Cem Küçük resmen deliye döndü!

Bazı muhalif ve fondaş medyanın, Türkiye’yi savunan, vatansever herkese saldırdığına dikkat çeken Cem Küçük, "Ben ve arkadaşlarımız hepsine alışığız. Son 20 senedir her şeyi denediler ama asla başarılı olamadılar. Olmaları da mümkün değil" ifadelerini kullandı. Küçük, Türkiye gazetesindeki yazısında şunları kaydetti: "Sosyal medya denilen gayya kuyusunda insanları itibarsızlaştırmak için her türlü pervasızlığı yapıyorlar. Üstelik bunu yaparken de 17/25 Aralık süreci ve diğer önemli süreçlerde önde olmuş isimlere saldırıyorlar. 2015 yılının nisan sonunda Yeni Şafak’tan ayrılmış, Star gazetesi ve 24 TV’ye geçmiştim. Nisan ortasında MÜSİAD’ın New York şubesi açılışı için ABD’deydim. Gezide çok kişi vardı. İş insanları ve yakın dostlarım Mustafa Albayrak ve Mete Sümer de oradaydılar. Boston’dan New York’a geçerken yolda bir Pensilvanya tabelası görmüş, orada fotoğraf çektirmiştik. Mustafa abi de onu paylaşmıştı. İki gündür bu foto üzerinden 2015’te sanki FETÖ’yü ziyarete gitmişiz gibi algı yapıyorlar... Aslında neyin ne olduğunu biliyorlar. Ellerinde böyle bir argüman olsa çoktan kullanırlardı... Kamuoyu beni 2012’den bu yana tanıyor ve FETÖ’yle mücadeleyle tanındım. Her yerde eski adıyla "Cemaat"in yaptıklarını anlattım. Mesela Bank Asya yöneticilerinin beni kovdurmak için neler yaptıklarını Yeni Şafak’ın değerli patronlarına, o zamanlar yayın yönetmeni olan İbrahim Karagül’e sorulabilir. 2015’te Samanyolu TV mali işler yöneticisi Ekrem Yalvak’ın himmet paralarını kumarda kaybettiğini Star gazetesinde haber yapan bendim... Yeni Şafak’ta 2012’de ikinci yazım “Cemaat ayağına kurşun sıkıyor”du. Daha binlerce örneği sayabilirim. Şimdiki adı 360, eski adı Sky Türk’te, herkes korkarken FETÖ belasını nasıl anlattığımı o dönem kanalın yöneticisi olan sevgili Esra Demirci dün attığı Tweet’le herkese gösterdi. 2012 sonrasında o zaman "Cemaat" deniyordu, onlara en küçük söz bile edilemiyordu. FETÖ’cü polis şefi Ali Fuat Yılmazer’i ilk eleştiren yazı 2013 başında çıktığında Ruşen Çakır bana, “Farkında değilsin, arı kovanına çomak soktun” diyordu. 15 Temmuz gecesi darbe olduğunu anladığım anda soluğu yazlık kıyafetler üzerindeyken a Haber’de aldım. Şimdi a Haber o kaydı göstermiyor ama isteyen o gece sabaha kadar yayın yaptığımız Banu El, Haluk Çimen, Cemil Barlas, Melih Altınok, Erem Şentürk’e sorabilir. 2011’de sözde şike operasyonu olmuştu. FETÖ Aziz Başkan'a ve Fenerbahçe’ye saldırıyordu. Onlara destek verenler de vardı. Bizim çeşitli meslek gruplarından oluşan bir Fenerbahçe grubumuz vardı. O dönem Aziz Başkan'ı savunmak zordu ama ben savunmuştum. Buna en büyük şahit de TGRT Haber’de beraber program yaptığımız Ahmet Ercanlar’dı. Biz 2012’de hükûmeti destekleyen medya olarak bunları yaparken şu an bizlere saldıranlar Zaman gazetesine destek veriyor, Bank Asya’ya para yatırıyor, Kanaltürk ve Bugün TV’nin yanında yer alıyordu... Ne enteresan, bize o günlerde saldıranlarla şimdi saldıranlar hep aynı grup ve kişiler. Muhalif medyanın bazı unsurları, FETÖ’cüler ve PKK yandaşları. Meseleyi kişileştirmek istemediğim için, 2017 Şubat'ında evimin kurşunlandığına hiç değinmeyeceğim bile!.. Herkes unuttu bunları. Son 6 yıldır da her daim ülkemizin, bayrağımızın yanında duran TGRT Haber ve Türkiye gazetesinde mücadelemi sürdürüyorum... Bazı muhalif ve fondaş medya, FETÖ ve PKK’lılar Türkiye’yi savunan, vatansever herkese saldırıyorlar. Ben dâhil gazetecilere, siyasilere, akademisyenlere, doktorlara, ülkeyi savunan herkese algılar ve yalanlarla saldırıyorlar. Ben ve arkadaşlarımız hepsine alışığız. Son 20 senedir her şeyi denediler ama asla başarılı olamadılar. Olmaları da mümkün değil. Türkiye’yi FETÖ ve PKK belasından kurtaran, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliği ve kararlılığı oldu. Şu anda ekonomik anlamda sıkıntılar var. Hayat pahalılığı yüksek. Buradan yürüyerek hükûmeti yıkmak derdindeler. O yüzden de her türlü yalan ve algıyı deniyorlar. Fondaş medyadan, PKK’dan, FETÖ’den başka ne beklenir? Şu anki muhaliflerin çoğu 17/25 Aralık’ta net FETÖ’yü tuttu. FETÖ’cü olduklarından değil, FETÖ Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı yener diye düşündüler. Aydın Doğan bu yüzden tasfiye oldu, bazıları da yargılandı. Hâlâ cezaevinde olanlar var. Bu isimler "hendek olayları"nda HDP ve PKK’yı destekledi. 2015’te Demirtaş’a oy istediler. Orada da kaybettiler. Asla yenilgiye doymuyorlar!.. Yurt dışındaki FETÖ’cüler ya vatansız ölecekler ya da buraya gelip cezalarını çekecekler... İçeride PKK bitti, dışarıda er ya da geç işleri bitecek. Merak etmeyin bu mücadeleyi gene biz kazanacağız..."