Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

CHP’li İsmail Saymaz’dan hem Kılıçdaroğlu’na hem de İmamoğlu’na ağır eleştiriler. Tam bir facia

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 15.12.2022 - 20:20, Güncelleme: 15.12.2022 - 20:20
 

CHP’li İsmail Saymaz’dan hem Kılıçdaroğlu’na hem de İmamoğlu’na ağır eleştiriler. Tam bir facia

Gazeteci İsmail Saymaz CHP’ye ağır eleştirilerle yüklendi. “Birden bire ‘başörtüsü’ açılımı yaptı. Ne partisine anlatabildi…Ne de Akşener’e. AK Parti, gollük pas diye gördüğü Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasa teklifine anayasa hamlesi ile yanıt verdiğinde Kılıçdaroğlu, ABD’deydi. Bu seyahati de ‘hamburger’ muhabbetinde yutuldu gitti.” diye yazen Saymaz İmamoğlu’nun da kazanmasının zor olduğunu söyledi. “İmamoğlu, maaşlı profesyonellerle değil, partisinin afişleri için bir direkten direğine zıplayan inanmışlarla yol yürürse kazanabilir.” diye ekledi. Saymaz’ın yazısından önemli satırlar...

En yanlış zamanda en yanlış yerde CHP lideri, hiç kuşku yoktur ki, olabilecek en yanlış zamanda olabilecek en yanlış yerdeydi. Çünkü İmamoğlu Davası’nın tarihi, 11 Kasım’da görülen son duruşmadan beri belliydi. Hakim o gün yargılamayı uzatmayacağını ve ceza vereceğini ima etmişti. Diğer taraftan Türk kamuoyu, günlerdir bu duruşmaya odaklandı. İmamoğlu, en az üç TV programına çıkarak, vatandaşların dikkatini duruşmaya çekti. Bu koşullar altında Kılıçdaroğlu’nun Berlin seyahatini bir gün ötelemesi gerekirdi. Hiç değilse, en kısa sürede İstanbul’a erişebileceği bir mesafede bulunabilmeliydi. Ve Saraçhane’deki otobüsün üzerinde Akşener’le birlikte Kılıçdaroğlu da olmalıydı. Berlin’de sürücüsüz araçları görmese pek bir şey kaybetmezdi. CHP, Saraçhane’de “sürücüsüz otomobil” görüntüsü vermemiş olurdu en azından. Kılıçdaroğlu’nun Karadenizi Kılıçdaroğlu’nun Karadeniz’i Nasıl ki İmamoğlu’nun imajı Karadeniz gezisinde ağır bir yara aldıysa Kılıçdaroğlu da benzer bir faciayı Berlin’de yaşadı. Bana göre CHP lideri esaslı bir muhasebe yapmalı. Türkiye işsizlik ve pahalılıkla sarsılırken… Birden bire ‘başörtüsü’ açılımı yaptı. Ne partisine anlatabildi… Ne de Akşenere. Hamburger AK Parti, gollük pas diye gördüğü Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasa teklifine anayasa hamlesi ile yanıt verdiğinde Kılıçdaroğlu, ABD’deydi. Bu seyahati de ‘hamburger’ muhabbetinde yutuldu gitti. Kapalı kapılar ardındaki İngiltere gezisi ise etki uyandırmadı. ABD’li Jeremy Rifkin’in danışmanlığa getirilmesi, Rifkin’in ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısına telekonferansla katılması hatalı kararlardı. Seçimi kazanması zor görünüyor. Yarım kalan Berlin seyahati, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına etki edecektir. Şimdiden, İmamoğlu’nun adaylaştırılması gerektiği muhaliflerce dillendiriliyor. Bu sesler gürleşecek, öyle görünüyor. CHP’de kaybet-kaybet mücadelesi Kim aday olur, bilmiyorum. Kılıçdaroğlu olursa… İBB ve İmamoğlu olmaksızın seçimi kazanması zor görünüyor. Çünkü İmamoğlu, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni etkilemek bakımından, Akşener hariç, Altılı Masa’daki diğer liderlerden daha güçlü bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu ve CHP’nin temas kurmakta zorlandığı Karadeniz ve Doğu Anadolu seçmenlerine rahatlıkla seslenebiliyor. İmamoğlu’nun kimi CHP’liler tarafından cumhurbaşkanı adayı olmak istediği iddiasıyla hırpalanması CHP’ye kaybettirir. İmamoğlu aday olursa… Bu ‘kaybet kaybet’ mücadelesidir CHP ve Kılıçdaroğlu olmaksızın seçimi kazanması da çok zor. Çünkü İmamoğlu, ancak CHP’lileri arkasına alarak ve partisinin kurumsal desteğini sağlayarak başarı elde edebilir. İmamoğlu, maaşlı profesyonellerle değil, partisinin afişleri için bir direkten direğine zıplayan inanmışlarla yol yürürse kazanabilir. Kılıçdaroğlu’na rağmen İmamoğlu… İmamoğlu’na rağmen Kılıçdaroğlu kazanamaz. Bu ‘kaybet kaybet’ mücadelesidir.
Gazeteci İsmail Saymaz CHP’ye ağır eleştirilerle yüklendi. “Birden bire ‘başörtüsü’ açılımı yaptı. Ne partisine anlatabildi…Ne de Akşener’e. AK Parti, gollük pas diye gördüğü Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasa teklifine anayasa hamlesi ile yanıt verdiğinde Kılıçdaroğlu, ABD’deydi. Bu seyahati de ‘hamburger’ muhabbetinde yutuldu gitti.” diye yazen Saymaz İmamoğlu’nun da kazanmasının zor olduğunu söyledi. “İmamoğlu, maaşlı profesyonellerle değil, partisinin afişleri için bir direkten direğine zıplayan inanmışlarla yol yürürse kazanabilir.” diye ekledi. Saymaz’ın yazısından önemli satırlar...

En yanlış zamanda en yanlış yerde

CHP lideri, hiç kuşku yoktur ki, olabilecek en yanlış zamanda olabilecek en yanlış yerdeydi. Çünkü İmamoğlu Davası’nın tarihi, 11 Kasım’da görülen son duruşmadan beri belliydi. Hakim o gün yargılamayı uzatmayacağını ve ceza vereceğini ima etmişti. Diğer taraftan Türk kamuoyu, günlerdir bu duruşmaya odaklandı. İmamoğlu, en az üç TV programına çıkarak, vatandaşların dikkatini duruşmaya çekti.

Bu koşullar altında Kılıçdaroğlu’nun Berlin seyahatini bir gün ötelemesi gerekirdi. Hiç değilse, en kısa sürede İstanbul’a erişebileceği bir mesafede bulunabilmeliydi. Ve Saraçhane’deki otobüsün üzerinde Akşener’le birlikte Kılıçdaroğlu da olmalıydı.

Berlin’de sürücüsüz araçları görmese pek bir şey kaybetmezdi.

CHP, Saraçhane’de “sürücüsüz otomobil” görüntüsü vermemiş olurdu en azından.

Kılıçdaroğlu’nun Karadenizi

Kılıçdaroğlu’nun Karadeniz’i

Nasıl ki İmamoğlu’nun imajı Karadeniz gezisinde ağır bir yara aldıysa Kılıçdaroğlu da benzer bir faciayı Berlin’de yaşadı.

Bana göre CHP lideri esaslı bir muhasebe yapmalı.

Türkiye işsizlik ve pahalılıkla sarsılırken…

Birden bire ‘başörtüsü’ açılımı yaptı.

Ne partisine anlatabildi…

Ne de Akşenere.

Hamburger

AK Parti, gollük pas diye gördüğü Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü yasa teklifine anayasa hamlesi ile yanıt verdiğinde Kılıçdaroğlu, ABD’deydi. Bu seyahati de ‘hamburger’ muhabbetinde yutuldu gitti. Kapalı kapılar ardındaki İngiltere gezisi ise etki uyandırmadı.

ABD’li Jeremy Rifkin’in danışmanlığa getirilmesi, Rifkin’in ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısına telekonferansla katılması hatalı kararlardı.

Seçimi kazanması zor görünüyor.

Yarım kalan Berlin seyahati, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına etki edecektir. Şimdiden, İmamoğlu’nun adaylaştırılması gerektiği muhaliflerce dillendiriliyor. Bu sesler gürleşecek, öyle görünüyor.

CHP’de kaybet-kaybet mücadelesi

Kim aday olur, bilmiyorum.

Kılıçdaroğlu olursa…

İBB ve İmamoğlu olmaksızın seçimi kazanması zor görünüyor.

Çünkü İmamoğlu, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni etkilemek bakımından, Akşener hariç, Altılı Masa’daki diğer liderlerden daha güçlü bir siyasetçi. Kılıçdaroğlu ve CHP’nin temas kurmakta zorlandığı Karadeniz ve Doğu Anadolu seçmenlerine rahatlıkla seslenebiliyor.

İmamoğlu’nun kimi CHP’liler tarafından cumhurbaşkanı adayı olmak istediği iddiasıyla hırpalanması CHP’ye kaybettirir.

İmamoğlu aday olursa…

Bu ‘kaybet kaybet’ mücadelesidir

CHP ve Kılıçdaroğlu olmaksızın seçimi kazanması da çok zor.

Çünkü İmamoğlu, ancak CHP’lileri arkasına alarak ve partisinin kurumsal desteğini sağlayarak başarı elde edebilir.

İmamoğlu, maaşlı profesyonellerle değil, partisinin afişleri için bir direkten direğine zıplayan inanmışlarla yol yürürse kazanabilir.

Kılıçdaroğlu’na rağmen İmamoğlu…

İmamoğlu’na rağmen Kılıçdaroğlu kazanamaz.

Bu ‘kaybet kaybet’ mücadelesidir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.