Vay anasını! Görüyor musun sen şu Ali Babacan'ı

"2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu. Zaten hazırlıklar da bunu apaçık gösteriyordu. Ali Babacan’ın AK Parti’den kopup, parti kurma süreci böyle başladı" ifadelerini kullanan Yücel Koç, "Görünen köy kılavuz istemez. Dışarıda birileri 2023’e umut bağlamışsa, hesabın bunca yıl Babacan üzerine kurulduğu ortada. Kılıçdaroğlu çok istese de 'ekonomi' üzerinden hazırlanan kişi kendisi değil" dedi. Koç, Türkiye gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

"Beyaz Saray, Ukrayna savaşının başladığı günlerde Rusya’ya yönelik ambargolar için şöyle açıklamalar yaptı;

Demokrat olun ya da olmayın, herkes ülkesinin, vatandaşlarının hayat şartlarına ve standardına öncelik vermek zorundadır.

Ekonomik yaptırımlar her lideri etkiler, çünkü vatandaşlarının hayat standardını düşürür. Dolayısıyla bu noktada başkanların tercihleri devreye girer.”

Yani adamlar diyor ki; ya bize boyun eğer istediğimizi yaparsın yahut biz seni indirmeyi biliriz.

Para onlarda çünkü.

***

Perspektif bu olduğuna göre; al Rusya’dan, koy Türkiye’ye.

2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu.

Zaten hazırlıklar da bunu apaçık gösteriyordu.

Ali Babacan’ın AK Parti’den kopup, parti kurma süreci böyle başladı.

Ekibine yurt dışından önemli transferler yaptı (veya yaptırıldı).

2020 yılı şubat ayında “Babacan neyi bekliyor?” başlıklı makalemde, parti kurulumunu üst üste ertelediğinde şu tespitlerde bulunmuştum.

“Babacan’ın ilk ne zaman ‘parti kuracağım’ diye ortaya çıktığına bakın…
Geçen sene yükselen döviz kuru ve etiket fiyatlarının fırlamasından hemen sonra.
Bu buhranın artarak devam edeceği öngörülmüş olmalı ki, partiyi yılbaşında resmen açıklayacaklarını duyurmuşlardı…
Fakat öyle olmadı.
Döviz kurunun kontrol altına alınması, Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi ile birlikte gelen faiz indirimleri, sanayi ve üretimin yeniden toparlanma sürecine girmesi hesapları bozdu.
Ocakta açıklanacak parti, sürekli tehir sürecine girdi.
Merak ettiğim; birileri ona “Bir şeyler olacak, ekonomi yeniden bozulacak” diye umut veriyor mudur?
Mesela; Rand Corporation raporları, İlker Başbuğ’un tuhaf çıkışı, CHP’nin ‘siyasi ayak’ oyunları, Gezi’yi aklayan yargı kararları tesadüf müdür sadece?
Ya da Suriye’deki gelişmelerden bir beklenti var mıdır?
Şimdilik net bir şey söylemek zor elbette.
Darbe söylentileri bile ekonomimizi olumsuz etkiliyor, bir anlamda Babacan’ın ekmeğine yağ sürüyor.
Bu sebepledir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Darbe falan yok. Bu söylentiler maksatlı” dedi.
Yani…
Bu demektir ki, Türkiye’de işler rutininde gidecek, ekonomide iyileşme devam edecekse, Babacan’ın umut bağladığı zemin de boşalacak.”

***

20 Şubat 2020 tarihli bu yazıdan tam bir hafta sonra, 27 Şubat’ta askerlerimize yönelik İdlib saldırısı gerçekleşti ve 34 şehit verdik.

Ardından Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca operasyon başlattı ve Rus hedefleri ile birlikte, bedelini Esad rejimine ağır ödettik.

Sonrası malum, dünyayı sarsan pandemi süreci.

Babacan’ın istediği ortam fazlasıyla oluştu, çok geçmeden partisini kurdu.

Tam bu bitti diyorduk ki, bu defa da Ukrayna-Rusya savaşı patladı.

Hatta daha kötüsünü söyleyeyim; Üçüncü Dünya Savaşı daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.

Küresel ölçekteki sıkıntılara bir de yeni ekonomi modeline geçişin etkileri eklendi.

Eğriye eğri, doğruya doğru… Para babaları burada da gücünü gösterdi.

Sen misin sıcak paraya bağımlılıktan kurtulup üretime dayalı bir ekonomi olmak isteyen!

Hızla fırlayan döviz, kur korumalı mevduat sistemiyle nispeten kontrol altına alındı ama fiyat artışları durmak bilmedi ve enflasyon yüzde 70’in üzerine çıktı.

***

2023 seçimlerine tastamam bir yıl var.

Hükûmetin yol haritasını, kalan sürede ekonomiye yönelik atacağı adımları, hesapları bozmak için neler yapacağını göreceğiz.

Gelinen nokta, muhalif ittifak için en büyük umudu beslemekte.

Bu sebepledir ki, önceki seçimlerde cumhurbaşkanlığına adaylıktan kaçınan Kemal Kılıçdaroğlu bile ilk defa büyük bir hevesle öne çıkma gayretinde.

Lakin görünen köy kılavuz istemez.

Dışarıda birileri 2023’e umut bağlamışsa, hesabın bunca yıl Babacan üzerine kurulduğu ortada.

Kılıçdaroğlu çok istese de “ekonomi” üzerinden hazırlanan kişi kendisi değil.

Hatırlayın, CHP’li bir belediye başkanı “Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusuna "Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği aday" cevabını vermişti.

Kılıçdaroğlu’nun rüzgârına bakmayın, önümüzdeki süreç çok şeylere gebe."