Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'dördüncü kuvvet'e dikkat çekti

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 04.01.2023 - 20:50, Güncelleme: 04.01.2023 - 20:50
 

7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'dördüncü kuvvet'e dikkat çekti

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni’nde hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Özgür, tarafsız, halka karşı kendini sorumlu hisseden bir medyanın demokrasiler açısından taşıdığı önemi hepimiz biliyoruz. Bunun için literatürde medyayı takip ederken 'dördüncü kuvvet' kavramına başvurulduğunu görüyoruz. Dördüncü kuvvet ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği bir kavramdır. Kamu adına siyaset kurumunu izleyen, denetleyen, varsa hatalarını ortaya çıkaran bir medya elbette bu tanımı ziyadesiyle hak eder. Medyanın asıl görevi zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar: Toplam 320 mahalli radyo, televizyon, gazete ve dergiyi aynı çatıda bir araya getiren Anadolu Yayıncılar Derneği her gün başarısını bir adım yukarıya taşıyor. Türkiye'nin kültürel zenginliğini yansıtan Anadolu medyası ne kadar etkin ve yaygın olursa demokrasimiz de o derece güçlü olacaktır. "Anadolu Medyası net tavır aldı" Anadolu Medyası; Gezi, 15 Temmuz, 17 - 25 Aralık girişimlerinde milli iradeden yana tavır aldı. Cesaretle demokrasiye sahip çıktınız. Halka karşı kendini sorumlu hisseden medya demokrasiler açısından çok önemli yer tutuyor.   Anadolu medyasının sesi ne kadar güç çıkarsa milletlerimizin beklenti ve talepleri o derece makes bulacaktır. Mahalli medyanın halkımızın yönlendirmesindeki kritik role özellikle son yıllarda şahit olduk. Lafa gelince özgür basından dem vuranların, darbecilere alkış tuttuğu dönemde sizler cesaretle demokrasimize sahip çıktınız. Küresel sistemin çarpıklıkların temsilcisi odaklarla bir olup siyasete ayar veren kalemşörler karşısında yerli ve milli basının nasıl olması gerektiğini yine sizler gösterdiniz. Örnek duruşunuzdan ötürü sizlere ve yerel medyamıza şahsım, ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Manşetler siyaseti yönlendirmek için kullanıldı. Gazeteci kılıklı tetikçiler gördük! "Muhtar bile olamaz" dediğiniz kişi Cumhurbaşkanı oldu. Bürokratik iş ve işlemlerin kolaylaştırılması başta olmak üzere pekçok alanda sizlerin yükünü hafiflettik. Her zaman güçlü bir iradeyi sorunlarınızın çözümlemlenmesi noktasında sergiledik. İnşallah bundan sonra da sizlere desteği sürdüreceğiz. Özgür, tarafsız, halka karşı kendini sorumlu hisseden bir medyanın demokrasiler açısından taşıdığı önemi hepimiz biliyoruz. Bunun için literatürde medyayı takip ederken 'dördüncü kuvvet' kavramına başvurulduğunu görüyoruz. Dördüncü kuvvet ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği bir kavramdır. Kamu adına siyaset kurumunu izleyen, denetleyen, varsa hatalarını ortaya çıkaran bir medya elbette bu tanımı ziyadesiyle hak eder. Medyanın asıl görevi zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır. Ancak ülkemizde 'dördüncü kuvvet' ifadesi genellikle yanlış yorumlanmış, millet ve milletin seçtiklerinin üzerinde bir tahakküm aracı olarak vurgulanmıştır. Halkın sesi olmak yerine anti demokratik güç odaklarının dümen suyuna girmeyi tercih etmiştir. Gazete manşetleri, televizyon ekranları siyasetçiyi hizaya sokmak; hatta alenen tehdit etmek amacıyla kullanılmıştır. Hatırlarsanız 27 Mayıs öncesinde ana akım medya yalan ve iftira dozu yüksek utanç verici manşetlerle resmen darbeye ortam hazırlamıştır. Aynı şekilde 12 Eylül darbecilerine manşetlerden selam çakan medya kuruluşlarımız olmuştur; hatta ileri gidiyorum kalemşörler olmuştur. Ülkenin seçilmiş başbakanına diktatör diyen gazeteci kılıklılar gördük. 28 Şubat döneminde muhtıracıların haber bülteni gibi yayın yapan medya organlarımız vardı. Okuduğumuz şiir sebebiyle hakkımızda verilen mahkeme kararını 'muhtar bile olamaycak' şeklinde adeta kutlayan gazeteler gördük.  '411 el kaosa kalktı'  Burada bir muhtarları küçümsemek, iki yarının siyasetine kendine göre yön vermek. Ne oldu? Ufkunuz o kadar dar ve kısır ki, muhtar bile olamaz dediğiniz kişi cumhurbaşkanı oldu. Önce bu başlıkları atanlara bir şeyi hatırlatmak lazım; kendinize ayar verin ayar. Ayar vermezseniz millet size ayar verir. Hükümetlerimiz döneminde hak ve özgürlükleri genişletmek için yaptığımız bir yasa değişikliğine '411 el kaosa kalktı' diyerek saldıran, vesayet odaklarına davetiye çıkaran medya kuruluşları oldu. Kandil'deki terör baronlarına 'yere izmatir atmıyorlar' diye övgü yağmurları yapan gazeteler gördük. Şu anda o baronlar kız yavruların taciz edildiği merkezler hale geldi. Bay Kemal niye konuşmuyorsun? Oraya niye sesin çıkmıyor? Diyarbakır annelerine niye bir ziyaret etmiyorsun? Orayla niye bir irtibat kurmuyorsun. İşte sen kurmazsan millet sana hizaya gelmeyi gösterecek. "İtibar suikastları karşısında geri adım atmadık" Biz bugünlere sadece darbecilere çetecilere, terör örgütlerine meydan okuyarak gelmedik; biz aynı zamanda şahsımızı, davamızı, milli iradeyi hedef alan kirli manşetlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Gerçeğin peşinden koşmak, yerel ve küresel güç odaklarına tetikçilik yapanlara rağmen mücadelemizi yürüttük. Duruşumu bozmadık, yalan ve iftiraya asla teslim olmadık. İtibar suikastları karşısında geri adım atmadık. Karşımızdakiler ne yaparsa yapsın biz hakkın ve hakikatin hatırını üstte tuttuk. Milletimizle ve milli iradenin sesi olan basın yayın kuruluşlarımızla omuz omuza hareket ederek, ülkemizde tarihi nitelikte pek çok demokratik kazanıma imza attık. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da medyamızla yükseltip, gençlerimize emanet edeceğiz.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni’nde hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Özgür, tarafsız, halka karşı kendini sorumlu hisseden bir medyanın demokrasiler açısından taşıdığı önemi hepimiz biliyoruz. Bunun için literatürde medyayı takip ederken 'dördüncü kuvvet' kavramına başvurulduğunu görüyoruz. Dördüncü kuvvet ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği bir kavramdır. Kamu adına siyaset kurumunu izleyen, denetleyen, varsa hatalarını ortaya çıkaran bir medya elbette bu tanımı ziyadesiyle hak eder. Medyanın asıl görevi zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7. Anadolu Medya Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar:

Toplam 320 mahalli radyo, televizyon, gazete ve dergiyi aynı çatıda bir araya getiren Anadolu Yayıncılar Derneği her gün başarısını bir adım yukarıya taşıyor. Türkiye'nin kültürel zenginliğini yansıtan Anadolu medyası ne kadar etkin ve yaygın olursa demokrasimiz de o derece güçlü olacaktır.

"Anadolu Medyası net tavır aldı"

Anadolu Medyası; Gezi, 15 Temmuz, 17 - 25 Aralık girişimlerinde milli iradeden yana tavır aldı. Cesaretle demokrasiye sahip çıktınız.

Halka karşı kendini sorumlu hisseden medya demokrasiler açısından çok önemli yer tutuyor.

 

Anadolu medyasının sesi ne kadar güç çıkarsa milletlerimizin beklenti ve talepleri o derece makes bulacaktır. Mahalli medyanın halkımızın yönlendirmesindeki kritik role özellikle son yıllarda şahit olduk.

Lafa gelince özgür basından dem vuranların, darbecilere alkış tuttuğu dönemde sizler cesaretle demokrasimize sahip çıktınız. Küresel sistemin çarpıklıkların temsilcisi odaklarla bir olup siyasete ayar veren kalemşörler karşısında yerli ve milli basının nasıl olması gerektiğini yine sizler gösterdiniz. Örnek duruşunuzdan ötürü sizlere ve yerel medyamıza şahsım, ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum.

Manşetler siyaseti yönlendirmek için kullanıldı. Gazeteci kılıklı tetikçiler gördük! "Muhtar bile olamaz" dediğiniz kişi Cumhurbaşkanı oldu.

Bürokratik iş ve işlemlerin kolaylaştırılması başta olmak üzere pekçok alanda sizlerin yükünü hafiflettik. Her zaman güçlü bir iradeyi sorunlarınızın çözümlemlenmesi noktasında sergiledik. İnşallah bundan sonra da sizlere desteği sürdüreceğiz. Özgür, tarafsız, halka karşı kendini sorumlu hisseden bir medyanın demokrasiler açısından taşıdığı önemi hepimiz biliyoruz. Bunun için literatürde medyayı takip ederken 'dördüncü kuvvet' kavramına başvurulduğunu görüyoruz.

Dördüncü kuvvet ifadesi bizim medyamızın da sahiplendiği bir kavramdır. Kamu adına siyaset kurumunu izleyen, denetleyen, varsa hatalarını ortaya çıkaran bir medya elbette bu tanımı ziyadesiyle hak eder. Medyanın asıl görevi zaten vatandaş adına gözcülük yapmaktır.

Ancak ülkemizde 'dördüncü kuvvet' ifadesi genellikle yanlış yorumlanmış, millet ve milletin seçtiklerinin üzerinde bir tahakküm aracı olarak vurgulanmıştır. Halkın sesi olmak yerine anti demokratik güç odaklarının dümen suyuna girmeyi tercih etmiştir. Gazete manşetleri, televizyon ekranları siyasetçiyi hizaya sokmak; hatta alenen tehdit etmek amacıyla kullanılmıştır. Hatırlarsanız 27 Mayıs öncesinde ana akım medya yalan ve iftira dozu yüksek utanç verici manşetlerle resmen darbeye ortam hazırlamıştır.

Aynı şekilde 12 Eylül darbecilerine manşetlerden selam çakan medya kuruluşlarımız olmuştur; hatta ileri gidiyorum kalemşörler olmuştur. Ülkenin seçilmiş başbakanına diktatör diyen gazeteci kılıklılar gördük. 28 Şubat döneminde muhtıracıların haber bülteni gibi yayın yapan medya organlarımız vardı. Okuduğumuz şiir sebebiyle hakkımızda verilen mahkeme kararını 'muhtar bile olamaycak' şeklinde adeta kutlayan gazeteler gördük.

 '411 el kaosa kalktı' 

Burada bir muhtarları küçümsemek, iki yarının siyasetine kendine göre yön vermek. Ne oldu? Ufkunuz o kadar dar ve kısır ki, muhtar bile olamaz dediğiniz kişi cumhurbaşkanı oldu. Önce bu başlıkları atanlara bir şeyi hatırlatmak lazım; kendinize ayar verin ayar. Ayar vermezseniz millet size ayar verir. Hükümetlerimiz döneminde hak ve özgürlükleri genişletmek için yaptığımız bir yasa değişikliğine '411 el kaosa kalktı' diyerek saldıran, vesayet odaklarına davetiye çıkaran medya kuruluşları oldu.


Kandil'deki terör baronlarına 'yere izmatir atmıyorlar' diye övgü yağmurları yapan gazeteler gördük. Şu anda o baronlar kız yavruların taciz edildiği merkezler hale geldi. Bay Kemal niye konuşmuyorsun? Oraya niye sesin çıkmıyor? Diyarbakır annelerine niye bir ziyaret etmiyorsun? Orayla niye bir irtibat kurmuyorsun. İşte sen kurmazsan millet sana hizaya gelmeyi gösterecek.

"İtibar suikastları karşısında geri adım atmadık"

Biz bugünlere sadece darbecilere çetecilere, terör örgütlerine meydan okuyarak gelmedik; biz aynı zamanda şahsımızı, davamızı, milli iradeyi hedef alan kirli manşetlerle çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Gerçeğin peşinden koşmak, yerel ve küresel güç odaklarına tetikçilik yapanlara rağmen mücadelemizi yürüttük. Duruşumu bozmadık, yalan ve iftiraya asla teslim olmadık. İtibar suikastları karşısında geri adım atmadık.

Karşımızdakiler ne yaparsa yapsın biz hakkın ve hakikatin hatırını üstte tuttuk. Milletimizle ve milli iradenin sesi olan basın yayın kuruluşlarımızla omuz omuza hareket ederek, ülkemizde tarihi nitelikte pek çok demokratik kazanıma imza attık. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da medyamızla yükseltip, gençlerimize emanet edeceğiz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.