Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Hukukçular değerlendirdi: Tutuklama yerinde karar

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 27.08.2022 - 11:13, Güncelleme: 27.08.2022 - 11:15
 

Hukukçular değerlendirdi: Tutuklama yerinde karar

Gülşen vakasından hareketle halkın inanç ve hassasiyetlerine hakaretin daha kesin ve caydırıcı bir yolunun nasıl bulunabileceğini hukukçulara sorduk V

Avukat Tamer Mahmutoğlu, konuya ilişkin şunları dile getirdi: “Kişilerin elbette düşünceyi açıklama özgürlükleri vardır; ancak bu özgürlük mutlak olmayıp, kanunlar ile sınırları çizilmiş meşru alanda olmak şartıyla kullanılabilir bir özgürlüktür. Yasalar daha etkin olmalı Kanunlar ifade özgürlüğünün sınırlarını belirlerken toplumun dini inançlarına ve diğer birleştirici unsurlara bir saldırı olmadan, kişiler arasında kin ve nefret duygusu uyandırmayan bir özgürlük alanı çizmiştir. Bu kapsamda kişilerin ve hele hele toplumda göz önünde olan sanatçıların konser meydanları gibi aynı anda milyonlarca kişiye ulaşılabilen ortamlarda toplumun dini değerleriyle bütünleşmiş konularda ifade açıklarken veya mizah yaparken ifade açıklamasının veya mizahın hedefindeki kişileri zan altında bırakacak ve bu yolla toplumun büyük bir kesiminde kin ve nefret duygularını körükleyecek açıklama veya mizah yapılması toplumsal vicdanı sızlatacağı gibi hukuka da uygun düşmeyecektir. Yasalarımızda bu tür ifade açıklamalarına ilişkin yaptırımlar olmasına karşın, bu şekilde toplumsal vicdanı kanatıcı açıklamalar ve mizahi yaklaşımlarla toplumda kırılmalara yol açılmaması için kanunlarımızın daha etkin bir hale getirilmesinde toplumsal açıdan çok fayda vardır.” Toplum değerlerine saygı şart “Nedense modası tükenen artık İslâm’a saldırıyor” diyen Avukat Mikail Yılmaz ise, şunları söyledi: “Esasen kendini aydın zanneden sanatçı görünümlü güruh ifade özgürlüğü ile suç işlemek arasındaki farkı bilmiyor. Eleştirmek ayrı şey, hakaret ayrı şey, kin, nefret ve ayrımcılık dili kullanarak halkın bir kesimini diğer kesimine karşı aşağılamak ayrı şeydir. Bu konuda cezai müeyyidelerin de tekrar gözden geçirilmesi elzem. Çünkü siz bir kişiye karşı hakaret ederseniz üç aydan iki yıla kadar hapis cezası alırsınız ancak halkın bir kesimini diğer bir kesimine karşı ayrımcılık dili kullanarak aşağılarsanız altı aydan bir yıla kadar hapis cezası alırsınız. Bu ne demek oluyor? Toplumu aşağılarsanız alacağınız ceza, bir kişiyi aşağılarsanız alacağınız cezadan çok daha az. İşte o zaman böyle sanatçı kisveli kişiler rahat rahat bu milletin değerlerine hakaret eder. Ayrıca bu suçlarda HAGB, hapis cezasının ertelenmesi gibi kurumlar uygulanmamalı, kişiler bu toplumun değerleriyle oynamaya kalktığında kendilerini infaz kurumlarında bulmalıdırlar ki caydırıcılığı olsun.”
Gülşen vakasından hareketle halkın inanç ve hassasiyetlerine hakaretin daha kesin ve caydırıcı bir yolunun nasıl bulunabileceğini hukukçulara sorduk V

Avukat Tamer Mahmutoğlu, konuya ilişkin şunları dile getirdi: “Kişilerin elbette düşünceyi açıklama özgürlükleri vardır; ancak bu özgürlük mutlak olmayıp, kanunlar ile sınırları çizilmiş meşru alanda olmak şartıyla kullanılabilir bir özgürlüktür.

Yasalar daha etkin olmalı

Kanunlar ifade özgürlüğünün sınırlarını belirlerken toplumun dini inançlarına ve diğer birleştirici unsurlara bir saldırı olmadan, kişiler arasında kin ve nefret duygusu uyandırmayan bir özgürlük alanı çizmiştir. Bu kapsamda kişilerin ve hele hele toplumda göz önünde olan sanatçıların konser meydanları gibi aynı anda milyonlarca kişiye ulaşılabilen ortamlarda toplumun dini değerleriyle bütünleşmiş konularda ifade açıklarken veya mizah yaparken ifade açıklamasının veya mizahın hedefindeki kişileri zan altında bırakacak ve bu yolla toplumun büyük bir kesiminde kin ve nefret duygularını körükleyecek açıklama veya mizah yapılması toplumsal vicdanı sızlatacağı gibi hukuka da uygun düşmeyecektir. Yasalarımızda bu tür ifade açıklamalarına ilişkin yaptırımlar olmasına karşın, bu şekilde toplumsal vicdanı kanatıcı açıklamalar ve mizahi yaklaşımlarla toplumda kırılmalara yol açılmaması için kanunlarımızın daha etkin bir hale getirilmesinde toplumsal açıdan çok fayda vardır.”

Toplum değerlerine saygı şart

“Nedense modası tükenen artık İslâm’a saldırıyor” diyen Avukat Mikail Yılmaz ise, şunları söyledi: “Esasen kendini aydın zanneden sanatçı görünümlü güruh ifade özgürlüğü ile suç işlemek arasındaki farkı bilmiyor. Eleştirmek ayrı şey, hakaret ayrı şey, kin, nefret ve ayrımcılık dili kullanarak halkın bir kesimini diğer kesimine karşı aşağılamak ayrı şeydir. Bu konuda cezai müeyyidelerin de tekrar gözden geçirilmesi elzem. Çünkü siz bir kişiye karşı hakaret ederseniz üç aydan iki yıla kadar hapis cezası alırsınız ancak halkın bir kesimini diğer bir kesimine karşı ayrımcılık dili kullanarak aşağılarsanız altı aydan bir yıla kadar hapis cezası alırsınız. Bu ne demek oluyor? Toplumu aşağılarsanız alacağınız ceza, bir kişiyi aşağılarsanız alacağınız cezadan çok daha az. İşte o zaman böyle sanatçı kisveli kişiler rahat rahat bu milletin değerlerine hakaret eder. Ayrıca bu suçlarda HAGB, hapis cezasının ertelenmesi gibi kurumlar uygulanmamalı, kişiler bu toplumun değerleriyle oynamaya kalktığında kendilerini infaz kurumlarında bulmalıdırlar ki caydırıcılığı olsun.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.