Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Melih Altınok, kırmızı görmüş boğaya döndü!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 18.07.2022 - 12:42, Güncelleme: 18.07.2022 - 12:42
 

Melih Altınok, kırmızı görmüş boğaya döndü!

Vay yerli malı faşistler vay

"Tüm dünyada esen göçmen düşmanı kampanyanın 'en yaratıcı' örneklerini sosyal medyada bizim yerli malı faşistler yayıyor" ifadelerini kullanan Melih Altınok, Türkiye'de yükselen yabancı düşmanlığına dikkat çekti. Altınok, "Faşizan baskı öylesine güçlü ki, memleketimin 'Yaşasın halkların kardeşliği' diye slogan atan solcuları, liberalleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enternasyonalist tutumunu ürkekçe de olsa destekleyemiyor" dediği Sabah gazetesindeki yazısında şunları kaydetti: "Sık sık "Abi bu topraklarda ırkçılık yeşermez" denildiğini duyarız. Kısmen katılıyorum. Anadolu'nun dünyanın en işlek ve eski güzerhanında bir geçiş coğrafyası olması yabancıya aşinalığını sağladı. Yunus Emre'nin dediği gibi gelen geçti, konan göçtü... Anadolu hep göçmenlerin memleketi oldu. Ama bu bir arada yaşamaya uygun koşullara rağmen "yabancı düşmanlığının" dönem dönem yükseldiği ve ardında ağır izler bıraktığı da oldu. Evet, belki ABD ve Avrupa devletleri gibi ırkçılık literatürüne sistematik katkılar yapamadık... Ama kendimize çok da haksızlık etmeyelim, biz de az değildik hani! Öyle ki günü geldi "bir kısım vatandaş" bile "yabancı" sayıldı. Ayrıca bir "modernizm hastalığı" olan ırkçılığın ağababası batı toplumlarıyla aramızdaki farkı da şu günlerde hızla kapatıyoruz. Baksanıza memlekette kurulan bazı tehcirci partiler "heyecan yaratmayı" başarıyor... Tüm dünyada esen göçmen düşmanı kampanyanın "en yaratıcı" örneklerini sosyal medyada bizim yerli malı faşistler yayıyor... Kimi akademisyenler, hekimler Suriyeli, Afgan diye isim isim hedef gösteriliyor... Sadece "yabancı göründükleri" için otomatikman "liyakatsiz" olarak yaftalanıyorlar. Üstelik, operasyon olma ihtimalini göz ardı etmememiz gereken bu popülist kampanya, sandığınız gibi sadece faşizmin doğal tabanı "ayak takımından" alkış almıyor... Cehaletini kıytırık yüksek tahsiline borçlu olan orta sınıftan da taraftarı çok. Faşizan baskı öylesine güçlü ki, memleketimin "Yaşasın hakların kardeşliği" diye slogan atan solcuları, liberalleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enternasyonalist tutumunu ürkekçe de olsa destekleyemiyor. Düşünün, aralarında "Suriyeliler neyse de bu Pakiler çekilmiyor..." diye söze başlayan "devrimciler" var! Yabancı düşmanlığımız kurumsallaşıyor, yaygınlaşıyor, normalleşiyor, gelişiyor yani... "Peki o zaman zencilerden niye nefret etmiyoruz" falan demeyi bırakın artık derim... Herkesin "zencisi kendine..." Emin olun düşmanlaştıracak kadar zenci görsek, onlar için de gerekeni yapardık. Tıpkı geçen gün metroda Senegalli bir adama karısı ve çocuklarının yanında saldıran küfelik faşistin yaptığı gibi... Neyse ki iktidarda, bu kolektif deliliğe oy için tenezzül etmeyen, Senagalli ailenin ayağına gidip özür dileyen siyasi bir akıl var. Ve onu ayakta tutan sağduyu hala çoğunluk."
Vay yerli malı faşistler vay

"Tüm dünyada esen göçmen düşmanı kampanyanın 'en yaratıcı' örneklerini sosyal medyada bizim yerli malı faşistler yayıyor" ifadelerini kullanan Melih Altınok, Türkiye'de yükselen yabancı düşmanlığına dikkat çekti. Altınok, "Faşizan baskı öylesine güçlü ki, memleketimin 'Yaşasın halkların kardeşliği' diye slogan atan solcuları, liberalleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enternasyonalist tutumunu ürkekçe de olsa destekleyemiyor" dediği Sabah gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

"Sık sık "Abi bu topraklarda ırkçılık yeşermez" denildiğini duyarız.

Kısmen katılıyorum. Anadolu'nun dünyanın en işlek ve eski güzerhanında bir geçiş coğrafyası olması yabancıya aşinalığını sağladı. Yunus Emre'nin dediği gibi gelen geçti, konan göçtü... Anadolu hep göçmenlerin memleketi oldu.

Ama bu bir arada yaşamaya uygun koşullara rağmen "yabancı düşmanlığının" dönem dönem yükseldiği ve ardında ağır izler bıraktığı da oldu.

Evet, belki ABD ve Avrupa devletleri gibi ırkçılık literatürüne sistematik katkılar yapamadık...

Ama kendimize çok da haksızlık etmeyelim, biz de az değildik hani!

Öyle ki günü geldi "bir kısım vatandaş" bile "yabancı" sayıldı.

Ayrıca bir "modernizm hastalığı" olan ırkçılığın ağababası batı toplumlarıyla aramızdaki farkı da şu günlerde hızla kapatıyoruz.

Baksanıza memlekette kurulan bazı tehcirci partiler "heyecan yaratmayı" başarıyor...

Tüm dünyada esen göçmen düşmanı kampanyanın "en yaratıcı" örneklerini sosyal medyada bizim yerli malı faşistler yayıyor...

Kimi akademisyenler, hekimler Suriyeli, Afgan diye isim isim hedef gösteriliyor... Sadece "yabancı göründükleri" için otomatikman "liyakatsiz" olarak yaftalanıyorlar.

Üstelik, operasyon olma ihtimalini göz ardı etmememiz gereken bu popülist kampanya, sandığınız gibi sadece faşizmin doğal tabanı "ayak takımından" alkış almıyor... Cehaletini kıytırık yüksek tahsiline borçlu olan orta sınıftan da taraftarı çok.

Faşizan baskı öylesine güçlü ki, memleketimin "Yaşasın hakların kardeşliği" diye slogan atan solcuları, liberalleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enternasyonalist tutumunu ürkekçe de olsa destekleyemiyor.

Düşünün, aralarında "Suriyeliler neyse de bu Pakiler çekilmiyor..." diye söze başlayan "devrimciler" var!

Yabancı düşmanlığımız kurumsallaşıyor, yaygınlaşıyor, normalleşiyor, gelişiyor yani...

"Peki o zaman zencilerden niye nefret etmiyoruz" falan demeyi bırakın artık derim...

Herkesin "zencisi kendine..."

Emin olun düşmanlaştıracak kadar zenci görsek, onlar için de gerekeni yapardık.

Tıpkı geçen gün metroda Senegalli bir adama karısı ve çocuklarının yanında saldıran küfelik faşistin yaptığı gibi...

Neyse ki iktidarda, bu kolektif deliliğe oy için tenezzül etmeyen, Senagalli ailenin ayağına gidip özür dileyen siyasi bir akıl var. Ve onu ayakta tutan sağduyu hala çoğunluk."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.