Rektör müsün? Derebeyi mi? Adrese Teslim Kadrolar Kimlerin?

Daha önce Tıp Fakültesi Hastanesi'nde müstehcen film izleyen personel, Tıp Fakültesinden randvu alamayan vatandaşlar, öğrencisine ahlaksızca teklifte bulunan akademisyenler, rektörlük seçimlerinde muhtemel rakiplere yönelik baskılar, birçok birimde görülen mobbing haberlerine adrese teslim kadro ilanları da eklendi. Terörsüz Türkiye bildirisine destek veren akademisyenlere konuşma yasağı getiren rektör Erol Yaşar’ın kendi karier planlamasına uygun olacağını düşündüğü siyasilerin yakınlarını veya referanslarını üniversiteye yerleştirerek bir sonraki rektörlük dönemini garantiye almak istediği bilgisi de var. 15 Temmuz Darbe Girişiminden önce FETÖ üniversitelerinde idareci olan bazı akademisyenlerin Mersin Üniversitesinde dekanlık ve dekan yardımcılığı verildiği haberi de yalanlanmadı. Vatikan’da papa seçimi tamamlandıktan sonra yeni Papaya selam çakan dekan da Mersin Üniversitesinde dekan olarak devam etmektedir. Mobbing devam ediyor! Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar tarafından rektörlük için adı geçen muhtemel adaylara uyguladığı mobbing devam ederken adı geçenlerin yakınlarına da sürgün üstüne sürgün tacizine devam ediyor. Kendisine yakın olan ve diğer akademisyenler hakkında istihbarat sağlayan akademisyenlerin kendilerine ve hatta Eğitim Fakültesinde olduğu gibi üniversite ile ilgisi olmayan eşlerine bile kadro ilan ederek ödüllendirmeye de devam ediyor. Mobbing ile gelen akademik baskı! Mobbing ve baskı akademisyenler üzerinde o kadar etkili olmuş olacak ki gazetemize gelerek şikâyetlerini bildiren akademisyenlerin sayısı az değil. Kendisine komplo kurulduğunu iddia eden akademisyenden takibe uğradığını ve hakkında soruşturma açılması korkusuyla ismini vermekten kaçınan akademisyenlerin şikâyetleri çok çeşitli. İsminin verilmesini istemeyen bir akademisyen Banka Promosyonlarına değinerek akademisyenlere verilen promosyonun çok az olduğunu, akademisyenlerin bundan rahatsız olduklarını fakat baskı ve korkudan dile getiremediklerini belirtiyor. Bir sendikanın üniversite temsilcisinin doktorasının Rektör Erol Yaşarîn kendi bölümünde tamamlatıldığı, aynı kişinin kendisinin rektör olarak atanmasında sendika desteği sağladığı için eğitim öğretim faaliyeti bulunmayan Denizcilik Fakültesinde kadro verildiği, daha sonra da alanı ile ilgili olmayan bir ders verilerek Eğitim Fakültesinde görevlendirildiği bilgisini de verdi bu akademisyen. Bu haksız uygulamanın aynı zamanda Banka Promosyonu belirlemede destek verip sorun çıkarmayan sendika görevlisini ödüllendirmek için de yapıldığını iddia etti. Bir başka akademisyen ise daha önce kendisinin başka bir rektör adayına yakın gördüğü için mevcut Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar’ın profesörlük kadrosunu vermediğini ifade etti. Adrese teslim kadro ilanları Skandalların ardı arkası kesilmeyen Mersin Üniversitesi bu defa da adrese teslim kadro ilanları ile gündemde. İşte bir örnek. Türkçe Öğretmenliği bölümüne kadro ilanına İngilizce Öğretmenliği mezunu olma şartı. Vatandaşın tepkisi ve Mersin Üniversitesinin düştüğü gülünç durum dikkat çekici. Bir başka örnek. Burada da sadece isim yazılmamış. Kadro sahibi ayrıntılı biçimde tanımlanmış. Bu kadar da olmasın diyen vatandaşların konuya yaklaşımı çok açık. Bu durum Mersin Üniversitesinin Mersin halkı yanındaki saygınlığını yok ettiği açıktır. Vatandaş Mersin Üniversitesi ile Torpil terimini beraber kullanır hale gelmiş durumda. Akademik başarıları ve katkıları ile anılması gereken Mersin Üniversitesi halk nezdine artık saygınlığı yitirmiş durumda. Sosyal medyada gelişmelerin farkında olan Mersinliler tarafından yapılan paylaşımlar, Mersin Üniversitesi  hakkında olumlu şeyler değil daha çok olumsuzluklar içermektedir. YÖK farklı zamanlarda yapılan kadro ilanlarında istenen koşulların özel koşullar olmaması gerektiğini ifade ederek bu şekilde adrese teslim kişiye özel kadro talebi konusunda üniversite rektörlerini uyarmıştı. Buna rağmen Mersin Üniversitesi Rektörü Erol Yaşar kendi bildiğini okuyor. Baskı ve mobbing endişesi ile adının açıklanmasını istemeyen bir başka akademisyenin benzetmesi ile Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar “Mersin Üniversitesini bir rektör gibi değil bir derebeyi gibi yönetiyor.” Rektörün şaibeli lisansüstü eğitimi Oysa Birebir Haber’de Rektör Erol Yaşar’ın bizzat kendisinin yurt dışında Tezsiz Yüksek Lisans yaparak yurt içinde Doktoraya kabulü konusunun şaibeli olduğunu, bu şaibenin Rektör Erol Yaşar tarafından bir an önce bir basın toplantısı ile kamuya açıklama yapması önerisinde bulunmuştuk. Böyle bir açıklama olmadığına göre dile getirilen şaibeyi Rektör Erol Yaşar kabul etmiş anlamına gelmektedir. Bu durum da hem Mersin için hem de Mersin Üniversitesi için bir an öce giderilmesi gereken bir sorun olmaya devam ediyor. Birebir Haber yazı işleri müdürü Zeynel Boğan’a göre Mersin Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi Rektörünün hem şaibeli lisansüstü eğitim konusu hem de adrese teslim yapılan kadro ilanları ile ilgilenmesi gereken en yetkin isim Ak Parti Mersin İl Başkanı Adem Aldemir. Derhal iptal edilmeli! Zira Ak Parti Mersin İl Başkanı, aynı zamanda sayın Cumhurbaşkanımızın Mersin’deki temsilcisidir. Mersin Üniversitesinde adrese teslim kadro ilanlarının bir an önce iptal edilmesi, hak eden akademisyene hakkının verilmesi gerektiğini ifade eden Boğan, Rektör Erol Yaşar’ın da bir an önce üniversitede liyakat, hak ve hukukun gereğini uygulaması, Mersin Üniversitesinin daha fazla itibar kaybına uğratan, üniversiteyi gittikçe geri götüren rektör olarak anılmamasını önerdi. Ayrıca Rektör Erol Yaşar’ın bizzat kendisinin Lisansüstü eğitimi ile ilgili şaibeyi açıklığa kavuşturacak bir açıklamayı derhal kamuoyuna yapması gereğini de vurguladı.