CHP’li İsmail Saymaz’dan hem Kılıçdaroğlu’na hem de İmamoğlu’na ağır eleştiriler. Tam bir facia

En yanlış zamanda en yanlış yerde

CHP lideri, hiç kuşku yoktur ki, olabilecek en yanlış zamanda olabilecek en yanlış yerdeydi. Çünkü İmamoğlu Davası’nın tarihi, 11 Kasım’da görülen son duruşmadan beri belliydi. Hakim o gün yargılamayı uzatmayacağını ve ceza vereceğini ima etmişti. Diğer taraftan Türk kamuoyu, günlerdir bu duruşmaya odaklandı. İmamoğlu, en az üç TV programına çıkarak, vatandaşların dikkatini duruşmaya çekti.

Bu koşullar altında Kılıçdaroğlu’nun Berlin seyahatini bir gün ötelemesi gerekirdi. Hiç değilse, en kısa sürede İstanbul’a erişebileceği bir mesafede bulunabilmeliydi. Ve Saraçhane’deki otobüsün üzerinde Akşener’le birlikte Kılıçdaroğlu da olmalıydı.

Berlin’de sürücüsüz araçları görmese pek bir şey kaybetmezdi.

CHP, Saraçhane’de “sürücüsüz otomobil” görüntüsü vermemiş olurdu en azından.

Kılıçdaroğlu’nun Karadenizi

Kılıçdaroğlu’nun Karadeniz’i

Nasıl ki İmamoğlu’nun imajı Karadeniz gezisinde ağır bir yara aldıysa Kılıçdaroğlu da benzer bir faciayı Berlin’de yaşadı.

Bana göre CHP lideri esaslı bir muhasebe yapmalı.

Türkiye işsizlik ve pahalılıkla sarsılırken…

Birden bire ‘başörtüsü’ açılımı yaptı.

Ne partisine anlatabildi…

Ne de Akşenere.

Hamburger

AK Parti, gollük pas diye gördüğü Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasa teklifine anayasa hamlesi ile yanıt verdiğinde Kılıçdaroğlu, ABD’deydi. Bu seyahati de ‘hamburger’ muhabbetinde yutuldu gitti. Kapalı kapılar ardındaki İngiltere gezisi ise etki uyandırmadı.

ABD’li Jeremy Rifkin’in danışmanlığa getirilmesi, Rifkin’in ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısına telekonferansla katılması hatalı kararlardı.

Seçimi kazanması zor görünüyor.

Yarım kalan Berlin seyahati, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına etki edecektir. Şimdiden, İmamoğlu’nun adaylaştırılması gerektiği muhaliflerce dillendiriliyor. Bu sesler gürleşecek, öyle görünüyor.

CHP’de kaybet-kaybet mücadelesi

Kim aday olur, bilmiyorum.

Kılıçdaroğlu olursa…

İBB ve İmamoğlu olmaksızın seçimi kazanması zor görünüyor.

Çünkü İmamoğlu, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni etkilemek bakımından, Akşener hariç, Altılı Masa’daki diğer liderlerden daha güçlü bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu ve CHP’nin temas kurmakta zorlandığı Karadeniz ve Doğu Anadolu seçmenlerine rahatlıkla seslenebiliyor.

İmamoğlu’nun kimi CHP’liler tarafından cumhurbaşkanı adayı olmak istediği iddiasıyla hırpalanması CHP’ye kaybettirir.

İmamoğlu aday olursa…

Bu ‘kaybet kaybet’ mücadelesidir

CHP ve Kılıçdaroğlu olmaksızın seçimi kazanması da çok zor.

Çünkü İmamoğlu, ancak CHP’lileri arkasına alarak ve partisinin kurumsal desteğini sağlayarak başarı elde edebilir.

İmamoğlu, maaşlı profesyonellerle değil, partisinin afişleri için bir direkten direğine zıplayan inanmışlarla yol yürürse kazanabilir.

Kılıçdaroğlu’na rağmen İmamoğlu…

İmamoğlu’na rağmen Kılıçdaroğlu kazanamaz.

Bu ‘kaybet kaybet’ mücadelesidir.