Zilletin paydaşları CHP’nin kuklası!

Azgın azınlığın temsilcisi konumundaki CHP’ye koltuk değneği olan sözde mütedeyyin, milliyetçi ve muhafazakâr partiler İP, SP, DP, GP ve DEVA; Diyanet’i hedef alan açıklamalara, icazet alan hafızlara yönelik saldırılara, Ayasofya’yı kapatma yönündeki söylemlere, 70 yaşındaki Suriyeli muhacirin tekmelenmesine, yoga aldı altındaki baldır-bacak rezaletine ve Bebek sahilinde yaşanan ahlâk dışı görüntülere ‘çıt’ını çıkarmıyor. Muhafazakâr ve mütedeyyin çizgide siyaset yaptığını söyleyen İP, SP, DP ile Davutoğlu’nun GP’si ve Babacan’ın DEVA’sı, Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarını devirmek için bir araya geldikleri CHP ve avanesinin rezillikleri karşısında çıt çıkaramıyor. Azgın azınlığın temsilcisi konumundaki CHP’ye koltuk değneği olan zilletin paydaşları ve medyası, Diyanet’in hedef alınmasına, Ayasofya’nın yeniden kapatılmasına yönelik kirli operasyonlara, İslam’ın mukaddes değerlerine dil uzatılmasına, hafızların hedef alınmasına ve 70 yaşındaki zihinsel engelli Suriyeli muhacirin yüzüne tekme atılmasına suskun kalıyor. İBB’ye doldurulan PKK’lı teröristleri, CHP’li belediyelerde yaşanan taciz, tecavüz, yolsuzluk ve rüşvet rezaletlerini görmeyen sözde milliyetçi ve muhafazakâr partiler ile yandaş medyası, insanların ortak kullanım alanlarında ‘yoga’ adı altında yapılan baldır bacak şovları, taytlı minili eylemleri ve sokak ortasında yaşanan cinsel ilişki skandalı karşında adeta üç maymunu oynuyor. Erdoğan nefreti yüzünden AK Parti iktidarını hemen her gün hedef alan sözde muhafazakâr partiler ile Yeni Asya, Yeniçağ, Karar ve fıstıklı baklava derdine düşen Milli Gazete gibi gazetelerin suskunluğunu Akit’e değerlendiren uzmanlar, “Zillet bileşenleri adeta CHP ve azgın azınlığın kuklasına dönüşmüş durumda” görüşünde birleşti. İslâm düşmanlığına tepki göstermiyorlar Gazeteci Şükrü Sak, “Azgın azınlığın temsilcisi konumundaki CHP ile fonlu medyası hocalara, hafızlara, cemaatlere olmadık iftiralarla saldırıyor. Ele geçirdikleri belediyelere Kandil’in militanlarını dolduruyorlar. İçinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan belediye bütçesiyle konser üstüne konser düzenliyorlar. Yoga seansları, dans rezaletleri ve sokak ortasında cinsel ilişki skandalıyla toplumun ahlakını hedef alıyorlar. Fakat buna rağmen kendisine ‘Hacı’ diyen Meral Akşener ’in İP’i, Karamollaoğlu’nun SP’si, eşi başörtülü Babacan’ın DEVA’sı, ‘Hoca’ lakaplı Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile Gültekin Uysal’ın Demokrat Partisi, ortaklarının rezilliklerini görmüyor. Yeni Asya, Yeniçağ, Karar gibi gazeteler ile fıstıklı baklava derdine düşen Milli Gazete ise hiç oralı olmuyor. Ayrıca bu görüntülerden “şikayetçi” olduklarını da sanmıyorum. Erdoğan nefreti, zillet ortaklarını insanî ve toplumsal değerlere yapılan düşmanlıklara bile tepki gösteremez hale getirdi” ifadelerini kullandı. Zillet paydaşlarının her türlü İslami, insani ve toplumsal değere karşı yapılan düşmanlığa kayıtsız kaldığın kaydeden Sak şöyle devam etti: “Ortaya saçılan bu görüntüler; ‘insanın ve toplumun’ çürümüşlüğünün, kokuşmuşluğunun ve ‘hayvanlaşma’ değil, ‘hayvandan daha aşağı’ hâle gelmenin akıllara durgunluk veren örnekleri oldu! ‘Yaşam tarzımız’(!) diye, her türlü insanî ve toplumsal değere düşmanlık yapan seküler-modern(!) zihniyetin ‘ne menem’ bir şey olduğu ve ‘yaşam tarzı’ derken neyi kastettikleri bir kez daha görüldü. Muhalefet maalesef olası bir iktidarda tam olarak böyle bir hayatı vaat ediyor.” Hedefleri Erdoğan'ı devirmek Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Genel Başkan Yardımcısı Av. Harun Akdere ise, “Muhalefet tek bir hedefte birleşiyor. Amaçları, ülkenin dönüştüren, geliştiren liderini indirmek. İdeolojik bir birliktelik gibi bir planları da yok bunların. Bunlar sandıktan umudunu kesen, iktidara giden yolun sokağı kaşımaktan geçtiğini düşünen insanlar. Hedefleri Erdoğansız bir Türkiye. Bu nedenle Erdoğan karşısında kendilerini kamplaştıracak her şeye ‘evet’ diyorlar. Veya suskun kalarak onaylıyorlar. Maalesef kendilerine ‘muhafazakâr’ diyen ittifakın payandalarının ‘stepne’ dışında bir görevi olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunların ‘Birlikte yöneteceğiz’ açıklamaları ise tamamen kendi kitlelerini motive etmeye yönelik söylemlerdir” dedi. Aksi yönde söylem geliştiren kimseleri kendilerinden biri olsa bile lince maruz bıraktıklarını söyleyen Akdere, şöyle devam etti. “Her ne kadar birlikte hareket etseler de arada makul ve aykırı sesler yükseliyor. Fakat bunlar da üç maymunu oynamadıkları için anında linç ediliyorlar. Tunahan Elmas adlı DEVA Partili bir avukat, 393 hafızın icazet törenine sahip çıktığı için CHP’liler tarafından anında linç edildi.”