Mersin'in İmar Sorunu

Dünya (ÖZ) - Özel | 04.07.2025 - 17:49, Güncelleme: 05.07.2025 - 19:33
 

Mersin'in İmar Sorunu

Birebir Haber Mersin’in İmar sorununu masaya yatırdı. Mersin’in imar sorunu ile ilgili sorularımızı Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Toros Akademi Düşünce Kuruluşu danışmanı Prof. Dr. Murat YAKAR gazetemiz Birebir Haber için cevapladı.

Mersin’de betonlaşma sorunu var mı? Evet. Mersin betonlaşan bir kent. Betonlaşma önemli bir sorun ve bu nedenle Mersin imar sorunlarının gölgesinde kalan bir kente dönüşmüştür. Çocukluğumuzda narenciye bahçeleriyle ön plana çıkan Mersin, günümüzde her adımda yükselen beton blokların gölgesinde nefes almaya çalışıyor.   Kentin silueti hızla değişmekte ve bu değişimin arkasında ne kadar planlama, ne kadar rant var sorusunu sormanın vakti geldi de geçiyor bile. Mersin’de imar çarpıklığı var mı? Elbette. Mersin’in en önemli sorunlarından birisidir imar çarpıklığı. Mersin son yıllarda sürekli büyüyen ve özellikle de depremden sonra aşırı göç alan bir kent. Mersin’de bu büyümenin sonucunda gittikçe derinleşen bir sorun imar çarpıklığıdır. Mersin’de imar çarpıklığının nedeni nedir? Gerçekte bu sorun çok yeni değil. 90’lı yıllardan itibaren başlayan kontrolsüz yapılaşma, plan yerine parsel bazında çözümler üretme, siyasi yakınlığa göre planlama ve planların yeterince uygulanmaması anlayışı, hâkim oldu. Mersinimizde İlçelerin çoğu plansız ve başıboş bir şekilde büyüdü. Ama asıl kırılma, 2000 sonrası kentsel rantın tırmanmasıyla yaşandı. Mersin’de alt yapı sorunu var mı? Çok açık ki Mersinde altyapı sorunu var. Son zamanlarda büyüyen kent ve aşırı göç alımından dolayı alt yapı yetersizliği dikkat çekici hale gelmiştir. Yollar yetersiz, otoparklar eksik, kanalizasyon yetersiz, alt geçitler yetersiz. Trafik keşmekeş. Ayrıca mevcut çevre yollarının ve alternatif güzergâhların artık yeterli gelmediğini kent içi ulaşımın yeniden planlanması gerektiği aşikârdır. Bazı güzergâhlarda uygulanan yol düzenlemeleri de trafiği daha da karmaşık hale getiriyor. Adnan Menderes Bulvarı Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Forum AVM çevresi, Yenişehir çevre yolları, Üniversite caddesi ve Mezitli istikametinde sık sık trafik yoğunluğu yaşanıyor. Yanlış planlamanın Mersin’e etkisi nedir? Yağmur yağdığında birçok mahalle göle dönüyor. Yanlış planlama neticesinde yüksek binalar hava akımını kesiyor, şehir nefes alamıyor.  Özellikle 1/5000’lik nazım imar planlarına aykırı yapılaşmalar, kent estetiğini değil, kazancı önceleyen bir anlayışla ilerliyor. Mersin’in ova yapısı, kontrolsüz dikey büyümeyi kolaylaştırıyor ancak altyapı, özellikle kanalizasyon, yağmur suyu drenajı ve ulaşım, bu gelişmeye ayak uyduramıyor. Elbette Mersin konumu gereği Türkiye’nin en hızlı büyüyen şehirlerinden biri. Tarihinden Lojistiğe, limanından turizm ve tarıma kadar birçok alanda önemli potansiyele sahip olması bir etken. Ancak bu büyüme, teknik, akılcı ve kurallara göre oluşacak şehircilikle değil; plansızlık ve imar çarpıklıklarıyla şekilleniyor. Çıkarılan “imar affı” sayesinde kentin birçok bölgesinde dikilen yüksek ve çok katlı yapılar, yeşil alanların ziyan edilmesi ve altyapısız mahalleler oluşturdu. Tarım arazilerinin imara açılması söz konusu mu? Evet. Maalesef tarım arazilerinin imara açılmasını çok ayrı bir şehir ihaneti olarak görüyorum. Mersin, Türkiye’nin belki de dünyanın en önemli tarım merkezlerinden biri olmasına rağmen, üretim ve tarım alanları gün be gün betonlaşmaya feda ediliyor. Hızlı ve kısa vadeli maddi kazançlar uğruna, uzun vadede hem kent ekonomisi baltalanıyor hem de geleceğimiz yok ediliyor.   Kıyıların işgal edilmesine ne dersiniz? Dikkat edilmesi gereken birde  “kıyı işgalleri” sorunu var. Anayasal olarak herkesin ortak kullanımında olan sahil şeridini bazı yerlerde özel işletmeler kendi malları gibi benimsemiş durumda. Halkın hakkı olan bu kaynaklardan yaralanmasına engel olunuyor. Maalesef halka açık kalan kısımlar ise bakımsız, düzensiz ve ulaşılması zor hale geliyor. İmar çarpıklığının başka etkileri var mı? İmar çarpıklığı sadece şehir görüntüsünü değil, yaşam kalitesini de doğrudan etkiliyor. Gereğinden fazla ve yüksek katlı binalar, çocuk parklarının güneşini kesiyor; rüzgârı kesiyor, suyu yutuyor, yeşilliği öldürüyor. Mersin’in doğal hava akımı, güneş dengesi ve güzel iklimi gün geçtikçe bozuluyor. Betonun içinde yeşillikten uzak nefes alamayan bir şehirde, yaşamak giderek zorlaşıyor. Mersin’in imar sorunları çözümsüz mü? Mersin’in hâlâ bir şansı var. Tarihi, doğası, jeopolitik durumu ve potansiyeli hala güçlü. Ancak bu potansiyelin hayata geçebilmesi için ve şehrin pozitif kazancı için öncelikle şeffaf, bilimsel, sosyal ihtiyaçlara duyarlı bir imar politika benimsenmelidir. Yerel yönetim, sivil toplum ve meslek odaları el ele vererek siyasi kaygı taşımadan sadece bilimsel ve insani ihtiyaçlar göz önüne alınarak bu kenti geleceğe taşımalı. Aksi takdirde, bugünün sessiz bina yığınları ve betonları yarının şehrin gürültülü ve kirli bir sorunu haline dönüşecek. Belediye özellikle bilimsel kriterlere göre kendini güncellemeli uzmanlardan oluşan bir heyetten destek almalı ve siyasetten uzak İmar Politikası benimsenmelidir. Belediye özellikle Akıllı Kent oluşumunun altyapısı olan Coğrafi Bilgi Sistemini bünyesinde en üst seviyede acil ve öncelikli olarak kurmalı ve etkin, yetkin ve alanında uzman kişilerle çalışmalı. Olaya siyasi değil teknik mesele olarak bakmalı ve teknik ekibin önerileri göz önüne alınmalıdır. Kentsel dönüşümün gereği ve önemini belediyeler kavramalı ve özellikle sorunlu yerlerde bu konuda hız verilmelidir. Türkiye’nin önemli tarım alanlarına sahip olan Mersinde  (özellikle Tarsus, Erdemli ve merkez ilçeler çevresi) imarsız ve kaçak yapılaşma tarım alanlarını daraltmakta ve verimli araziler yerleşim alanına dönüşmektedir. Kanalizasyon, su, yol gibi sosyal tesisler ve alt yapılar bazı mahallelerde yapılaşma yoğunluğunu kaldıramamaktadır. İmar planları henüz yapılırken siyasi davranılması ve altyapı kapasitesi dikkate alınmadığı için bu tür sorunlar büyümektedir. Mersin birinci derece deprem kuşağında olmasa da, zemin sıvılaşması ve sel gibi afet riskleri vardır. İmar planlarında bu tür doğal tehlikelere yeterince yer verilmediği görülmektedir. En büyük sorunlardan biri de imar planlarıyla ulaşım ağının uyumlu olmayışıdır. Özellikle Mersin şehir merkezinde yol genişliği ve kavşak planlamaları yetersizdir. Kısaca Mersinde tarım, doğa ve kültürel değerleri koruyan sürdürülebilir planlama anlayışı benimsenmelidir.
Birebir Haber Mersin’in İmar sorununu masaya yatırdı. Mersin’in imar sorunu ile ilgili sorularımızı Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Toros Akademi Düşünce Kuruluşu danışmanı Prof. Dr. Murat YAKAR gazetemiz Birebir Haber için cevapladı.

Mersin’de betonlaşma sorunu var mı?

Evet. Mersin betonlaşan bir kent. Betonlaşma önemli bir sorun ve bu nedenle Mersin imar sorunlarının gölgesinde kalan bir kente dönüşmüştür. Çocukluğumuzda narenciye bahçeleriyle ön plana çıkan Mersin, günümüzde her adımda yükselen beton blokların gölgesinde nefes almaya çalışıyor.

 

Kentin silueti hızla değişmekte ve bu değişimin arkasında ne kadar planlama, ne kadar rant var sorusunu sormanın vakti geldi de geçiyor bile.

Mersin’de imar çarpıklığı var mı?

Elbette. Mersin’in en önemli sorunlarından birisidir imar çarpıklığı. Mersin son yıllarda sürekli büyüyen ve özellikle de depremden sonra aşırı göç alan bir kent. Mersin’de bu büyümenin sonucunda gittikçe derinleşen bir sorun imar çarpıklığıdır.

Mersin’de imar çarpıklığının nedeni nedir?

Gerçekte bu sorun çok yeni değil. 90’lı yıllardan itibaren başlayan kontrolsüz yapılaşma, plan yerine parsel bazında çözümler üretme, siyasi yakınlığa göre planlama ve planların yeterince uygulanmaması anlayışı, hâkim oldu.

Mersinimizde İlçelerin çoğu plansız ve başıboş bir şekilde büyüdü. Ama asıl kırılma, 2000 sonrası kentsel rantın tırmanmasıyla yaşandı.

Mersin’de alt yapı sorunu var mı?

Çok açık ki Mersinde altyapı sorunu var. Son zamanlarda büyüyen kent ve aşırı göç alımından dolayı alt yapı yetersizliği dikkat çekici hale gelmiştir.

Yollar yetersiz, otoparklar eksik, kanalizasyon yetersiz, alt geçitler yetersiz. Trafik keşmekeş. Ayrıca mevcut çevre yollarının ve alternatif güzergâhların artık yeterli gelmediğini kent içi ulaşımın yeniden planlanması gerektiği aşikârdır.

Bazı güzergâhlarda uygulanan yol düzenlemeleri de trafiği daha da karmaşık hale getiriyor. Adnan Menderes Bulvarı Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Forum AVM çevresi, Yenişehir çevre yolları, Üniversite caddesi ve Mezitli istikametinde sık sık trafik yoğunluğu yaşanıyor.

Yanlış planlamanın Mersin’e etkisi nedir?

Yağmur yağdığında birçok mahalle göle dönüyor. Yanlış planlama neticesinde yüksek binalar hava akımını kesiyor, şehir nefes alamıyor.  Özellikle 1/5000’lik nazım imar planlarına aykırı yapılaşmalar, kent estetiğini değil, kazancı önceleyen bir anlayışla ilerliyor.

Mersin’in ova yapısı, kontrolsüz dikey büyümeyi kolaylaştırıyor ancak altyapı, özellikle kanalizasyon, yağmur suyu drenajı ve ulaşım, bu gelişmeye ayak uyduramıyor.

Elbette Mersin konumu gereği Türkiye’nin en hızlı büyüyen şehirlerinden biri. Tarihinden Lojistiğe, limanından turizm ve tarıma kadar birçok alanda önemli potansiyele sahip olması bir etken.

Ancak bu büyüme, teknik, akılcı ve kurallara göre oluşacak şehircilikle değil; plansızlık ve imar çarpıklıklarıyla şekilleniyor. Çıkarılan “imar affı” sayesinde kentin birçok bölgesinde dikilen yüksek ve çok katlı yapılar, yeşil alanların ziyan edilmesi ve altyapısız mahalleler oluşturdu.

Tarım arazilerinin imara açılması söz konusu mu?

Evet. Maalesef tarım arazilerinin imara açılmasını çok ayrı bir şehir ihaneti olarak görüyorum. Mersin, Türkiye’nin belki de dünyanın en önemli tarım merkezlerinden biri olmasına rağmen, üretim ve tarım alanları gün be gün betonlaşmaya feda ediliyor.

Hızlı ve kısa vadeli maddi kazançlar uğruna, uzun vadede hem kent ekonomisi baltalanıyor hem de geleceğimiz yok ediliyor.