Tarsus Belediyesinde CHP Tipi Halkçılık

Halkçılık gerçekte halkın kendi kendini yönetmesi, kanun önünde eşit olması, sınıfsız ve ayrıcalıksız bir toplum oluşturması anlamına gelmektedir. Bu tanımdan yola çıkan halkçılık ilkesi de halkın sınıf ya da bir zümre tarafından sömürülmesini reddeder. Halkın sömürülmemesi anlamına gelen Halkçılık İlkesi, Tarsus Belediyesi tarafından farklı bir boyutta uygulanıyor: halkın parasıyla alınanları gene halka satmak. Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, göreve geldiğinden bu yana tepki çeken uygulamaları ile dikkat çekmeyi başarıyor. Gerçek manada Halkçılık ilkesini tam da CHP’ye uygun biçimde uygulamayı başarmakta. Ne olmuş yani? Halktan alınanı halka satmakta ne sakınca var ki? Keloptra Kafe varmış ve bu kafede kullanılan çay, kahve Tarsus Belediyesinden geliyor. Sadece çay ve kahve de değil. Temizlik malzemeleri de başta olmak üzere tüm ana malzemeler Tarsus Belediyesinden geliyor. Bu malzemeler kimin parası ile alınıyor? Halkın elbette. Ve gerçek Halkçılık bu noktada devreye giriyor. Bu malzemelerden üretilen ürünler bu kafede satılıyor. Kime satılıyor? Halka. Bu durumdan şikâyetçi olanlara Başkan Boltaç duyarsız kalıyor. Neden? CHP tipi Halkçılık ve belediyecilik böyle me oluyor? İddia o ki kafe sahibi Seyhan Özçivi bu mekânı belediyeden kiraladığını söylüyor. Bu doğru ise Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Seyhan Özçivi belediyeden maaş alan biri iken bu durumu nasıl izah edebiliyor? Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç halkın parası ile alınan ürünleri gene halka satmak nasıl halkçılık anlayışı? CHP tipi Halkçılık ilkesi bu mu?