Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Doğu Akdeniz'de yoğunlaşan denizanaları, balıkçıların kabusu oldu

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 25.03.2022 - 10:28, Güncelleme: 25.03.2022 - 10:28
 

Doğu Akdeniz'de yoğunlaşan denizanaları, balıkçıların kabusu oldu

Doğu Akdeniz'de son aylarda yoğun olarak görülmeye başlanan denizanaları, özellikle balıkçıların kabusu oldu

Doğu Akdeniz'de son aylarda yoğun olarak görülmeye başlanan denizanaları, özellikle balıkçıların kabu su oldu. Bu konuda balıkçılardan yoğun şikayet aldıklarını belirten Prof. Dr. Deniz Ayas, akıntılarla gelen denizanalarının ağlara takılarak ciddi ekonomik kayıplar oluşturduğunu söyledi. Ağustos ayından bu yana Akdeniz'de sıklıkla görülen ve popülasyonları giderek artan denizanaları, Mersin Körfezini de sardı. Şimdilik kıyılarda görülmeyen, daha çok 70 metre derinlikten itibaren popülasyon oluşturan Kızıldeniz kökenli bu denizanaları, balıkçıların korkulu rüyası oldu. Hem zehirli iğneleri nedeniyle sağlık açısından risk oluşturan hem de ağlara takılarak balık avlamayı engelleyen denizanaları, uzmanlara göre bir süre daha Mersin Körfezinde varlığını sürdürecek. "DENİZANALARININ MERSİN KÖRFEZİNDE BULUNMA SÜRELERİ UZADI" Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, denizanalarının son dönemde Mersin'de yoğun olarak görülmelerinin nedenleri ve risklerini İHA muhabirine anlattı. Mersin sahillerinde son günlerde görülen denizanasının 'rhopilema nomadica' adında bir tür olduğunu belirten Prof. Dr. Ayas, bu türün 1970'lerden bu yana Akdeniz'de olduğunu söyledi. Bu denizanasının sadece Mersin Körfezinde olmadığını dile getiren Ayas, geçen yıl da İsrail ve Lübnan kıyılarında çok ciddi popülasyonlar oluşturduğunu vurguladı. Ayas, "Geçen aylarda İskenderun Körfezinde vardı. Mersin Körfezinde de aslında geçmiş yıllarda mart ayı itibariyle biz bunu görüyoruz. Fakat son 2-3 yıldır bir değişiklik var. Eylül ayında başlayıp nisan ayına kadar uzayan bir periyotta biz denizanalarını görüyoruz. Yaptığımız çalışmalarda denizanalarının körfezde bulunma durumunu belirledik ve sürenin uzadığını kolaylıkla söyleyebiliriz" dedi. "CİDDİ EKONOMİK KAYIPLAR OLUŞTURUYOR, BALIKÇILAR ÇOK ŞİKAYETÇİ" Söz konusu denizanası türünün kıyıya yaklaşmadığını, özellikle '50 kulaç' olarak tabir edilen 70 metreden daha derin sularda bulunduğunu ve büyük popülasyonlar oluşturduğunu dile getiren Ayas, kendilerine ilk ihbarın balıkçılardan 24 Ağustos 2021 tarihinde geldiğini söyledi. Ayas, "Balık ağları, bu denizanası türüyle doluydu ve ciddi ekonomik kayıplar oluşturuyor. Balıkçılar bundan çok şikayetçi. Mart ayının bugünlerinde de biz hala 50 kulacın üzerinde bu denizanası türünü görüyoruz. Denizanaları aktif hareket etmezler, akıntı dinamiğiyle hareket ederler. Şu anda Mersin Körfezinde bulunuyorlar. Biz özellikle nisan ayı başları itibariyle bunun körfezden çıkacağını düşünüyoruz. Yaz aylarında turizmi etkilemeyeceğini düşünüyoruz, ama yine de bunun gözlenmesi gerekiyor. Bu denizanası türünün yakıcı iğneleri var ve bu nedenle zehirli bir tür. Yüze değdiğinde çok ciddi yaralanmalar meydana getirebilir" diye konuştu. Bu türün görünme sıklığının artmasının belli bazı nedenleri olduğunu belirten Prof. Dr. Ayas, aşırı balık avcılığı ve deniz suyunun ısınmasının, nedenler arasında yer aldığını vurguladı. Görüntüleme araçlarının artmasının da bir neden olabileceğine işaret eden Ayas, "Biz bunu da önemsiyoruz. Şu anda tüm balıkçıların, tüm insanların telefonlarında kameralar var ve çok sayıda görüntü çekiliyor. İlgi çeken bir tür olduğu için görünürlüğün daha artmasında bunun da önemli bir faktör olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. "İZLEME FAALİYETLERİ YAPIYORUZ" Bu konuda çalışma yaptıklarını ve Mersin Üniversitesi Deniz Canlıları Müzesi kapsamında izleme faaliyeti yaptıklarını anlatan Ayas, "Bunun dışında balıkçılarla kurduğumuz bir ihbar hattı var. Hem balıkçılardan gelen ihbarlara gitmeye çalışıyoruz hem de düzenli olarak yaptığımız deniz gözlemleriyle bu türün popülasyonunu araştırıyoruz. Bölgesel olarak Mersin sahil şeridinde hangi bölgelerde var, ne kadar büyüklükte ve kıyıya yaklaşıp yaklaşmadığını araştırıyoruz. Burada ciddi risk grubu turizm. Turizm faaliyetini etkilemesin. Mersin için turizm faaliyetini etkileyip etkilememesi de sahile gelip gelmemesiyle ilgili. Tabii burada balıkçılar risk grubu, çünkü bizim izlediğimiz görüntülerde de ağların tamamı denizanasıyla dolu. Balıkçılar da bunların flementlerine dokunarak ciddi yaralanmalara sebep olabilir. Balıkçı sağlığı açısından önemli, ama bu konuda bilinçliler ve dokunmuyorlar. Biz de bu konuda bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Ama ne yazık ki, bunu bilmeleri ekonomik kaybı engellemiyor. Ciddi ekonomik kayıpları var" dedi. Akıntılarla sahile vuran denizanaları da olduğunu kaydeden Ayas, denizanaları öldükten sonra da flementlerindeki yakıcı özelliğin devam ettiğini söyleyerek, halkın kesinlikle bunlara dokunmamaları uyarısında bulundu.
Doğu Akdeniz'de son aylarda yoğun olarak görülmeye başlanan denizanaları, özellikle balıkçıların kabusu oldu

Doğu Akdeniz'de son aylarda yoğun olarak görülmeye başlanan denizanaları, özellikle balıkçıların kabu su oldu. Bu konuda balıkçılardan yoğun şikayet aldıklarını belirten Prof. Dr. Deniz Ayas, akıntılarla gelen denizanalarının ağlara takılarak ciddi ekonomik kayıplar oluşturduğunu söyledi.

Ağustos ayından bu yana Akdeniz'de sıklıkla görülen ve popülasyonları giderek artan denizanaları, Mersin Körfezini de sardı. Şimdilik kıyılarda görülmeyen, daha çok 70 metre derinlikten itibaren popülasyon oluşturan Kızıldeniz kökenli bu denizanaları, balıkçıların korkulu rüyası oldu. Hem zehirli iğneleri nedeniyle sağlık açısından risk oluşturan hem de ağlara takılarak balık avlamayı engelleyen denizanaları, uzmanlara göre bir süre daha Mersin Körfezinde varlığını sürdürecek.

"DENİZANALARININ MERSİN KÖRFEZİNDE BULUNMA SÜRELERİ UZADI"

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, denizanalarının son dönemde Mersin'de yoğun olarak görülmelerinin nedenleri ve risklerini İHA muhabirine anlattı. Mersin sahillerinde son günlerde görülen denizanasının 'rhopilema nomadica' adında bir tür olduğunu belirten Prof. Dr. Ayas, bu türün 1970'lerden bu yana Akdeniz'de olduğunu söyledi. Bu denizanasının sadece Mersin Körfezinde olmadığını dile getiren Ayas, geçen yıl da İsrail ve Lübnan kıyılarında çok ciddi popülasyonlar oluşturduğunu vurguladı. Ayas, "Geçen aylarda İskenderun Körfezinde vardı. Mersin Körfezinde de aslında geçmiş yıllarda mart ayı itibariyle biz bunu görüyoruz. Fakat son 2-3 yıldır bir değişiklik var. Eylül ayında başlayıp nisan ayına kadar uzayan bir periyotta biz denizanalarını görüyoruz. Yaptığımız çalışmalarda denizanalarının körfezde bulunma durumunu belirledik ve sürenin uzadığını kolaylıkla söyleyebiliriz" dedi.

"CİDDİ EKONOMİK KAYIPLAR OLUŞTURUYOR, BALIKÇILAR ÇOK ŞİKAYETÇİ"

Söz konusu denizanası türünün kıyıya yaklaşmadığını, özellikle '50 kulaç' olarak tabir edilen 70 metreden daha derin sularda bulunduğunu ve büyük popülasyonlar oluşturduğunu dile getiren Ayas, kendilerine ilk ihbarın balıkçılardan 24 Ağustos 2021 tarihinde geldiğini söyledi. Ayas, "Balık ağları, bu denizanası türüyle doluydu ve ciddi ekonomik kayıplar oluşturuyor. Balıkçılar bundan çok şikayetçi. Mart ayının bugünlerinde de biz hala 50 kulacın üzerinde bu denizanası türünü görüyoruz. Denizanaları aktif hareket etmezler, akıntı dinamiğiyle hareket ederler. Şu anda Mersin Körfezinde bulunuyorlar. Biz özellikle nisan ayı başları itibariyle bunun körfezden çıkacağını düşünüyoruz. Yaz aylarında turizmi etkilemeyeceğini düşünüyoruz, ama yine de bunun gözlenmesi gerekiyor. Bu denizanası türünün yakıcı iğneleri var ve bu nedenle zehirli bir tür. Yüze değdiğinde çok ciddi yaralanmalar meydana getirebilir" diye konuştu.

Bu türün görünme sıklığının artmasının belli bazı nedenleri olduğunu belirten Prof. Dr. Ayas, aşırı balık avcılığı ve deniz suyunun ısınmasının, nedenler arasında yer aldığını vurguladı. Görüntüleme araçlarının artmasının da bir neden olabileceğine işaret eden Ayas, "Biz bunu da önemsiyoruz. Şu anda tüm balıkçıların, tüm insanların telefonlarında kameralar var ve çok sayıda görüntü çekiliyor. İlgi çeken bir tür olduğu için görünürlüğün daha artmasında bunun da önemli bir faktör olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"İZLEME FAALİYETLERİ YAPIYORUZ"

Bu konuda çalışma yaptıklarını ve Mersin Üniversitesi Deniz Canlıları Müzesi kapsamında izleme faaliyeti yaptıklarını anlatan Ayas, "Bunun dışında balıkçılarla kurduğumuz bir ihbar hattı var. Hem balıkçılardan gelen ihbarlara gitmeye çalışıyoruz hem de düzenli olarak yaptığımız deniz gözlemleriyle bu türün popülasyonunu araştırıyoruz. Bölgesel olarak Mersin sahil şeridinde hangi bölgelerde var, ne kadar büyüklükte ve kıyıya yaklaşıp yaklaşmadığını araştırıyoruz. Burada ciddi risk grubu turizm. Turizm faaliyetini etkilemesin. Mersin için turizm faaliyetini etkileyip etkilememesi de sahile gelip gelmemesiyle ilgili. Tabii burada balıkçılar risk grubu, çünkü bizim izlediğimiz görüntülerde de ağların tamamı denizanasıyla dolu. Balıkçılar da bunların flementlerine dokunarak ciddi yaralanmalara sebep olabilir. Balıkçı sağlığı açısından önemli, ama bu konuda bilinçliler ve dokunmuyorlar. Biz de bu konuda bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Ama ne yazık ki, bunu bilmeleri ekonomik kaybı engellemiyor. Ciddi ekonomik kayıpları var" dedi.

Akıntılarla sahile vuran denizanaları da olduğunu kaydeden Ayas, denizanaları öldükten sonra da flementlerindeki yakıcı özelliğin devam ettiğini söyleyerek, halkın kesinlikle bunlara dokunmamaları uyarısında bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.