Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Vay anasını! Görüyor musun sen şu Ali Babacan'ı

Gündem 05.06.2022 - 13:14, Güncelleme: 05.06.2022 - 13:14
 

Vay anasını! Görüyor musun sen şu Ali Babacan'ı

"2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu.

"2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu. Zaten hazırlıklar da bunu apaçık gösteriyordu. Ali Babacan’ın AK Parti’den kopup, parti kurma süreci böyle başladı" ifadelerini kullanan Yücel Koç, "Görünen köy kılavuz istemez. Dışarıda birileri 2023’e umut bağlamışsa, hesabın bunca yıl Babacan üzerine kurulduğu ortada. Kılıçdaroğlu çok istese de 'ekonomi' üzerinden hazırlanan kişi kendisi değil" dedi. Koç, Türkiye gazetesindeki yazısında şunları kaydetti: "Beyaz Saray, Ukrayna savaşının başladığı günlerde Rusya’ya yönelik ambargolar için şöyle açıklamalar yaptı; Demokrat olun ya da olmayın, herkes ülkesinin, vatandaşlarının hayat şartlarına ve standardına öncelik vermek zorundadır. Ekonomik yaptırımlar her lideri etkiler, çünkü vatandaşlarının hayat standardını düşürür. Dolayısıyla bu noktada başkanların tercihleri devreye girer.” Yani adamlar diyor ki; ya bize boyun eğer istediğimizi yaparsın yahut biz seni indirmeyi biliriz. Para onlarda çünkü. *** Perspektif bu olduğuna göre; al Rusya’dan, koy Türkiye’ye. 2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu. Zaten hazırlıklar da bunu apaçık gösteriyordu. Ali Babacan’ın AK Parti’den kopup, parti kurma süreci böyle başladı. Ekibine yurt dışından önemli transferler yaptı (veya yaptırıldı). 2020 yılı şubat ayında “Babacan neyi bekliyor?” başlıklı makalemde, parti kurulumunu üst üste ertelediğinde şu tespitlerde bulunmuştum. “Babacan’ın ilk ne zaman ‘parti kuracağım’ diye ortaya çıktığına bakın… Geçen sene yükselen döviz kuru ve etiket fiyatlarının fırlamasından hemen sonra. Bu buhranın artarak devam edeceği öngörülmüş olmalı ki, partiyi yılbaşında resmen açıklayacaklarını duyurmuşlardı… Fakat öyle olmadı. Döviz kurunun kontrol altına alınması, Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi ile birlikte gelen faiz indirimleri, sanayi ve üretimin yeniden toparlanma sürecine girmesi hesapları bozdu. Ocakta açıklanacak parti, sürekli tehir sürecine girdi. Merak ettiğim; birileri ona “Bir şeyler olacak, ekonomi yeniden bozulacak” diye umut veriyor mudur? Mesela; Rand Corporation raporları, İlker Başbuğ’un tuhaf çıkışı, CHP’nin ‘siyasi ayak’ oyunları, Gezi’yi aklayan yargı kararları tesadüf müdür sadece? Ya da Suriye’deki gelişmelerden bir beklenti var mıdır? Şimdilik net bir şey söylemek zor elbette. Darbe söylentileri bile ekonomimizi olumsuz etkiliyor, bir anlamda Babacan’ın ekmeğine yağ sürüyor. Bu sebepledir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Darbe falan yok. Bu söylentiler maksatlı” dedi. Yani… Bu demektir ki, Türkiye’de işler rutininde gidecek, ekonomide iyileşme devam edecekse, Babacan’ın umut bağladığı zemin de boşalacak.” *** 20 Şubat 2020 tarihli bu yazıdan tam bir hafta sonra, 27 Şubat’ta askerlerimize yönelik İdlib saldırısı gerçekleşti ve 34 şehit verdik. Ardından Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca operasyon başlattı ve Rus hedefleri ile birlikte, bedelini Esad rejimine ağır ödettik. Sonrası malum, dünyayı sarsan pandemi süreci. Babacan’ın istediği ortam fazlasıyla oluştu, çok geçmeden partisini kurdu. Tam bu bitti diyorduk ki, bu defa da Ukrayna-Rusya savaşı patladı. Hatta daha kötüsünü söyleyeyim; Üçüncü Dünya Savaşı daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Küresel ölçekteki sıkıntılara bir de yeni ekonomi modeline geçişin etkileri eklendi. Eğriye eğri, doğruya doğru… Para babaları burada da gücünü gösterdi. Sen misin sıcak paraya bağımlılıktan kurtulup üretime dayalı bir ekonomi olmak isteyen! Hızla fırlayan döviz, kur korumalı mevduat sistemiyle nispeten kontrol altına alındı ama fiyat artışları durmak bilmedi ve enflasyon yüzde 70’in üzerine çıktı. *** 2023 seçimlerine tastamam bir yıl var. Hükûmetin yol haritasını, kalan sürede ekonomiye yönelik atacağı adımları, hesapları bozmak için neler yapacağını göreceğiz. Gelinen nokta, muhalif ittifak için en büyük umudu beslemekte. Bu sebepledir ki, önceki seçimlerde cumhurbaşkanlığına adaylıktan kaçınan Kemal Kılıçdaroğlu bile ilk defa büyük bir hevesle öne çıkma gayretinde. Lakin görünen köy kılavuz istemez. Dışarıda birileri 2023’e umut bağlamışsa, hesabın bunca yıl Babacan üzerine kurulduğu ortada. Kılıçdaroğlu çok istese de “ekonomi” üzerinden hazırlanan kişi kendisi değil. Hatırlayın, CHP’li bir belediye başkanı “Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusuna "Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği aday" cevabını vermişti. Kılıçdaroğlu’nun rüzgârına bakmayın, önümüzdeki süreç çok şeylere gebe."
"2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu.

"2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu. Zaten hazırlıklar da bunu apaçık gösteriyordu. Ali Babacan’ın AK Parti’den kopup, parti kurma süreci böyle başladı" ifadelerini kullanan Yücel Koç, "Görünen köy kılavuz istemez. Dışarıda birileri 2023’e umut bağlamışsa, hesabın bunca yıl Babacan üzerine kurulduğu ortada. Kılıçdaroğlu çok istese de 'ekonomi' üzerinden hazırlanan kişi kendisi değil" dedi. Koç, Türkiye gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

"Beyaz Saray, Ukrayna savaşının başladığı günlerde Rusya’ya yönelik ambargolar için şöyle açıklamalar yaptı;

Demokrat olun ya da olmayın, herkes ülkesinin, vatandaşlarının hayat şartlarına ve standardına öncelik vermek zorundadır.

Ekonomik yaptırımlar her lideri etkiler, çünkü vatandaşlarının hayat standardını düşürür. Dolayısıyla bu noktada başkanların tercihleri devreye girer.”

Yani adamlar diyor ki; ya bize boyun eğer istediğimizi yaparsın yahut biz seni indirmeyi biliriz.

Para onlarda çünkü.

***

Perspektif bu olduğuna göre; al Rusya’dan, koy Türkiye’ye.

2019 mahallî seçimlerinde sadece patates ve soğan fiyatlarının yaptığı etkiye bakınca, 2023’e buradan saldıracaklarını hemen herkes bekliyordu.

Zaten hazırlıklar da bunu apaçık gösteriyordu.

Ali Babacan’ın AK Parti’den kopup, parti kurma süreci böyle başladı.

Ekibine yurt dışından önemli transferler yaptı (veya yaptırıldı).

2020 yılı şubat ayında “Babacan neyi bekliyor?” başlıklı makalemde, parti kurulumunu üst üste ertelediğinde şu tespitlerde bulunmuştum.

“Babacan’ın ilk ne zaman ‘parti kuracağım’ diye ortaya çıktığına bakın…
Geçen sene yükselen döviz kuru ve etiket fiyatlarının fırlamasından hemen sonra.
Bu buhranın artarak devam edeceği öngörülmüş olmalı ki, partiyi yılbaşında resmen açıklayacaklarını duyurmuşlardı…
Fakat öyle olmadı.
Döviz kurunun kontrol altına alınması, Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi ile birlikte gelen faiz indirimleri, sanayi ve üretimin yeniden toparlanma sürecine girmesi hesapları bozdu.
Ocakta açıklanacak parti, sürekli tehir sürecine girdi.
Merak ettiğim; birileri ona “Bir şeyler olacak, ekonomi yeniden bozulacak” diye umut veriyor mudur?
Mesela; Rand Corporation raporları, İlker Başbuğ’un tuhaf çıkışı, CHP’nin ‘siyasi ayak’ oyunları, Gezi’yi aklayan yargı kararları tesadüf müdür sadece?
Ya da Suriye’deki gelişmelerden bir beklenti var mıdır?
Şimdilik net bir şey söylemek zor elbette.
Darbe söylentileri bile ekonomimizi olumsuz etkiliyor, bir anlamda Babacan’ın ekmeğine yağ sürüyor.
Bu sebepledir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Darbe falan yok. Bu söylentiler maksatlı” dedi.
Yani…
Bu demektir ki, Türkiye’de işler rutininde gidecek, ekonomide iyileşme devam edecekse, Babacan’ın umut bağladığı zemin de boşalacak.”

***

20 Şubat 2020 tarihli bu yazıdan tam bir hafta sonra, 27 Şubat’ta askerlerimize yönelik İdlib saldırısı gerçekleşti ve 34 şehit verdik.

Ardından Türk Silahlı Kuvvetleri kahramanca operasyon başlattı ve Rus hedefleri ile birlikte, bedelini Esad rejimine ağır ödettik.

Sonrası malum, dünyayı sarsan pandemi süreci.

Babacan’ın istediği ortam fazlasıyla oluştu, çok geçmeden partisini kurdu.

Tam bu bitti diyorduk ki, bu defa da Ukrayna-Rusya savaşı patladı.

Hatta daha kötüsünü söyleyeyim; Üçüncü Dünya Savaşı daha yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.

Küresel ölçekteki sıkıntılara bir de yeni ekonomi modeline geçişin etkileri eklendi.

Eğriye eğri, doğruya doğru… Para babaları burada da gücünü gösterdi.

Sen misin sıcak paraya bağımlılıktan kurtulup üretime dayalı bir ekonomi olmak isteyen!

Hızla fırlayan döviz, kur korumalı mevduat sistemiyle nispeten kontrol altına alındı ama fiyat artışları durmak bilmedi ve enflasyon yüzde 70’in üzerine çıktı.

***

2023 seçimlerine tastamam bir yıl var.

Hükûmetin yol haritasını, kalan sürede ekonomiye yönelik atacağı adımları, hesapları bozmak için neler yapacağını göreceğiz.

Gelinen nokta, muhalif ittifak için en büyük umudu beslemekte.

Bu sebepledir ki, önceki seçimlerde cumhurbaşkanlığına adaylıktan kaçınan Kemal Kılıçdaroğlu bile ilk defa büyük bir hevesle öne çıkma gayretinde.

Lakin görünen köy kılavuz istemez.

Dışarıda birileri 2023’e umut bağlamışsa, hesabın bunca yıl Babacan üzerine kurulduğu ortada.

Kılıçdaroğlu çok istese de “ekonomi” üzerinden hazırlanan kişi kendisi değil.

Hatırlayın, CHP’li bir belediye başkanı “Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusuna "Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği aday" cevabını vermişti.

Kılıçdaroğlu’nun rüzgârına bakmayın, önümüzdeki süreç çok şeylere gebe."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.