Tayyip Erdoğan'ın annesine küfür eden edepsizin kini bitmiyor!

Zamanında Tayyip Erdoğan'ın annesine bile küfür edecek kadar bayağılaşan Oktay Ekşi, bir gözü toprağa bakmasına rağmen Erdoğan nefretini sürdürüyor... 

Cumhuriyet gazetesinin 90'lık yazarı, bu defa da "Yolun sonu görünüyor" başlıklı yazısında Erdoğan'ın "gidici" olduğunu ima etti. Ekşi, "Erdoğan'ın seçimlerde boyunun ölçüsünü alacağını" ileri sürdüğü yazısında şu herzeleri yumurtladı:

"Tartışma giderek hız kazandı: 

Tayyip Erdoğan tekrar aday olabilir mi? 

Anayasaya bakarsanız olamaz. Çünkü anayasanın koyduğu “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmü hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık. 

Peki, anayasada “istisna” hükmü yok mu?

Var. Yani bir insan ikinci defa cumhurbaşkanı seçilmiş olabilir. Ama o ikinci dönemi tamamlamadan TBMM “erken seçim” kararı alır da ona görevini tamamlama olanağı vermezse uygun düşmez diye yasa koyucu bir cemilekârlık (iyilikseverlik) yaparak bir kere daha seçilme hakkı tanımış. 

Başka bir yol yok mu?

Yok!

O zaman Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olup ilk genel seçimde tekrar cumhurbaşkanı seçilebilmesi için, (kendisinin değil) TBMM’nin “erken seçim” kararı alması zorunlu. Lakin o kararın alınması için 360 oya ihtiyaç var. Oysa AKP+MHP+BBP’nin oyları toplamı 335 ediyor. Yani muhalefet partileri desteklemezse o yol da kapalı.

Muhalefet “seçimlerin 6 Nisan’dan önce yapılması koşuluyla TBMM’nin erken seçim kararı almasını destekleriz. Yoksa bizden destek beklemeyin” diyor. Oysa Tayyip Erdoğan “hayırlı gün” saydığı için seçimin 14 Mayıs’ta yapılacağını ilan etti. Yani kendi ipini kendisi kesti.

Bunu ister miydi?

Kesinlikle istemezdi ama yıllardır kendisine “Liyakati esas alın, size olan sadakati değil” diyenlere dudak bükmesinin bedelini ödemeye sıra geldi. 

Eğer 2018’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dedikleri, yeryüzünde bir eşi bulunmayan acayip sistemi getiren anayasa değişikliği önerisini kaleme alan Saray’daki uzman(!?)ları ile o tarihte Anayasa Komisyonu başkanı olan Mustafa Şentop başta olmak üzere komisyondaki AKP’li milletvekilleri, savundukları metne, Erdoğan’ın üçüncü defa seçilmesini sağlayacak bir hüküm koysalardı şimdi arpacı kumrusu gibi düşünmek zorunda kalmazlardı. 

Bir başka deyişle Erdoğan’ın “bana sadakat” politikası, Erdoğan’ın ayağına dolanmazdı. 

Gerçi başta Kılıçdaroğlu olmak üzere altılı masa etrafındaki liderlerin, “aday olması engellenirse Erdoğan baskıyla Yüksek Seçim Kurulu’ndan adaylık izni alabilir ve sanki adaylığına biz engel oluyormuşuz gibi, meydanlara çıkıp ‘mağduriyet’ edebiyatı yapabilir” dedikleri konuşuluyor. Bunu diyenlere anımsatmak gerekir ki hukuka uygun yasaların hükümleri hukuka uygun şekilde uygulanırsa kimsenin “Ben mağdurum” demesi mümkün değildir. Kaldı ki muhalefetin anayasayı göz ardı etme gibi bir lüksü yoktur. 

Öte yandan 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün süresi dolmadan az önce, Tayyip Erdoğan’ın emriyle hazırlanan bir yasa tasarısında, Gül’ün ikinci defa aday olmasını engelleyen bir hüküm vardı. Hatta bu hükmün kendisini rencide edeceğini ifade eden Gül’e Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin aracılığıyla “Ne olur ne olmaz. O hüküm kalsın” yanıtını vermiş ve o madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilinceye kadar yasada yer almıştı.

Sonuç şu ki Erdoğan tekrar cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa halen şansı vardır: 

Şubat ayının başına kadar kararını değiştirip seçimin 6 Nisan’dan önce yapılmasına razı olur, o seçimde herkes gibi o da boyunun ölçüsünü alır."