Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Zeynel Boğan
Köşe Yazarı
Zeynel Boğan
 

DEPREM FELAKETİNDEN ÇIKARILMAYAN DERSLER… AAH BAŞKAN AHH

Büyük bir deprem felaketi yaşadık. Büyük acılar, kayıplar ve devam eden travmalar. Tüm bu yaşananlara rağmen hala ders alamadığımız ortada. Uzmanlar önlem alın diyor, çarpık yapılaşmaya son verin diyor, riskli binaları bir an önce yıkın diyor, vatandaşın kentsel dönüşüme yönelmesi için kolaylıklar sağlayın diyor… Biz ise, “Su akar Türk bakar” misali, her şeyi sürece yaymaya devam ediyoruz. Hiçbir şey olmamış gibi yola devam ediyoruz. İstanbul korku içinde, fay hatlarındaki şehirlerde yaşayanlar korku içinde, kentlerin merkezlerindeki çöküntü binalarda yaşayanlar korku içinde. Mersin Maraş merkezli bir depremden bile etkilendi. Günlerce kimse evine gidemedi. Geçen gün sosyal medya sayfamda iki tane fotoğraf karesi yayınladım.Akdeniz ilçesinde gece tavanı düşen iki ayrı evin fotoğrafları idi.Aile bireylerini Allah korumuş araba geçer iken bile evlerin tavanları düşüyorsa 5.şiddetinde yaşanacak bir depremde Mersin'de yaşanacakları düşünemiyorum bile.. Yeni binalarda oturan vatandaşlar bile korkunun esiri olmuşken, riskli binaların yıkılmasına karşı çıkanları da görüyoruz. Bunlardan biride şehir merkezi istiklal caddesinde bulunan ve yıllardır korku abidesi olarak duran iki bina var. Kırmızı lacivert ve Özel idare İşhanı olarak bilinen bu iki binanın, Çevre Şehircilik İl müdürlüğü tarafından yıkım ve tahliye kararı verilmiş. Akdeniz belediyesi de sorumluluğu altındaki bu iki bina için tahliye kararı vermiş. Büyükşehir Belediyesi tüm birimlerini buradan taşımış. Sadece binaların altında Büyükşehir Belediyesinin kiracısı olan 15 esnaf hala faaliyet gösteriyor. Olacak iş değil. Riskli bina her an çökebilir ve esnaf hala içinde. Esnaf temsilcisi ikide bir sosyal medyadan binaların sağlam olabileceğini tekrar rapor alınmasını istiyor ve işin ilginci Büyükşehir Belediyesini hedef alıyor. Pis oyunlar kokuyor bu işte. Duyduğumuza göre, esnaf bu dükkânlara yılda 10 bin TL kira ödüyormuş. Bazıları ise hiç kira bile ödememiş ve büyük borçları birikmiş. Öte taraftan yanı başındaki aynı ölçekte bir dükkânın aylık kirasının bile 25-30 bin TL olduğunu düşünün. İşin rengi ortaya çıkıyor. Kişisel çıkar için riskli binaların yıkılmaması için ısrar eden bazı esnaflar, büyük bir felaketin olabileceğini düşünemiyorlar. Ya da düşünmek istemiyorlar, ya da işlerine gelmiyor. Fırsatçılık, kul hakkı yeme, kira ödememe, diğer esnafları kışkırtma, işe siyaset karıştırma gibi işlere bulaşanların, kamuoyunu yanıltma girişimleri çarşı esnafını da rahatsız etmiş görülüyor. Çarşı merkezi çöküntü halinde. Riskli binalar korku saçıyor. Bazı kendini esnaf temsilcisi olarak gören kişiler ise, felaketin önüne geçilmesine engel oluyor. İnanılır gibi değil. Fahiş kira artışlarına bakıyorum. Fırsattan istifade etmek yavşaklığı hayat tarzı olmuş.. Emlakçılar dünyayı parmaklarının uçlarında döndürdüklerini zannediyor.. Ev sahipleri kiracılar adına empati yapmıyor.. Oysa ev sahibi olmanın da kiraya vermenin de bir onuru vardır. O onur; insanların hayatına dokunmakla paraya dokunmak arasındaki farkı anlatır… Zannediyorlar ki, ne kadar yüksek ücrete kiralayabilirlerse, o kadar komisyon alacaklar.. Zannediyolar ki, fahiş ücretlerle verdikleri kiraları tahsil edebilecekler.. Üç kat, dört kat arttırılan kiraları duyuyorum da dilim uçukluyor.. Yasalarla belirlenmiş kira artışlarına bile karşı durulurken, ev sahiplerinin beşiğinde sallanan kiracılar dünyasındayız artık.. Fiyatlar saat başı artarken emlakçılar boş buldukları meydanlarda at oynatıyor.. Birçok ev sahibi ‘sahte satış yapıp’ kirayı yükseltmenin başka yollarına sapıyor.. Aaaah Başkan aah. Fıstık gibi hayatın varken niye bulanık sularda ava çıkıyorsun. Elindekinden olacaksın, sonra kafanı sevgilinin kapı demirine vuracaksın. Bırak bu işleri, karpuz ortasından yarıldı yarılacak. Demedi deme. Yerel seçimler öncesi kaçak et kestiğin duyulursa ne Mezitli'de nede Mersin'de hiç bir kıymetin kalmayacak  Şimdi adam Başkan  Karısı ben diyeyim doktor siz deyin yönetici, siz söyleyin ne olacak bu milletin hali.  Canınız hangisini istiyorsa onu deyin. Sonra kalkıp o mu bu mu diyorsunuz, türlü kişiler üzerinden lakırdı ediyorsunuz. Karışmam, benden söylemesi. Hoş düşüncenize, yorumunuza, birine benzetmenize karışamam ya, orası sizin bileceğiniz iş. Başkanın adı Ahmet olur Mehmet olur bilemedin Veli olur. Osman olur, Volkan olur. İsminin ne olduğunun bir önemi yok. Yaptığı icraata bakmak lazım, bizi ilgilendiren kısım orası. Hikayenin devamı gelecek köşe yazımızda...
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2023 - Pazar

DEPREM FELAKETİNDEN ÇIKARILMAYAN DERSLER… AAH BAŞKAN AHH

Büyük bir deprem felaketi yaşadık.
Büyük acılar, kayıplar ve devam eden travmalar.
Tüm bu yaşananlara rağmen hala ders alamadığımız ortada.
Uzmanlar önlem alın diyor, çarpık yapılaşmaya son verin diyor, riskli binaları bir an önce yıkın diyor, vatandaşın kentsel dönüşüme yönelmesi için kolaylıklar sağlayın diyor…
Biz ise, “Su akar Türk bakar” misali, her şeyi sürece yaymaya devam ediyoruz.
Hiçbir şey olmamış gibi yola devam ediyoruz.
İstanbul korku içinde, fay hatlarındaki şehirlerde yaşayanlar korku içinde, kentlerin merkezlerindeki çöküntü binalarda yaşayanlar korku içinde.
Mersin Maraş merkezli bir depremden bile etkilendi. Günlerce kimse evine gidemedi. Geçen gün sosyal medya sayfamda iki tane fotoğraf karesi yayınladım.Akdeniz ilçesinde gece tavanı düşen iki ayrı evin fotoğrafları idi.Aile bireylerini Allah korumuş araba geçer iken bile evlerin tavanları düşüyorsa 5.şiddetinde yaşanacak bir depremde Mersin'de yaşanacakları düşünemiyorum bile..
Yeni binalarda oturan vatandaşlar bile korkunun esiri olmuşken, riskli binaların yıkılmasına karşı çıkanları da görüyoruz.
Bunlardan biride şehir merkezi istiklal caddesinde bulunan ve yıllardır korku abidesi olarak duran iki bina var. Kırmızı lacivert ve Özel idare İşhanı olarak bilinen bu iki binanın, Çevre Şehircilik İl müdürlüğü tarafından yıkım ve tahliye kararı verilmiş.
Akdeniz belediyesi de sorumluluğu altındaki bu iki bina için tahliye kararı vermiş. Büyükşehir Belediyesi tüm birimlerini buradan taşımış. Sadece binaların altında Büyükşehir Belediyesinin kiracısı olan 15 esnaf hala faaliyet gösteriyor.
Olacak iş değil. Riskli bina her an çökebilir ve esnaf hala içinde. Esnaf temsilcisi ikide bir sosyal medyadan binaların sağlam olabileceğini tekrar rapor alınmasını istiyor ve işin ilginci Büyükşehir Belediyesini hedef alıyor.

Pis oyunlar kokuyor bu işte.
Duyduğumuza göre, esnaf bu dükkânlara yılda 10 bin TL kira ödüyormuş. Bazıları ise hiç kira bile ödememiş ve büyük borçları birikmiş. Öte taraftan yanı başındaki aynı ölçekte bir dükkânın aylık kirasının bile 25-30 bin TL olduğunu düşünün.
İşin rengi ortaya çıkıyor. Kişisel çıkar için riskli binaların yıkılmaması için ısrar eden bazı esnaflar, büyük bir felaketin olabileceğini düşünemiyorlar. Ya da düşünmek istemiyorlar, ya da işlerine gelmiyor.
Fırsatçılık, kul hakkı yeme, kira ödememe, diğer esnafları kışkırtma, işe siyaset karıştırma gibi işlere bulaşanların, kamuoyunu yanıltma girişimleri çarşı esnafını da rahatsız etmiş görülüyor.
Çarşı merkezi çöküntü halinde. Riskli binalar korku saçıyor.
Bazı kendini esnaf temsilcisi olarak gören kişiler ise, felaketin önüne geçilmesine engel oluyor.
İnanılır gibi değil.

Fahiş kira artışlarına bakıyorum.

Fırsattan istifade etmek yavşaklığı hayat tarzı olmuş..

Emlakçılar dünyayı parmaklarının uçlarında döndürdüklerini zannediyor..

Ev sahipleri kiracılar adına empati yapmıyor..

Oysa ev sahibi olmanın da kiraya vermenin de bir onuru vardır.

O onur; insanların hayatına dokunmakla paraya dokunmak arasındaki farkı anlatır…

Zannediyorlar ki, ne kadar yüksek ücrete kiralayabilirlerse, o kadar komisyon alacaklar..

Zannediyolar ki, fahiş ücretlerle verdikleri kiraları tahsil edebilecekler..

Üç kat, dört kat arttırılan kiraları duyuyorum da dilim uçukluyor..

Yasalarla belirlenmiş kira artışlarına bile karşı durulurken, ev sahiplerinin beşiğinde sallanan kiracılar dünyasındayız artık..

Fiyatlar saat başı artarken emlakçılar boş buldukları meydanlarda at oynatıyor..

Birçok ev sahibi ‘sahte satış yapıp’ kirayı yükseltmenin başka yollarına sapıyor..

Aaaah Başkan aah.

Fıstık gibi hayatın varken niye bulanık sularda ava çıkıyorsun. Elindekinden olacaksın, sonra kafanı sevgilinin kapı demirine vuracaksın. Bırak bu işleri, karpuz ortasından yarıldı yarılacak. Demedi deme.

Yerel seçimler öncesi kaçak et kestiğin duyulursa ne Mezitli'de nede Mersin'de hiç bir kıymetin kalmayacak 

Şimdi adam Başkan  Karısı ben diyeyim doktor siz deyin yönetici, siz söyleyin ne olacak bu milletin hali.  Canınız hangisini istiyorsa onu deyin.

Sonra kalkıp o mu bu mu diyorsunuz, türlü kişiler üzerinden lakırdı ediyorsunuz. Karışmam, benden söylemesi. Hoş düşüncenize, yorumunuza, birine benzetmenize karışamam ya, orası sizin bileceğiniz iş.

Başkanın adı Ahmet olur Mehmet olur bilemedin Veli olur. Osman olur, Volkan olur. İsminin ne olduğunun bir önemi yok. Yaptığı icraata bakmak lazım, bizi ilgilendiren kısım orası.

Hikayenin devamı gelecek köşe yazımızda...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.