Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Son sürat istismar!

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 01.10.2022 - 11:52, Güncelleme: 01.10.2022 - 11:52
 

Son sürat istismar!

İşte böyle olur Mustafa Kemal'in memuru

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "M. Kemal istismarcıları!" başlıklı yazısı... Hani bilmiyor olsak.  Yaşamamış olsak.. Sadece geçmiş yıllarda yaşadıklarımızla değil.. Hâlâ nasıl bir inatla, nasıl bir kindarlıkla, nasıl bir nefretle üzerimize üzerimize geldiklerinin an be an içinde olmasak.. Ben dahi, “Ya işe bak.. Kadın TOGO kulelerinin imar kurallarına aykırılığını dile getirdiği için, mesaisine mesai kattığı halde, memurluktan atılmış. Paris’lerde kocası ile boy gösterip, Adalar’da parti genel başkanı kocası ile gezerken, aynı zamanda Diyarbakır’da öğretmenlik yapıyormuş gibi maaş alanlar yıllar sonra kapının önüne ancak konulabildiği Türkiye’de.. Bir başka kadına, herhalde kadın olduğu için, memuriyetten ihraç edilmiş” diyerek, hayretler içinde kalacaktım.. Evet konumuz Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı, aynı zamanda Çankaya Belediyesi’ne memuriyet görevini ifa eder gibi görünüp maaş alan, ama belediyenin kapısından içeri ayda yılda bir giren Tezcan Karakuş Candan.  Dün itibari ile, memuriyetten atıldığının müjdesini vermiş ve demiş ki: “Bugünden itibaren devlet memuru değilim. Bugünden itibaren, yeminini ettiğim Mustafa Kemal’in memuruyum” dedi. Yavuz Sultan Selim’e atfedilen bir kıssa vardır.. Yavuz Sultan Selim, rahatsızlığının arttığı bir dönemde, yıllardır hep yanında olan  doktoru Hasan Can’a hasta yatağında sorar:  - Beni nasıl görüyorsun. Doktoru, tereddüt etse de.. Rahatsızlığın artık son aşamada olduğu tahminini, Yavuz Sultan’a kendince şöyle formüle ederek aktarır: - Sultanım, artık Allahü teâlâyla birlikte olma zamanıdır!.  Yavuz, doktoruna şöyle ibretli cevabı verir:  - Hasan Hasan.. Bunca zamandır sen bizi kiminle sanırsın?  Bu kıssadan sonra gelelim, M. Kemal’in memuruna.. Bugüne kadar devlet memurluğu yaparken, M. Kemal düşmanı mıydın ki, artık M. Kemal memuru oluyorsun? Anayasa’sından başlayanı, koruma kanununa kadar M. Kemal’in devlet mevzuatında kutsama üzerine kutsama ile baş üstünde tutulduğu gerçeğine rağmen. Sanki devlet memurluğunda, M. Kemal karşıtlığı varmış gibi bir algı oluşturulmak istenmesi bir yana.. İşe gitmeden maaş alma ile ilgili tek kelime açıklama yapmadan.. Suçunu örtbas etmek için M. Kemal’in memurluğu istismarını yapması bir yana.. Bir de, “Bu ülkenin Cumhuriyet değerlerinin rantçılara kalmadığını bir kez daha göstereceğiz” sözlerini sarfedip, CHP’den milletvekilliği yapmış, kardeşi de 2019 mahalli seçimlerinde CHP’den Ankara’da belediye meclis üyeliğine seçilmiş Sinan Aygün’e ait Togo Kuleleri’ne karşı başlattığı hukuk mücadelesinin ardından, bu CHP’li eski vekilin şikayeti üzerine İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından memuriyet görevinden çıkartıldığını anlatınca.. Bir haftadır masamın üzerinde duran dosyanın kapağına bir defa daha bakma ihtiyacı hissettim.. Olur ya.. Ya ben kafayı yemişimdir.. Ya hafızamı kaybetmişimdir. Ya isim benzerliği vardır.. Her türlü ihtimali düşünmek zorundayız.. Hanımefendi, Togo kulelerindeki ranta karşı çıktığı için memurluktan atıldığını iddia ediyor.. Benim de gözlerim, rahmetli Hasan Karakaya ağabeyin 2015 yılında, daha Togo kulelerinin belki de temeli bile atılmamış iken, Tezcan Karakuş Candan ile ilgili yazdığı yazılar ve açılan dava dosyasına kayıyor.. Tam da şimdi memurluktan ihraç edilmesinde gerekçe gösterilen konular, 2015 yılında Hasan abi tarafından Akit’te yazılan suçlar.. Memuriyete gitmeden maaş alma hikayesi. Onun yanı sıra, Tezcan hanımın samimiyetsizliği, yol-köprüler için dava üstüne dava açarken, bazı muhalif işadamlarının Ankara’daki koca gökdelenlerini görmezden gelmesi.. Ve daha nice sorular, sorular.. Bunlar da bir yana.. O tarihte yazılar yazılmış.. PKK’lı teröristler için bile, “Basın özgürlüğü isteyen sol cenahın mimarlar odası kolu Tezcan hanım, sıra Akit gazetesine gelince, “Özgürlük mözgürlük dinlemem” demiş- mahkemeye koşmuş.. Bir yandan, Cumhurbaşkanına hakaret üstüne hakaret edip, “Yargı cumhurbaşkanının iki dudağı arasında” derken.. Bir yandan da Akit’e dava üstüne dava açmış.. Külliye’deki bir sunta masanın maliyetini, “yüzbinler”le ifade ederken.. “O masa 5 bin TL bile değil” cevabını alsa da.. Bu konudaki resmi açıklamaya itiraz edemese de.. Mahkemedeki talebini sürdürmüş. Ve şimdi şok olacaksınız.. Bankamatik memurluktan dün itibari ile ihraç cezası alan Tezcan hanım, Akit’e karşı açtığı davayı kazanmış.. Hemen icraya koşmuş.. “Hasan Karakaya vefat etmiş ama.. Mirasçıları bu tazminatı ödesin” diyerek, icra tebligatlarını yaptırtmış.. Bize de, “İşte M. Kemal’in memuru, böyle olur..” dedirtmiş.. İşe gitmeden maaş al.. Taa 2015’te bu gerçeği Akit yazsın.. Akit’e tazminat davası aç.. Yıllar sonra temeli atılan bir gökdelen üzerinden, kendi suçunu örtmeye çalış.. İhraç edilince, “Gökdelene itiraz ettim, onun için atıldım” de. O gökdelenin sahibinin CHP eski vekili olduğunu söyleme.. CHP’lilerin o gökdelenden rant devşirdiklerini söyleme. Sanki karşı çıkılan, iktidara yakın bir işadamının gökdeleni imiş gibi algı üret.. Karşı çıktığın gökdelen üzerinden Mansur Yavaş’ın ekibinin CHP’li eski vekilden rüşvet istediğinden hiç bahsetme.. Mansur Yavaş’ın, “O gökdeleni bir yıl içinde yıkacağım” taahhüdünde bulunmuş olmasına rağmen, 3.5 yıldır o gökdeleni yıkmadığını söyleme.. Akit’e icra getirt.. M. Kemal istismarından da geri durma.. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de, hemen koşsun ve açıklama yapsın: “İğne deliğinden deveyi geçirecek bir karar. Hukukun çiğnendiği karar. Niye bu karar verildi? Kuyruk acıları var. TOGO kulelerinden, Atatürk’ün mirasının yok edilmesinden var ve bunun da sembol ismi Bayan Candan. Bu kararla aslında demokratik kitle örgütlerine ve meslek odalarına, aykırı her sese parmak sallıyorlar. Bu kararları verenler bilsinler ki yılmayacağız.” Şimdi ben de Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Hilal Hazinedaroğlu’nun kararını elimde sallandırıp, “AK Parti iktidarında bile, Külliye’deki masanın bedelini 100 katı fiyat biçip iftira edenler, gerçeği yazanı da tazminat cezası ile susturmak istiyorlar. Gerçeği yazanlara parmak sallıyorlar.. Bilsinler ki yılmayacağız.” Nasıl.. Şablona uymuş mu? Bir de araya, onların “M. Kemal’in askeriyiz” demelerine kıyasla.. Bir şeyler dememiz lazım ama.. Aklımızdan geçirmek bile bizim için zuldür.
İşte böyle olur Mustafa Kemal'in memuru

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "M. Kemal istismarcıları!" başlıklı yazısı...

Hani bilmiyor olsak. 

Yaşamamış olsak..

Sadece geçmiş yıllarda yaşadıklarımızla değil..

Hâlâ nasıl bir inatla, nasıl bir kindarlıkla, nasıl bir nefretle üzerimize üzerimize geldiklerinin an be an içinde olmasak..

Ben dahi, “Ya işe bak.. Kadın TOGO kulelerinin imar kurallarına aykırılığını dile getirdiği için, mesaisine mesai kattığı halde, memurluktan atılmış. Paris’lerde kocası ile boy gösterip, Adalar’da parti genel başkanı kocası ile gezerken, aynı zamanda Diyarbakır’da öğretmenlik yapıyormuş gibi maaş alanlar yıllar sonra kapının önüne ancak konulabildiği Türkiye’de.. Bir başka kadına, herhalde kadın olduğu için, memuriyetten ihraç edilmiş” diyerek, hayretler içinde kalacaktım..

Evet konumuz Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı, aynı zamanda Çankaya Belediyesi’ne memuriyet görevini ifa eder gibi görünüp maaş alan, ama belediyenin kapısından içeri ayda yılda bir giren Tezcan Karakuş Candan.

 Dün itibari ile, memuriyetten atıldığının müjdesini vermiş ve demiş ki:

“Bugünden itibaren devlet memuru değilim. Bugünden itibaren, yeminini ettiğim Mustafa Kemal’in memuruyum” dedi.

Yavuz Sultan Selim’e atfedilen bir kıssa vardır..

Yavuz Sultan Selim, rahatsızlığının arttığı bir dönemde, yıllardır hep yanında olan  doktoru Hasan Can’a hasta yatağında sorar: 

- Beni nasıl görüyorsun.

Doktoru, tereddüt etse de.. Rahatsızlığın artık son aşamada olduğu tahminini, Yavuz Sultan’a kendince şöyle formüle ederek aktarır:

- Sultanım, artık Allahü teâlâyla birlikte olma zamanıdır!. 

Yavuz, doktoruna şöyle ibretli cevabı verir: 

- Hasan Hasan.. Bunca zamandır sen bizi kiminle sanırsın? 

Bu kıssadan sonra gelelim, M. Kemal’in memuruna..

Bugüne kadar devlet memurluğu yaparken, M. Kemal düşmanı mıydın ki, artık M. Kemal memuru oluyorsun?

Anayasa’sından başlayanı, koruma kanununa kadar M. Kemal’in devlet mevzuatında kutsama üzerine kutsama ile baş üstünde tutulduğu gerçeğine rağmen.

Sanki devlet memurluğunda, M. Kemal karşıtlığı varmış gibi bir algı oluşturulmak istenmesi bir yana..

İşe gitmeden maaş alma ile ilgili tek kelime açıklama yapmadan..

Suçunu örtbas etmek için M. Kemal’in memurluğu istismarını yapması bir yana..

Bir de, “Bu ülkenin Cumhuriyet değerlerinin rantçılara kalmadığını bir kez daha göstereceğiz” sözlerini sarfedip, CHP’den milletvekilliği yapmış, kardeşi de 2019 mahalli seçimlerinde CHP’den Ankara’da belediye meclis üyeliğine seçilmiş Sinan Aygün’e ait Togo Kuleleri’ne karşı başlattığı hukuk mücadelesinin ardından, bu CHP’li eski vekilin şikayeti üzerine İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından memuriyet görevinden çıkartıldığını anlatınca..

Bir haftadır masamın üzerinde duran dosyanın kapağına bir defa daha bakma ihtiyacı hissettim..

Olur ya..

Ya ben kafayı yemişimdir..

Ya hafızamı kaybetmişimdir.

Ya isim benzerliği vardır..

Her türlü ihtimali düşünmek zorundayız..

Hanımefendi, Togo kulelerindeki ranta karşı çıktığı için memurluktan atıldığını iddia ediyor..

Benim de gözlerim, rahmetli Hasan Karakaya ağabeyin 2015 yılında, daha Togo kulelerinin belki de temeli bile atılmamış iken, Tezcan Karakuş Candan ile ilgili yazdığı yazılar ve açılan dava dosyasına kayıyor..

Tam da şimdi memurluktan ihraç edilmesinde gerekçe gösterilen konular, 2015 yılında Hasan abi tarafından Akit’te yazılan suçlar..

Memuriyete gitmeden maaş alma hikayesi.

Onun yanı sıra, Tezcan hanımın samimiyetsizliği, yol-köprüler için dava üstüne dava açarken, bazı muhalif işadamlarının Ankara’daki koca gökdelenlerini görmezden gelmesi..

Ve daha nice sorular, sorular..

Bunlar da bir yana..

O tarihte yazılar yazılmış..

PKK’lı teröristler için bile, “Basın özgürlüğü isteyen sol cenahın mimarlar odası kolu Tezcan hanım, sıra Akit gazetesine gelince, “Özgürlük mözgürlük dinlemem” demiş- mahkemeye koşmuş..

Bir yandan, Cumhurbaşkanına hakaret üstüne hakaret edip, “Yargı cumhurbaşkanının iki dudağı arasında” derken..

Bir yandan da Akit’e dava üstüne dava açmış..

Külliye’deki bir sunta masanın maliyetini, “yüzbinler”le ifade ederken..

“O masa 5 bin TL bile değil” cevabını alsa da..

Bu konudaki resmi açıklamaya itiraz edemese de..

Mahkemedeki talebini sürdürmüş.

Ve şimdi şok olacaksınız..

Bankamatik memurluktan dün itibari ile ihraç cezası alan Tezcan hanım, Akit’e karşı açtığı davayı kazanmış..

Hemen icraya koşmuş..

“Hasan Karakaya vefat etmiş ama.. Mirasçıları bu tazminatı ödesin” diyerek, icra tebligatlarını yaptırtmış..

Bize de, “İşte M. Kemal’in memuru, böyle olur..” dedirtmiş..

İşe gitmeden maaş al..

Taa 2015’te bu gerçeği Akit yazsın..

Akit’e tazminat davası aç..

Yıllar sonra temeli atılan bir gökdelen üzerinden, kendi suçunu örtmeye çalış..

İhraç edilince, “Gökdelene itiraz ettim, onun için atıldım” de.

O gökdelenin sahibinin CHP eski vekili olduğunu söyleme..

CHP’lilerin o gökdelenden rant devşirdiklerini söyleme.

Sanki karşı çıkılan, iktidara yakın bir işadamının gökdeleni imiş gibi algı üret..

Karşı çıktığın gökdelen üzerinden Mansur Yavaş’ın ekibinin CHP’li eski vekilden rüşvet istediğinden hiç bahsetme..

Mansur Yavaş’ın, “O gökdeleni bir yıl içinde yıkacağım” taahhüdünde bulunmuş olmasına rağmen, 3.5 yıldır o gökdeleni yıkmadığını söyleme..

Akit’e icra getirt..

M. Kemal istismarından da geri durma..

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir de, hemen koşsun ve açıklama yapsın: “İğne deliğinden deveyi geçirecek bir karar. Hukukun çiğnendiği karar. Niye bu karar verildi? Kuyruk acıları var. TOGO kulelerinden, Atatürk’ün mirasının yok edilmesinden var ve bunun da sembol ismi Bayan Candan. Bu kararla aslında demokratik kitle örgütlerine ve meslek odalarına, aykırı her sese parmak sallıyorlar. Bu kararları verenler bilsinler ki yılmayacağız.”

Şimdi ben de Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Hilal Hazinedaroğlu’nun kararını elimde sallandırıp, “AK Parti iktidarında bile, Külliye’deki masanın bedelini 100 katı fiyat biçip iftira edenler, gerçeği yazanı da tazminat cezası ile susturmak istiyorlar. Gerçeği yazanlara parmak sallıyorlar.. Bilsinler ki yılmayacağız.”

Nasıl.. Şablona uymuş mu?

Bir de araya, onların “M. Kemal’in askeriyiz” demelerine kıyasla.. Bir şeyler dememiz lazım ama..

Aklımızdan geçirmek bile bizim için zuldür.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.