Teröriste omuz veren Türk askerini sevmez

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yeni nesil fırtına obüslerinin teslim töreninde, ‘savunmada hedefin tam bağımsızlık’ olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan’ı alkışlayan komuta kademesi için kullandığı, “Kariyer devşirenler”, “Savaştan kaçan bol apoletliler” ve “Haddinizi bilin o üniformaları çıkarın” şeklindeki ifadeler büyük tepki çekti. Kılıçdaroğlu’nun daha önce de bürokratları, memurları ve kamu kurumlarını tehdit ettiğine dikkat çeken güvenlik uzmanları, “HDP ile iş tutanlar, teröristle yan yana siyaset yapanlar Türk askerini elbette sevmez” dedi. Daha önce devletin üst düzey bürokrat ve memurlarını tehdit eden, MEB, TÜİK, Et ve Süt Kurumu’na baskın düzenleyen, FETÖ’nün ve kökü dışarıda karanlık odakların hedefinde olan askeri danışmanlık şirketi SADAT’ın genel merkezini şehir eşkıyaları gibi basmaya kalkışan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu defa TSK’yı ve şerefli komutanlarını hedef aldı. “Katar katar sattılar” iftirası atılan Sakarya Arifiye’deki tank palet fabrikasında üretilen yeni nesil fırtına obüslerinin teslim töreninde konuşan Erdoğan’ın sözlerinin alkışlanmasını sindiremeyen Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanına nefret kustu. Milli eserlere alkış hazmedemedi Milli iradeyi hedef alan her türlü darbeye destek veren, 27 Nisan e-Muhtırasını sevinçle karşılayan, 28 Şubat cuntacılarını cezaevinden kurtarmak için her yolu deneyen darbecilerin gözdesi Kılıçdaroğlu, yerli ve milli üretimi alkışlarıyla destekleyen kuvvet komutanlarını, “Herkes haddini bilecek, bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak. Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkarsınlar o üniformayı” sözleriyle tehdit etti. Savunma sanayimizi ve milli üretim silahlarımızı ayakta alkışlayan kuvvet komutanlarını “kariyer devşirmek”le suçlayan ve “cepheden kaçarlar” iftirası atan CHP lideri ve zillet medyasının aymaz tavrını akit’e değerlendiren güvenlik uzmanları ve emekli askerler, “Teröriste omuz veren Türk askerini sevmez” görüşünde birleşti. “Teröristle iş tutandan bu beklenir” ASDER Başkan Yardımcısı Emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, şunları dile getirdi: “Öncelikle, güvenlik güçlerimize nefret duyan bir insanın ruh halini iyi anlamak lazım. Türkiye’nin savunma sanayisini güçlendirmek isteyen, bir terörist kalmayıncaya kadar terörle mücadeleye gayret gösteren TSK mensuplarına bu nefreti kim kusar? Teröristle omuz omuza olan, onlarla siyaset yapanlar Türk askerini sevemez, Türk askerinden nefret eder. Maalesef Kılıçdaroğlu ve yanındakiler teröristlerin uzantılarıyla omuz omuza, kucak kucağa vaziyetteler. Bu zihniyet tabii ki benim askerimi, komutanımı, generalimi sevmeyecek. Bunlara nefret kusacak. ‘Benim teröristimi niye öldürüyorsun?’ diyemedikleri için bu yolla nefretini kusuyor. Allah bunlara fırsat vermesin. Milletimiz de bunların gerçek yüzünü görsün. “SADAT baskını”nı unutmadık “Mesela SADAT benim en iyi bildiğim bir kurum, kuruluş ve şirket. Kılıçdaroğlu’nun amacını SADAT’a karşı tavrından çok net anladım. Biz 28 Şubat’ta bunları yaşadık. Milyonlarca insanı süründüren işte bu zihniyetti. Hiçbir suçu olmayan insanları hedef aldılar. Allah göstermesin, bunlar iktidara gelseler, cezaevine suçlular yerine masum insanları doldururlar. Bunlardan her şey beklenir. İftira da atarlar, mahkemelere de baskın yaparlar. Bugün Kılıçdaroğlu gelip kapıya kadar dikiliyor, yarın hiçbir suçum olmadığı halde bu zihniyet benim evime girer. Bunlar daha şimdiden iktidara geldikleri zaman neler yapacaklarının ipuçlarını veriyor. Bunu en başta Kılıçdaroğlu ve altılı masanın etrafında oturanlar ifade ediyor. İçlerinde en aklı başında diyeceğimiz Karamollaoğlu bile maalesef benzer dili kullanıyor.” Batıcılar milli orduyu sevmez Güvenlik ve Strateji Uzmanı Emekli Albay Ersan Ergür de, şunları ifade etti: “Türkiye’de darbeleri, CHP ve tayfasının duruş ve tutumu ortaya çıkarmıştır. Nihayetinde 1960 ve bütün darbelere baktığımızda, genelde muhafazakâr kesime ve dindar insanlara yönelik olarak karşımıza çıkıyorlar. Özellikle 15 Temmuz’a kadar olan süreçte TSK’nın Amerikan ve Batı yanlısı bir tutum sergilediğini görmüşüzdür. Tabii CHP de kuruluşundan beri medenileşmeyi, çağdaş ve müreffeh bir seviyeye çıkmayı batılılaşma ve kendi milli, ahlaki, dini değerlerine sırtını dönmekte görmüştür. Bütün bunların hepsini değerlendirdiğimizde, aslında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tamamıyla milli ve manevi değerlerine yüzünü dönen, kendi milletinin çıkarlarını önceleyen, savunma sanayi atılımına ciddi anlamda katkı sağlayan bir silahlı kuvvetlerin ve komuta kademesinin olduğunu görüyoruz. CHP’nin de bunu hazmedememesi gayet normaldir. Cumhurbaşkanlığı ‘başkomutanlık’ makamıdır. Yani komuta kademesinin, başkomutan olan bir cumhurbaşkanını ve aynı şekilde yerli savunma sanayisiyle üretilen ürünlerin dünyaya ilan edildiği bir programda ortaya koydukları tutum gayet normaldir. Ne demek istiyorlar yani, yeniden vesayet sisteminin geri dönmesini, Batı yanlısı darbelerin hortlamasını mı talep ediyorlar.”