Çocuklarda Diş Gıcırdatma Minik Çenelerde Gizli Tehlike!

Bruksizm, yani diş gıcırdatma, genellikle uyku sırasında bilinçsizce yapılan bir çene hareketidir. Çocuklarda sıklıkla görülebilen bu durum, dişlerin birbirine sürtülmesi veya sıkılması şeklinde gerçekleşir. Kimi zaman gündüz saatlerinde de gözlemlenebilir. Hafif vakalarda ciddi bir sorun teşkil etmese de uzun süre devam eden ve şiddetli hale gelen diş gıcırdatma, dişlerde aşınmalara ve çene rahatsızlıklarına yol açabilir. Çocuklarda Diş Gıcırdatmanın Nedenleri Çocukluk döneminde diş gıcırdatmanın farklı nedenleri olabilir. Özellikle süt dişlerinin dökülme süreci, diş etlerinde baskıya neden olduğu için geçici bruksizme sebep olabilir. Ancak bu durum, kalıcı dişlerin tam olarak yerleşmesiyle birlikte kendiliğinden ortadan kalkar. Bunun yanı sıra, bazı sağlık sorunları da diş gıcırdatmayı tetikleyebilir. Reflü, bağırsak parazitleri, solunum yolu hastalıkları (sinüzit, alerjik bronşit, astım) gibi rahatsızlıklar, çocuklarda bruksizme yol açan fizyolojik etkenler arasında sayılabilir. Ayrıca, stres ve kaygı gibi duygusal faktörler de diş sıkma alışkanlığını artırabilir. Örneğin, yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi, okulda yaşanan zorluklar veya aile içi huzursuzluklar, çocuklarda bruksizmin şiddetlenmesine neden olabilir. Diş Gıcırdatmanın Tedavisi ve Önlemler Bruksizmin tedavisi, öncelikle altta yatan nedenin belirlenmesiyle başlar. Eğer diş gıcırdatma bir sağlık sorunundan kaynaklanıyorsa, ilgili hastalığın tedavi edilmesi diş sıkma alışkanlığını azaltacaktır. Aynı şekilde, çocuğun stres seviyesini düşürecek önlemler almak, rahatlatıcı aktiviteler sunmak ve gerekirse bir uzmandan destek almak da etkili çözümler arasındadır. Bazı vakalarda diş hekimleri, aşınmayı önlemek adına özel olarak tasarlanmış apareyler (damaklıklar) önerebilir. Bunun yanı sıra, diş yüzeylerinin korunması için fluorid uygulamaları yapılabilir. Diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması, çocuğun diş sağlığının korunması açısından büyük önem taşır. Çocuklarda diş gıcırdatma genellikle geçici bir durumdur. Ancak sürekli hale gelmesi halinde, erken müdahale ile ileride oluşabilecek diş ve çene problemlerinin önüne geçmek mümkündür.