Kapattığı cemevine, Atatürk resmi zorunluluğu!
Kapattığı cemevine, Atatürk resmi zorunluluğu!
Yeni Akit gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, bugünkü yazısında cemevlerinde Mustafa Kemal resminin asılması ve cemevlerinin kapatılması konusunu ele aldı.
Yeni Akit gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, bugünkü yazısında cemevlerinde Mustafa Kemal resminin asılması ve cemevlerinin kapatılması konusunu ele aldı.
Yeni Akit gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, " Kapattığı cemevine, Atatürk resmi zorunluluğu!" başlıklı bugünkü yazısında cemevlerinde Mustafa Kemal resminin asılması ve cemevlerinin kapatılması konusunu ele aldı.
İşte o yazı:
Cemevine, cemevlerinin kapatılması için kanun çıkaran Mustafa Kemal’in resmi de çok uygun düşmüş..
O resim, bir duvardan alınıp, diğer duvara konulması üzerine, Kemalist Aleviler kıyameti koparttılar..
Siz M. Kemal resmi, arka duvarda mı, yoksa yan duvarda mı durmalı tartışması yapadurun..
Hatta, cemevi yetkililerinin, “Arka duvar su alıyordu, Resim de tahrip olmuştu. Resim zarar görmesin diye, su almayan yan duvara taşıdık” açıklaması yapsınlar..
Yine tartışmayı alevlendirmeyi sürdüredursunlar..
Son sondaj gemimiz Abdülhamid Türkiye’nin sualtı zenginliklerini keşif için göreve başladı bile..
Ülkede geceli gündüzlü çalışanlar da olacak..
Bir resmin, hangi duvara asıldığı üzerinden manşetler atıp, kavgalar çıkartanlar, bu tartışma üzerinden iktidar indirip, yeni iktidarlar oluşturmak isteyenler de olacak..
Ama M. Kemal resminin hangi duvara asıldığı üzerinden iktidar kavgası yapanlara hatırlatayım..
Aslına bakarsanız, o cemevinde, M. Kemal’in resminin olması, başlı başına bir gariplik..
“Niye?” diye soracak olursanız.
Resmi Gazete’de yayınlanan kanunlardan somut delilleri vereceğim..
Kanun Numarası : 677
Kabul Tarihi: 30/11/1925
Yayımlandığı R. Gazete Tarih: 13/12/1925
Kanunun ismi: Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin seddine ve Türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanun..
İçinde bugün bize yabancılaştırılmış kelimeler olduğu için, bir cümle ile söyleyeyim, kanunun özeti, cemevlerinin de içinde bulunduğu tüm tekkelerin kapatılmasını öngörüyor..
Bazı okurlarımız itiraz edecekler: “Tekke başka, cemevi başka” diyecekler.
Kısır tartışmaları sevmem..
Varsın sizin dediğiniz gibi olsun.
Kanundaki diğer ifadeler, cemevi kapsamda mıdır, değil midir, çok net olarak açıklıyor zaten..
Okuyalım maddeleri..
“Alelümum tarikatlerle şehlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, nakiplik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük ve gayıptan haber vermek ve murada kavuşturmak maksadiyle nüshacılık gibi unvan ve sıfatların istimaliyle bu unvan ve sıfatlara ait hizmet ifa ve kisve iktisası memnudur.”
Dedelik, cemevindeki bir kavram değil mi?
Çelebilik..
Babalık..
Neyse uzatmayalım..
Kim ne derse desin..
Kanun, cemevleri dahil olmak üzere, tüm tekkeleri, dergahları yasaklıyor, kapatıyor..
Büyük ihtimalle, cemevlerine Atatürk resminin asılması da, “Biz Atatürkçüyüz. Yasak kapsamında olmamamız gerekir” bakış açısı ile yasayı delmek isteyen bazı dedelerin girişimleri ile başlamıştır..
Bu girişim başarılı sonuçlanınca, diğer cemevlerinde de istemeye istemeye Atatürk resimleri asılmış, şimdi ise artık cemevinin vazgeçilmiz zorunlu unsuru gibi gösterilmeye başlanmış..
Üstü kapalı tartışmaya gerek yok..
Kanun net..
İçerik net..
Dergahlar da.. Tekkeler de.. “Memnudur” ifadesi ile yasaklanmış..
Denilirse ki, “Dergahlar fiilen açıldı.. Tarikatler fiilen açıldı. Cemevleri de açılırsa, niye gocunuyorsun?”
Cevabım net: Ben gocunmuyorum..
“Atatürk fotoğrafını, kapattığı cemevinde, yan duvara değil, arka duvara asacaksınız” zorlaması yapanlar, gocunuyorlar..
Bir yandan cemevi destekçiliği yapıyorlar..
Çünkü camiye, cemevini alternatif gibi göstermek istiyorlar...
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.