek ve göreneklerdir, örf ve adetlerdir, kutlamalardır, şenliklerdir, üretim ve yaşam biçimidir, yazılı ve görüntülü basın yayın organlarıdır, sabit veya mobil haberleşme araçlarıdır, internet, sosyal medya ortamlarıdır.

Kitle iletişim ve haberleşme araçları çoğu zaman, bir devletin, bir kurumun veya bir şirketin kontrolü altındadır. Bu araçlar kullanılarak toplum istenilen biçimde yönlendirilir, toplum mühendisliği dediğimiz genel durum oraya çıkar.

Kitle iletişim ve etkileşim araçlarını elinde bulunduran devlet, kurum veya  kuruluşlar ellerindeki gücü çoğu kez düşmanlarına karşı bir savaş aracı olarak kullanabiliyorlar. Bir toplumu sosyal, kültürel, ekonomik bakımdan zayıf düşürmek için elbette sadece kitle iletişim ve haberleşme araçları yeterli olmazsa, diğer araç ve gereçler de devreye girer.    

İnsanların yaşamak için ihtiyaç duyacağı, temiz havaya, suya, gıdaya, giyinmeye,  barınmaya, ilaca ve korunmaya erişimde meydana gelen engellemeler, zorlamalar da günümüzün savaş şekillerinden bazılarıdır. Ekonomide karşımıza çıkan üretim-tüketim, arz-talep dengesi, para, döviz, faiz, borçlanma, enflasyon ve değişen ticaret ve pazarlama anlayışları, gelir dağılımındaki adaletsizlik günümüzün anlaşılması zor uygulama ve savaş şekilleridir.    

Bu bakımdan gıda, ilaç ve silah gibi yaşamsal alanlarda üretim-tüketim konusunda problem yaşamayan, başka birilerine bağımlı olmayan toplumlar özgür ve bağımsızdır.

Artık günümüz koşullarında, savaşlar askeri birlikler ve silahlı güçler arasında yaşanmıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik alanda çok daha yıkıcı ve yok edici savaşlar görülebiliyor.  Bu savaşlar bütün dünyayı özellikle zayıf ve kırılgan ülke ve toplumları daha çok etkiliyor. Örneğin Rusya-Ukrayna arasında savaş çıkıyor Türkiye’de her şeyin fiyatı artıyor. Uzakdoğuda çatışma çıkıyor, döviz fırlıyor, borsa çakılıyor. İsrail-Filistin çatışmaları başlıyor her şey almış başını gidiyor. Onun için gıda, ilaç ve savunma sanayi konusunda Türkiye kendi kendine yeterli olmak, güçlü olmak zorunda. Türkiye’nin içinde bulunduğu konum her bakımdan güçlü olmayı zorunlu kılar.

Yeniden görüşmek ümidiyle hoşça ve sağlıcakla kalınız.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.