Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

'Erdoğan gerçekten diktatör olsaydı…'!

Siyaset (Web Sitesi) - Web Sitesi | 19.08.2022 - 11:49, Güncelleme: 19.08.2022 - 11:49
 

'Erdoğan gerçekten diktatör olsaydı…'!

'Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını feda eder?.'

Diriliş Postası Yazarı İsmail Öz diktatör liderlerin ideolojilerine bağlı olduğu halde Başkan Erdoğan'ı diktatör olmakla itham eden aklı kıt dili uzun karakter yoksunu çevrelere seslendi. Öz 'Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını bile feda ederek bütün dünyayı karış karış dolaşarak ihracatını artırmanın derdine düşer…' ifadelerine yer verdi. Diriliş Postası Yazarı İsmail Öz diktatör liderlerin ideolojilerine bağlı olduğu halde Başkan Erdoğan'ı diktatör olmakla itham eden aklı kıt dili uzun karakter yoksunu çevrelere seslendi. Öz 'Erdoğan gerçekten diktatör olsaydı…' başlıklı yazısında 'Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını bile feda ederek bütün dünyayı karış karış dolaşarak ihracatını artırmanın derdine düşer…' ifadelerine yer verdi.İşte o yazı: Bir sözü hiçbir akli, ilmi mukayeseye tabi tutmadan satın olmak kim için mümkün olabilir ya da mümkün mü? İdeolojik miyoplar, menfaatperestler için elbette mümkündür bu; her ne kadar izahı zor olsa da… İktidar hırsına kapılmış bir siyasetçi, “Erdoğan diktatördür” dedi diye, sabahleyin herkes bu inançla uyanacak da değil; zira toplumun kahir ekseriyeti sırf bu tanımı haksız bulduğu için bile AK Parti’ye oy verdi… Biz de aklın yolundan giderek bir mukayese yapalım isterseniz…   Peki, gerçekten Sayın Erdoğan denildiği gibi “diktatör” olsaydı ne olurdu? En başından sorayım: Bu millete 15 Temmuz’u yaşatan FETÖ’cüler hukukun gerektirdiği gibi mi yargılanırlardı? 2023 seçimlerine giderken iktidarı zora sokan ve Serbest Piyasa koşullarını speküle ederek haksız kazanç sağlayanlar ile yapılan mücadele yine hukukun gerektirdiği gibi olur muydu? Kaldıki seçmenin önemli bir bölümünün -anında etki almak için- “Devlet neden tepelerine binmiyor” ifadeleri de ortadayken… Sosyal medyayı ve orada faaliyet yürütün sayısız hesabı iyi takip edenler, ne kadar ahlaksız bir saldırıyla iktidara ve Sayın Cumhurbaşkanına adeta savaş açıldığını görebilirler… Bunların zerresini bile bir “diktatörün” ülkesinde görebilir ya da yapabilir misiniz? Bir diktatörün ülkesinde “ağız tadıyla” bir muhalefet yapabilir misiniz? Bol yalanlı ve iftiralısı bir tarafa… Bırakın onu, bu kadar rahat “diktatör” diyebilir misiniz? Bir diktatörün elinden ülkesinin en büyük illerini “seçimle” alabilir misiniz? Başka bir mukayeseyi de şöyle yapalım… Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını bile feda ederek bütün dünyayı karış karış dolaşarak ihracatını artırmanın derdine düşer… “Diktatör” diyenlere, kendi siyasi tarihlerine bakmalarını öneririm… Zira diktatör, “konuşma yasağı değil, ne konuşulacağını belirler…” Yıllarca bu milletin neye inanması ve neyi konuşması gerektiğini dikte edenler, bugün “demokrasi(!)” havarisi kesilmiş durumdalar… Ama bu millet artık, “icat edilmiş tarih ve icat edilmiş gelenekler” ile nasıl sınandığını ciddi ciddi sorgulamaya başlamıştır… Diktatör ile iradeli, dik duruşlu, karizmatik, dediğini yapan-yaptığını diyen arasındaki ayırımı çok büyük bir idrak ile yapabilmektedir… Yakın tarihi bu millete bu kıyas fırsatını fazlasıyla vermektedir… -Nasıl bir tarihleri varsa- bugün gittikleri her yerden “helallik” istemek zorunda kalanlar, çektirdikleri her acı için “özür” dileyenler bu millete demokrasinin ne olduğunu öğretemezler; ne denli samimi olduklarını da ayrıca sorgulayarak ifade edeyim… Daha dün başörtüsüne “paçavra” diyenler, bugün onun yürekten savunucusu olamazlar yani… Bu kafayla daha çok özür dileyecekleri, helallik alacakları gerçeği de kimseye kapalı değildir… Mesele bu kadar açık ve nettir…    
'Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını feda eder?.'

Diriliş Postası Yazarı İsmail Öz diktatör liderlerin ideolojilerine bağlı olduğu halde Başkan Erdoğan'ı diktatör olmakla itham eden aklı kıt dili uzun karakter yoksunu çevrelere seslendi. Öz 'Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını bile feda ederek bütün dünyayı karış karış dolaşarak ihracatını artırmanın derdine düşer…' ifadelerine yer verdi.

Diriliş Postası Yazarı İsmail Öz diktatör liderlerin ideolojilerine bağlı olduğu halde Başkan Erdoğan'ı diktatör olmakla itham eden aklı kıt dili uzun karakter yoksunu çevrelere seslendi. Öz 'Erdoğan gerçekten diktatör olsaydı…' başlıklı yazısında 'Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını bile feda ederek bütün dünyayı karış karış dolaşarak ihracatını artırmanın derdine düşer…' ifadelerine yer verdi.İşte o yazı:

Bir sözü hiçbir akli, ilmi mukayeseye tabi tutmadan satın olmak kim için mümkün olabilir ya da mümkün mü?

İdeolojik miyoplar, menfaatperestler için elbette mümkündür bu; her ne kadar izahı zor olsa da…

İktidar hırsına kapılmış bir siyasetçi, “Erdoğan diktatördür” dedi diye, sabahleyin herkes bu inançla uyanacak da değil; zira toplumun kahir ekseriyeti sırf bu tanımı haksız bulduğu için bile AK Parti’ye oy verdi…

Biz de aklın yolundan giderek bir mukayese yapalım isterseniz…

 

Peki, gerçekten Sayın Erdoğan denildiği gibi “diktatör” olsaydı ne olurdu?

En başından sorayım: Bu millete 15 Temmuz’u yaşatan FETÖ’cüler hukukun gerektirdiği gibi mi yargılanırlardı?

2023 seçimlerine giderken iktidarı zora sokan ve Serbest Piyasa koşullarını speküle ederek haksız kazanç sağlayanlar ile yapılan mücadele yine hukukun gerektirdiği gibi olur muydu?

Kaldıki seçmenin önemli bir bölümünün -anında etki almak için- “Devlet neden tepelerine binmiyor” ifadeleri de ortadayken…

Sosyal medyayı ve orada faaliyet yürütün sayısız hesabı iyi takip edenler, ne kadar ahlaksız bir saldırıyla iktidara ve Sayın Cumhurbaşkanına adeta savaş açıldığını görebilirler…

Bunların zerresini bile bir “diktatörün” ülkesinde görebilir ya da yapabilir misiniz?

Bir diktatörün ülkesinde “ağız tadıyla” bir muhalefet yapabilir misiniz?

Bol yalanlı ve iftiralısı bir tarafa…

Bırakın onu, bu kadar rahat “diktatör” diyebilir misiniz?

Bir diktatörün elinden ülkesinin en büyük illerini “seçimle” alabilir misiniz?

Başka bir mukayeseyi de şöyle yapalım…

Nasıl olsa kaybetmeyeceği bir iktidar varken hangi diktatör, ülkesi için bu kadar yatırım yapmaya çalışır ve gece uykularını bile feda ederek bütün dünyayı karış karış dolaşarak ihracatını artırmanın derdine düşer…

“Diktatör” diyenlere, kendi siyasi tarihlerine bakmalarını öneririm…

Zira diktatör, “konuşma yasağı değil, ne konuşulacağını belirler…”

Yıllarca bu milletin neye inanması ve neyi konuşması gerektiğini dikte edenler, bugün “demokrasi(!)” havarisi kesilmiş durumdalar…

Ama bu millet artık, “icat edilmiş tarih ve icat edilmiş gelenekler” ile nasıl sınandığını ciddi ciddi sorgulamaya başlamıştır…

Diktatör ile iradeli, dik duruşlu, karizmatik, dediğini yapan-yaptığını diyen arasındaki ayırımı çok büyük bir idrak ile yapabilmektedir…

Yakın tarihi bu millete bu kıyas fırsatını fazlasıyla vermektedir…

-Nasıl bir tarihleri varsa- bugün gittikleri her yerden “helallik” istemek zorunda kalanlar, çektirdikleri her acı için “özür” dileyenler bu millete demokrasinin ne olduğunu öğretemezler; ne denli samimi olduklarını da ayrıca sorgulayarak ifade edeyim…

Daha dün başörtüsüne “paçavra” diyenler, bugün onun yürekten savunucusu olamazlar yani…

Bu kafayla daha çok özür dileyecekleri, helallik alacakları gerçeği de kimseye kapalı değildir…

Mesele bu kadar açık ve nettir…

 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.