Çin Tesla’yı nasıl geride bıraktı?

Teknoloji 04.07.2025 - 15:31, Güncelleme: 04.07.2025 - 15:31
 

Çin Tesla’yı nasıl geride bıraktı?

Çinli otomobil üreticileri, küresel rakiplerini nasıl geride bıraktı? Çinli ve yabancı üreticilerde çalışan 40’tan fazla yönetici, çalışan ve yatırımcı ile yapılan röportajlara ve sektör uzmanlarının görüşlerine dayanan Reuters analizi büyük ilgi gördü.

Ekim 2023’te Çinli otomobil üreticisi Chery, mühendisleri ve tedarikçileri kısa sürede Shandong Eyaleti’ndeki Zhaoyuan’daki test alanlarına gitmeleri için görevlendirdi. Bir hafta sonu boyunca, Chery’nin Avrupa’ya yönelik küresel genişleme planlarında kilit rol oynayan Omoda 5 SUV modelinin süspansiyon ve direksiyon sistemlerinin tamamen elden geçirilmesi planlandı. Sorun şuydu: Araç, Çin’in düzgün yolları ve daha düşük hızları için tasarlanmıştı. Ancak artık Avrupa’nın virajlı ve engebeli yollarına dayanıklı hale gelmeliydi. Sadece altı hafta sonra, Chery Avrupa’ya özel versiyonu bayilere göndermeye başladı. Bu versiyon; yeni direksiyon sistemi, çekiş kontrolü, frenler, titreşim sönümleyiciler ve lastiklerle donatılmıştı. Chery’nin araç dinamiği uzmanı Riccardo Tonelli, bu değişim sürecini yönetti ve şöyle dedi: “Bunu bir Avrupa otomobil üreticisiyle bu kadar hızlı yapmayı unutun. Bu imkânsız.” Daha önce bir İtalyan otomobil üreticisi ve Koreli lastik firmasında çalışan Tonelli, Batılı üreticilerin benzer iyileştirmeleri bürokratik yapılarından dolayı hayata geçirmelerinin bir yıldan fazla süreceğini tahmin ediyor. Çinli otomobil üreticilerinin hız ve esneklik açısından ne kadar yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Çinli üreticiler, dünyanın en büyük pazarı olan iç pazardaki hâkimiyeti zamanla yabancı rakiplerinden devraldı. Şimdi ise bu yükselen Çinli otomobil devleri, küresel çapta hızla büyüyor. Bu yarışta en önde gelen ihracatçı Chery iken, sektör yöneticilerine göre Çin’in en büyük otomobil üreticisi ve elektrikli araç devi BYD, uzun vadede daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Çin’in yükselen otomotiv üstünlüğü, büyük ölçüde tek bir üretim başarısına dayanıyor: Yeni ya da yeniden tasarlanmış bir aracın geliştirme süresini yarıdan fazla kısaltarak 18 aya indirmek. Danışmanlık şirketi AlixPartners’a göre, Çinli markaların iç piyasadaki elektrikli veya plug-in hibrit modellerinin ortalama yaşı 1,6 yıl iken, yabancı markalarda bu süre 5,4 yıl. Bu hız, geleneksel otomobil üreticilerini sarstı. Zira onlar genellikle araçlarını her beş yılda bir, hatta kamyonetlerde on yılda bir yeniliyor. ABD ve Avrupa, otomobil sektörlerini korumak için Çin'e karşı gümrük vergileri uyguluyor ve Çin’in elektrikli araçları haksız yere sübvanse ettiğini iddia ediyor. Ancak bulgulara göre, Çinli otomobil üreticilerinin en büyük avantajı, araç geliştirme süresindeki bu hız. Geliştirme süresinin kısalması; sermaye tasarrufu, daha düşük fiyatlar ve teknoloji devriminde daha güncel modeller anlamına geliyor. BYD’nin bu hızındaki temel yapı, firmanın organizasyonunda yer alıyor. Daha düşük işçilik maliyetlerinden yararlanan BYD, yaklaşık 900.000 çalışana sahip. Bu rakam, Toyota ve Volkswagen’in toplam iş gücüne neredeyse eşit. Şirket merkezi; çalışanlara barınma, ulaşım ve okul desteği sunarak iş odaklı bir yaşam tarzını teşvik ediyor. Ayrıca, çoğu otomobil üreticisinin aksine BYD, parçalarının büyük çoğunluğunu kendisi üretiyor. Bu da geliştirme süresini kısaltıyor ve maliyetleri azaltıyor. Chery’nin uluslararası markalardan sorumlu mühendisi Peter Matkin, Çinli otomobil çalışanlarının genellikle haftada altı gün ve günde 12 saat çalıştığını belirtiyor ve şöyle diyor: “Global otomobil üreticileri karşılarında ne olduğunu bilmiyor.” BYD ve Chery, 2024 yılında küresel satışlarını yaklaşık %40 artırırken, ABD’li elektrikli araç öncüsü Tesla, yaşlanan model yelpazesi nedeniyle ilk kez yıllık satış düşüşü yaşadı. Bu yıl ise Tesla’nın satışları düşmeye devam ediyor. CEO Elon Musk’ın sağcı politik çıkışları da birçok müşteriyi uzaklaştırıyor. Tesla ve Musk, bu haberle ilgili yorum yapmadı. Ancak Musk geçen yıl Çinli otomobil üreticilerinin rakiplerini “yok edebileceğini” söylemişti. Çinli üreticilerin kazançları, küresel rakiplerin kayıpları pahasına gerçekleşti. 2020 ile 2024 arasında, Çin’deki en büyük beş yabancı otomobil üreticisinin (Volkswagen, Toyota, Honda, General Motors ve Nissan) toplam binek araç satışı yılda 9,4 milyondan 6,4 milyona düştü. Aynı dönemde, Çinli en büyük beş üreticinin satışları 4,6 milyondan 9,5 milyona çıktı. Volkswagen, Çin’in yükselen EV üreticisi XPeng ile artık birlikte araç geliştiriyor. Toyota ve Stellantis gibi diğer büyük otomobil firmaları da Çinli ortaklarla benzer işbirlikleri yaparak bu yeni düzeni anlamaya çalışıyor. Ford, VW, Stellantis, GM, Renault gibi şirketlerin CEO’ları, Çinli rakiplerinin hızından kaynaklanan bu ciddi rekabet tehdidini açıkça kabul ediyor. VW’nin Çin şefi Ralf Brandstaetter, Nisan ayındaki Şanghay otomobil fuarında Çinli EV ve hibritlerle rekabet edebilmek için model geliştirme süreçlerini hızlandıracaklarını ve “bir Çinli startup kadar hızlı ve rekabetçi” olmayı hedeflediklerini söyledi. Bu da bir tersine dönüşün göstergesi: Yaklaşık on yıl öncesine kadar, Çinli otomobil üreticileri çoğunlukla yabancı rakiplerini kopyalıyorlardı. Chery, bir zamanlar Chevrolet benzeri araçlar üretmişti. BYD ise Toyota taklitleri yapmıştı. Ancak taklitten sonra Çinli sanayi, rakiplerinin mühendislik süreçlerini detaylı biçimde inceledi ve  daha hızlı  ürün geliştirme yolları oluşturdu. Shanghai Tongji Üniversitesi’nde otomotiv profesörü olan ve geçmişte Ford ile iki Çinli üreticide çalışan Allen Han şöyle diyor: “Çinli mühendisler, küresel otomotiv standartlarının aşırı kalite arayışıyla vakit kaybettiği sonucuna vardı.” Bunun yerine Çinli üreticiler, daha az prototiple ve “hızlı başarısız ol” felsefesiyle çalışan, yeterince iyi ürünleri hızla piyasaya sürüyorlar. Dayanıklılık ve güvenlik testlerinde ise gerçek dünya testleri yerine simülasyonlara ve yapay zekaya daha çok güveniyorlar. Araç lansmanlarını nihai bir hedef değil, bir başlangıç olarak görüyor ve tüketici geri bildirimlerine göre sık güncellemeler yapıyorlar. Bu aciliyet, Çin’deki aşırı rekabetten de kaynaklanıyor: JATO Dynamics’e göre Çin’de faaliyet gösteren 169 otomobil üreticisinden 93’ünün pazar payı %0,1’in altında. Çok azı kâr edebiliyor. Bu durum, ülkedeki aşırı kapasite sorunuyla daha da derinleşiyor. Çin’in otomobil fabrikaları yılda 54 milyon araç üretebilecek kapasitede. Ancak 2023’te yalnızca 27,5 milyon üretildi. Arzın talebi aşması nedeniyle üreticiler fiyatları düşürüyor.  
Çinli otomobil üreticileri, küresel rakiplerini nasıl geride bıraktı? Çinli ve yabancı üreticilerde çalışan 40’tan fazla yönetici, çalışan ve yatırımcı ile yapılan röportajlara ve sektör uzmanlarının görüşlerine dayanan Reuters analizi büyük ilgi gördü.

Ekim 2023’te Çinli otomobil üreticisi Chery, mühendisleri ve tedarikçileri kısa sürede Shandong Eyaleti’ndeki Zhaoyuan’daki test alanlarına gitmeleri için görevlendirdi.

Bir hafta sonu boyunca, Chery’nin Avrupa’ya yönelik küresel genişleme planlarında kilit rol oynayan Omoda 5 SUV modelinin süspansiyon ve direksiyon sistemlerinin tamamen elden geçirilmesi planlandı. Sorun şuydu: Araç, Çin’in düzgün yolları ve daha düşük hızları için tasarlanmıştı. Ancak artık Avrupa’nın virajlı ve engebeli yollarına dayanıklı hale gelmeliydi.

Sadece altı hafta sonra, Chery Avrupa’ya özel versiyonu bayilere göndermeye başladı. Bu versiyon; yeni direksiyon sistemi, çekiş kontrolü, frenler, titreşim sönümleyiciler ve lastiklerle donatılmıştı.

Chery’nin araç dinamiği uzmanı Riccardo Tonelli, bu değişim sürecini yönetti ve şöyle dedi: “Bunu bir Avrupa otomobil üreticisiyle bu kadar hızlı yapmayı unutun. Bu imkânsız.”

Daha önce bir İtalyan otomobil üreticisi ve Koreli lastik firmasında çalışan Tonelli, Batılı üreticilerin benzer iyileştirmeleri bürokratik yapılarından dolayı hayata geçirmelerinin bir yıldan fazla süreceğini tahmin ediyor.

Çinli otomobil üreticilerinin hız ve esneklik açısından ne kadar yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Çinli üreticiler, dünyanın en büyük pazarı olan iç pazardaki hâkimiyeti zamanla yabancı rakiplerinden devraldı. Şimdi ise bu yükselen Çinli otomobil devleri, küresel çapta hızla büyüyor. Bu yarışta en önde gelen ihracatçı Chery iken, sektör yöneticilerine göre Çin’in en büyük otomobil üreticisi ve elektrikli araç devi BYD, uzun vadede daha büyük bir tehdit oluşturuyor.

Çin’in yükselen otomotiv üstünlüğü, büyük ölçüde tek bir üretim başarısına dayanıyor: Yeni ya da yeniden tasarlanmış bir aracın geliştirme süresini yarıdan fazla kısaltarak 18 aya indirmek. Danışmanlık şirketi AlixPartners’a göre, Çinli markaların iç piyasadaki elektrikli veya plug-in hibrit modellerinin ortalama yaşı 1,6 yıl iken, yabancı markalarda bu süre 5,4 yıl.

Bu hız, geleneksel otomobil üreticilerini sarstı. Zira onlar genellikle araçlarını her beş yılda bir, hatta kamyonetlerde on yılda bir yeniliyor.

ABD ve Avrupa, otomobil sektörlerini korumak için Çin'e karşı gümrük vergileri uyguluyor ve Çin’in elektrikli araçları haksız yere sübvanse ettiğini iddia ediyor. Ancak bulgulara göre, Çinli otomobil üreticilerinin en büyük avantajı, araç geliştirme süresindeki bu hız. Geliştirme süresinin kısalması; sermaye tasarrufu, daha düşük fiyatlar ve teknoloji devriminde daha güncel modeller anlamına geliyor.

BYD’nin bu hızındaki temel yapı, firmanın organizasyonunda yer alıyor. Daha düşük işçilik maliyetlerinden yararlanan BYD, yaklaşık 900.000 çalışana sahip. Bu rakam, Toyota ve Volkswagen’in toplam iş gücüne neredeyse eşit. Şirket merkezi; çalışanlara barınma, ulaşım ve okul desteği sunarak iş odaklı bir yaşam tarzını teşvik ediyor. Ayrıca, çoğu otomobil üreticisinin aksine BYD, parçalarının büyük çoğunluğunu kendisi üretiyor. Bu da geliştirme süresini kısaltıyor ve maliyetleri azaltıyor.

Chery’nin uluslararası markalardan sorumlu mühendisi Peter Matkin, Çinli otomobil çalışanlarının genellikle haftada altı gün ve günde 12 saat çalıştığını belirtiyor ve şöyle diyor:
“Global otomobil üreticileri karşılarında ne olduğunu bilmiyor.”

BYD ve Chery, 2024 yılında küresel satışlarını yaklaşık %40 artırırken, ABD’li elektrikli araç öncüsü Tesla, yaşlanan model yelpazesi nedeniyle ilk kez yıllık satış düşüşü yaşadı. Bu yıl ise Tesla’nın satışları düşmeye devam ediyor. CEO Elon Musk’ın sağcı politik çıkışları da birçok müşteriyi uzaklaştırıyor.

Tesla ve Musk, bu haberle ilgili yorum yapmadı. Ancak Musk geçen yıl Çinli otomobil üreticilerinin rakiplerini “yok edebileceğini” söylemişti.

Çinli üreticilerin kazançları, küresel rakiplerin kayıpları pahasına gerçekleşti. 2020 ile 2024 arasında, Çin’deki en büyük beş yabancı otomobil üreticisinin (Volkswagen, Toyota, Honda, General Motors ve Nissan) toplam binek araç satışı yılda 9,4 milyondan 6,4 milyona düştü. Aynı dönemde, Çinli en büyük beş üreticinin satışları 4,6 milyondan 9,5 milyona çıktı.

Volkswagen, Çin’in yükselen EV üreticisi XPeng ile artık birlikte araç geliştiriyor. Toyota ve Stellantis gibi diğer büyük otomobil firmaları da Çinli ortaklarla benzer işbirlikleri yaparak bu yeni düzeni anlamaya çalışıyor.

Ford, VW, Stellantis, GM, Renault gibi şirketlerin CEO’ları, Çinli rakiplerinin hızından kaynaklanan bu ciddi rekabet tehdidini açıkça kabul ediyor. VW’nin Çin şefi Ralf Brandstaetter, Nisan ayındaki Şanghay otomobil fuarında Çinli EV ve hibritlerle rekabet edebilmek için model geliştirme süreçlerini hızlandıracaklarını ve “bir Çinli startup kadar hızlı ve rekabetçi” olmayı hedeflediklerini söyledi.

Bu da bir tersine dönüşün göstergesi: Yaklaşık on yıl öncesine kadar, Çinli otomobil üreticileri çoğunlukla yabancı rakiplerini kopyalıyorlardı. Chery, bir zamanlar Chevrolet benzeri araçlar üretmişti. BYD ise Toyota taklitleri yapmıştı.

Ancak taklitten sonra Çinli sanayi, rakiplerinin mühendislik süreçlerini detaylı biçimde inceledi ve  daha hızlı  ürün geliştirme yolları oluşturdu. Shanghai Tongji Üniversitesi’nde otomotiv profesörü olan ve geçmişte Ford ile iki Çinli üreticide çalışan Allen Han şöyle diyor:

Çinli mühendisler, küresel otomotiv standartlarının aşırı kalite arayışıyla vakit kaybettiği sonucuna vardı.”

Bunun yerine Çinli üreticiler, daha az prototiple ve “hızlı başarısız ol” felsefesiyle çalışan, yeterince iyi ürünleri hızla piyasaya sürüyorlar. Dayanıklılık ve güvenlik testlerinde ise gerçek dünya testleri yerine simülasyonlara ve yapay zekaya daha çok güveniyorlar. Araç lansmanlarını nihai bir hedef değil, bir başlangıç olarak görüyor ve tüketici geri bildirimlerine göre sık güncellemeler yapıyorlar.

Bu aciliyet, Çin’deki aşırı rekabetten de kaynaklanıyor: JATO Dynamics’e göre Çin’de faaliyet gösteren 169 otomobil üreticisinden 93’ünün pazar payı %0,1’in altında. Çok azı kâr edebiliyor. Bu durum, ülkedeki aşırı kapasite sorunuyla daha da derinleşiyor. Çin’in otomobil fabrikaları yılda 54 milyon araç üretebilecek kapasitede. Ancak 2023’te yalnızca 27,5 milyon üretildi. Arzın talebi aşması nedeniyle üreticiler fiyatları düşürüyor.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.