İmamoğlu'nun reklamcısından rezil deprem yardımı çıkışı!

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçim sürecindeki reklamcısı Necati Özkan, akıl almaz bir iftiraya imza attı. Cumhuriyet gazetesinde köşe dolduran Özkan, hükümetin Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası başlattığı “Türkiye Tek Yürek” kampanyasını, "milletin yaptığı yardımların üstüne konma çabası" olarak nitelendirdi. Özkan, ahlaktan öte izandan da yoksun olduğunu gözler önüne serdiği yazısında, özetle şu kirli yalanları boca etti: 

"Karşımızda artık ne yaptığını bilmeyen, yönetme kabiliyetini tümden kaybetmiş ve stratejik akılla iş yapamayan bir yapı var. Son referandumda 2.5 milyon mühürsüz oyun geçerli kabul edilmesiyle, hile ve hukuksuzlukla kurulan bu gayri meşru yapı, bugün milletçe yaşadığımız büyük yıkımın asli sorumlusudur. 

Bu yapı bundan 22 yıl önce işbaşına geldiğinde toplumsal ve siyasal bir “davaya” sahip görünüyordu. Dünyanın ve Türkiye’nin gerçeklerini anlamaktan uzak olsalar da ülkenin kurucu değerlerine karşı intikamcı duygularla işler yapsalar da “davaları” nedeniyle saygı duyulacak bir yapı gibi görünüyorlardı. 

Ama zaman geçtikçe ne davalarında ne yöntemlerinde ne de iş yapma biçimlerinde saygı duyulacak yanlarının olmadığı anlaşıldı. Ahlaki, vicdani ve siyasi olarak ülkeye çökmüş bir kâbus gibiydiler. Yine de toplumun bir kısmı pragmatizmleri, iş yapar görünmeleri ve popülist siyasetleri nedeniyle bu yapıya destek verdi. Diğer kısmı ise vicdansızca ve vahşice kullandıkları güç ve yaydıkları korku nedeniyle sessiz kalmayı tercih etti. 

Ama bu büyük depremle birlikte beceriksizlikleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı.

 Ahlaki ve vicdani üstünlüğünü yitirmiş bu yapı yine ve sadece algıyla meşgul. “Türkiye Yüzyılı” diye yola çıktılar ama “Asrın Felaketi”ne geldiler. Başlattıkları “Asrın Felaketi” kampanyasıyla yapmak istedikleri algı toplumsal refleksle saatler içinde kaldırıldı. “Türkiye Tek Yürek” diye başlattıkları kampanyada yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, markaların ve milletin kendiliğinden yaptığı yardımların üstüne konma çabaları anında ifşa oluyor. 

İşte bu yüzden en yetkili ağızdan tehdit ve korku dilini kullanıyorlar. Bu yüzden internete ve sosyal ağlara getirdikleri kısıtlama nefrete ve kızgınlığa dönüşüyor ve derhal geri adım atıyorlar. Artık asrın beceriksizliği tüm çıplaklığıyla görülüyor. Ve yalın gerçek o denli acı, o denli büyük ve o denli unutulmaz ki algı kampanyaları işe yaramayacak."