Melih Altınok, kırmızı görmüş boğaya döndü!

"Tüm dünyada esen göçmen düşmanı kampanyanın 'en yaratıcı' örneklerini sosyal medyada bizim yerli malı faşistler yayıyor" ifadelerini kullanan Melih Altınok, Türkiye'de yükselen yabancı düşmanlığına dikkat çekti. Altınok, "Faşizan baskı öylesine güçlü ki, memleketimin 'Yaşasın halkların kardeşliği' diye slogan atan solcuları, liberalleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enternasyonalist tutumunu ürkekçe de olsa destekleyemiyor" dediği Sabah gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

"Sık sık "Abi bu topraklarda ırkçılık yeşermez" denildiğini duyarız.

Kısmen katılıyorum. Anadolu'nun dünyanın en işlek ve eski güzerhanında bir geçiş coğrafyası olması yabancıya aşinalığını sağladı. Yunus Emre'nin dediği gibi gelen geçti, konan göçtü... Anadolu hep göçmenlerin memleketi oldu.

Ama bu bir arada yaşamaya uygun koşullara rağmen "yabancı düşmanlığının" dönem dönem yükseldiği ve ardında ağır izler bıraktığı da oldu.

Evet, belki ABD ve Avrupa devletleri gibi ırkçılık literatürüne sistematik katkılar yapamadık...

Ama kendimize çok da haksızlık etmeyelim, biz de az değildik hani!

Öyle ki günü geldi "bir kısım vatandaş" bile "yabancı" sayıldı.

Ayrıca bir "modernizm hastalığı" olan ırkçılığın ağababası batı toplumlarıyla aramızdaki farkı da şu günlerde hızla kapatıyoruz.

Baksanıza memlekette kurulan bazı tehcirci partiler "heyecan yaratmayı" başarıyor...

Tüm dünyada esen göçmen düşmanı kampanyanın "en yaratıcı" örneklerini sosyal medyada bizim yerli malı faşistler yayıyor...

Kimi akademisyenler, hekimler Suriyeli, Afgan diye isim isim hedef gösteriliyor... Sadece "yabancı göründükleri" için otomatikman "liyakatsiz" olarak yaftalanıyorlar.

Üstelik, operasyon olma ihtimalini göz ardı etmememiz gereken bu popülist kampanya, sandığınız gibi sadece faşizmin doğal tabanı "ayak takımından" alkış almıyor... Cehaletini kıytırık yüksek tahsiline borçlu olan orta sınıftan da taraftarı çok.

Faşizan baskı öylesine güçlü ki, memleketimin "Yaşasın hakların kardeşliği" diye slogan atan solcuları, liberalleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enternasyonalist tutumunu ürkekçe de olsa destekleyemiyor.

Düşünün, aralarında "Suriyeliler neyse de bu Pakiler çekilmiyor..." diye söze başlayan "devrimciler" var!

Yabancı düşmanlığımız kurumsallaşıyor, yaygınlaşıyor, normalleşiyor, gelişiyor yani...

"Peki o zaman zencilerden niye nefret etmiyoruz" falan demeyi bırakın artık derim...

Herkesin "zencisi kendine..."

Emin olun düşmanlaştıracak kadar zenci görsek, onlar için de gerekeni yapardık.

Tıpkı geçen gün metroda Senegalli bir adama karısı ve çocuklarının yanında saldıran küfelik faşistin yaptığı gibi...

Neyse ki iktidarda, bu kolektif deliliğe oy için tenezzül etmeyen, Senagalli ailenin ayağına gidip özür dileyen siyasi bir akıl var. Ve onu ayakta tutan sağduyu hala çoğunluk."