Sürekli 'dolar düşecek' diye tahmin yapan Necmettin Batırel kötü haberi verdi: Maalesef geliyor, hazır olun

Ekonomist Necmettin Batırel, hükümetin yeni ekonomi politikasına ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı.

Necmettin Batırel, büyük bir hayat pahalılığının bizleri beklediğini söyleyerek kötü haberi verdi.

İşte Batırel'in o açıklamaları:

Hükümet para politikasına destek amacıyla yapısal önlemleri hayata geçiriyor. Kurumlar vergisi %20’den %25’e yükseltildi. Mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 8'lik KDV dilimi yüzde 10'a, yüzde 18'lik KDV dilimi ise yüzde 20'ye çıkarıldı. Yurt dışı cep telefonu kayıt ücreti 20 bin TL oldu, pasaport dahil harçlarda yüzde 50 artışa gidildi. Motorlu taşıtlar vergisi bir defalık iki kat alınacak. İlk bakışta vergiler tabii ki can yaktı, ama mecburen yapıldı. Başka çare kalmamıştı. Deprem konutları için 100 milyar dolar harcanacağını hesaba katarsanız açık çok büyük. Bütçe Şubat ayında 50 bin kişinin hayatını kaybettiği ve 11 şehrin yıkıldığı büyük felaket ve Mayıs ayındaki seçimler öncesinde artan kamu harcamaları dolayısıyla yılın ilk beş ayında 263.6 milyar lira açık verdi, giderler gelirlerin iki katı arttı.

Kurumlar vergisinde yapılan artış 100 milyar TL'nin üzerinde, MTV'nin 40 milyar TL, KDV artışının etkisi 30 milyar lira civarında olacak. Bu vergi artışları sadece memur maaşlarına yapılan 8 bin liralık yükü olan 177 milyar lirayı anca karşılayacak. Geri kalan harcamaları yapabilmek için 1.1 trilyon liralık ek bütçe hazırlandı. Ekonomi yönetiminin şu ana kadar attığı adımlar rasyonel olarak yorumlandığı için hisse senetlerinde sert satışa ve kurlarda da artışa yolaçmadı. Ortodoks kurallara dönüş para ve maliye politikalarının eşgüdüm içinde uygulanmaya konulmasıyla başarılı olur. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bütçe açığını kontrol altına alarak mali disiplini yeniden tesis etmek suretiyle kamu maliyesi göstergelerinde kalıcı bozulmalara geçit vermeyeceğiz. Cari açığı azaltacak adımları atarak ülkemizin risk primini de düşüreceğiz” diyerek hedefini açıkladı. İşte bu yüzden vergi artışları devreye alındı. Amaçlanan ne? Kısa vadede halen yüksek seyreden enflasyon kaynaklı talepten daha fazla gelir elde edilerek, bütçe açığını azaltmak.. Peki bu nasıl gerçekleşecek?

Vergi oranları arttırılarak verginin kapsamı genişletildiği için kişi ve kurumların elinde daha az harcanabilir gelir kalacak böylece toplam talep daralacak. Son 2 sene boyunca pandemi felaketi ile Ukrayna – Rusya savaşı ile tarihi deprem faciası, bu vergi artışlarını zorunlu kıldı. Önümüzdeki 1 sene, yani 2024’ün 2. çeyreğinin sonuna kadar hem para hem maliye politikasında sıkı bir duruş dönemi başladı. Vergi düzenlemelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiası kocaman bir yalan. Anayasa Mahkemesi 1999 yılında deprem gibi olağanüstü dönemlerde ek vergi getirmeyi meşru kabul etmiştir. Kur korumalı mevduat hesabının da bütçeye ek getirmesi yeni düzenlemeyle ortadan kaldırıldı. Seçim sonrası dövizdeki yükseliş dolayısıyla ortaya çıkan yaklaşık 100 milyar liralık farkı artık Hazine'nin yerine Merkez Bankası ödeyecek. Bunu para basarak değil, bankalara kullandırdığı faizden elde ettiği gelirle karşılayacak Dolayısıyla merkez bankası desteği ile bütçe açığı artmayacak, hazine daha az borçlanacak, faizler düşük kalacak. Sonuç: pahalı bir hayat bizi bekliyor. Şuursuz para harcama dönemi kapandı. Herkes ayağını yorganına göre uzatacak. Büyüklerimiz ne güzel söylemiş: “Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh-u salah"