Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Ali Erbaş'tan kritik uyarı: Aile kurumu tehdit altında

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.05.2022 - 23:15, Güncelleme: 14.05.2022 - 23:15
 

Ali Erbaş'tan kritik uyarı: Aile kurumu tehdit altında

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, '5'inci Aile Forumu'nun açılışında 'Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak' konulu konferans verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Fark edilme ve beğenilme dürtüsünün kontrolünde oluşturulan sanal kimliklerle insanlar, sadece sanrıdan ibaret sayılabilecek dijital sosyalleşme biçimlerine mahkum edilmekte. Örften, maruftan, kadim değerlerden ve yerleşik davranış kalıplarından kopuşu beraberinde getiren bu durum, aile kurumunu ve ailevi değerleri ciddi anlamda erozyona uğratmakta" dedi. Erbaş, ailenin toplumun temeli olduğunu vurgulayarak, "Aile, toplumun temeli olmasının yanında, sevgi, saygı ve güvene dayalı bir hayat yaşamanın en büyük imkanıdır. Evlilik akdi ile kurulan aile, esasen dayanışma, yardımlaşma, emanet ve emniyet bilinci ekseninde bir hayat ortaklığını ve sosyal huzuru ifade etmekte. Bu önemli kurumun birtakım dış etkilere ve değişimlere açık olduğu da bir gerçektir. Örneğin 18'inci yüzyıldan itibaren sanayileşmeyle birlikte hızlıca kentleşen toplumlarda aile yapısı büyük bir dönüşüme maruz kalmıştır. Daha önce birkaç kuşağın bir arada olduğu aile örnekleri bu süreçle birlikte anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile dediğimiz yapıya bürünmüştür. Ülkemizde de durum farklı değildir" dedi. "Aile, yozlaşma tehdidi ile karşı karşıya kaldı" Erbaş, dijitalleşme ile ailenin dejenerasyon tehdidiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Teknolojinin ve dijital imkanların baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde kentleşmenin yerini her türlü sosyal yapıyı dönüşüme zorlayan küreselleşmenin aldığını görüyoruz. İletişimin ve kültürel etkileşimin küresel ölçekte yaşandığı bu çağda, geleneksel ve kültürel özgünlükler, farklılıklar ve değerler, alabildiğine sorgulanır hale gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak birçok sosyal yapı gibi aile de ciddi yozlaşma, dejenerasyon tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. İletişim ve etkileşimin bu denli küreselleştiği bir dünyada bütün değerleriyle aileyi korumanın hiç de kolay olmadığını kabul etmemiz gerekir. Hayatın her alanının internet teknolojilerinin etkisi altında kaldığı, zaman ve mekana dair sınırların kalktığı, sanal olan ile gerçek olan arasındaki çizginin neredeyse silindiği bir dünyada yaşıyoruz. Başta sosyal medya olmak üzere internet ve dijital dünya hem kültürel hem de toplumsal değişimleri alabildiğine hızlandırmakta. Algıların gerçeğe galip geldiği bu dünya, hızlıca kendi kültürünü oluşturmakta ve insanlığı büyük dönüşümlere zorlamaktadır" diye konuştu. "Bize düşen gençlerimizi doğru yönlendirmek" Erbaş, sosyal medya ve dijitalleşmenin, aile kurumunu ve ailevi değerleri erozyona uğrattığını kaydederek, "Dijital dünyanın öne çıkardığı hayat tarzının, hazla, hızla ve hırsla tüketim anlayışı üzerine kurgulandığını görüyoruz. Nitekim dijital mecralarda, özgürlük söylemleriyle bir taraftan bireyselleşme teşvik edilirken diğer yandan da bireyselleşmenin önünde engel olarak görülen aile kurumu ötelenmekte ve itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta. Fark edilme ve beğenilme dürtüsünün kontrolünde oluşturulan sanal kimliklerle insanlar, sadece sanrıdan ibaret sayılabilecek dijital sosyalleşme biçimlerine mahkum edilmekte. Örften, maruftan, kadim değerlerden ve yerleşik davranış kalıplarından kopuşu beraberinde getiren bu durum, aile kurumunu ve ailevi değerleri ciddi anlamda erozyona uğratmakta. Dijital dünyanın imkan ve risklerinden haberdar olmak ve bu alanla ilişkilerimizi sürekli güncel tutmak zorundayız. Çağın gerçekliklerine bigane kalma gibi bir lüksümüz olamaz çünkü bizim insana, hayata ve dünyaya dair bir gelecek tasavvurumuz var. Bizlere düşen ailemizi, gençlerimizi, çocuklarımızı bu süreçte doğru yönlendirmek. Onların tasavvur, istikamet ve istikballerini etki altına alan dijital mecralarda daha dikkatli olmalarını temin etmek" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, '5'inci Aile Forumu'nun açılışında 'Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak' konulu konferans verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Fark edilme ve beğenilme dürtüsünün kontrolünde oluşturulan sanal kimliklerle insanlar, sadece sanrıdan ibaret sayılabilecek dijital sosyalleşme biçimlerine mahkum edilmekte. Örften, maruftan, kadim değerlerden ve yerleşik davranış kalıplarından kopuşu beraberinde getiren bu durum, aile kurumunu ve ailevi değerleri ciddi anlamda erozyona uğratmakta" dedi.

Erbaş, ailenin toplumun temeli olduğunu vurgulayarak, "Aile, toplumun temeli olmasının yanında, sevgi, saygı ve güvene dayalı bir hayat yaşamanın en büyük imkanıdır. Evlilik akdi ile kurulan aile, esasen dayanışma, yardımlaşma, emanet ve emniyet bilinci ekseninde bir hayat ortaklığını ve sosyal huzuru ifade etmekte. Bu önemli kurumun birtakım dış etkilere ve değişimlere açık olduğu da bir gerçektir. Örneğin 18'inci yüzyıldan itibaren sanayileşmeyle birlikte hızlıca kentleşen toplumlarda aile yapısı büyük bir dönüşüme maruz kalmıştır. Daha önce birkaç kuşağın bir arada olduğu aile örnekleri bu süreçle birlikte anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile dediğimiz yapıya bürünmüştür. Ülkemizde de durum farklı değildir" dedi.

"Aile, yozlaşma tehdidi ile karşı karşıya kaldı"

Erbaş, dijitalleşme ile ailenin dejenerasyon tehdidiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Teknolojinin ve dijital imkanların baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde kentleşmenin yerini her türlü sosyal yapıyı dönüşüme zorlayan küreselleşmenin aldığını görüyoruz. İletişimin ve kültürel etkileşimin küresel ölçekte yaşandığı bu çağda, geleneksel ve kültürel özgünlükler, farklılıklar ve değerler, alabildiğine sorgulanır hale gelmiştir. Bunun bir sonucu olarak birçok sosyal yapı gibi aile de ciddi yozlaşma, dejenerasyon tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. İletişim ve etkileşimin bu denli küreselleştiği bir dünyada bütün değerleriyle aileyi korumanın hiç de kolay olmadığını kabul etmemiz gerekir. Hayatın her alanının internet teknolojilerinin etkisi altında kaldığı, zaman ve mekana dair sınırların kalktığı, sanal olan ile gerçek olan arasındaki çizginin neredeyse silindiği bir dünyada yaşıyoruz. Başta sosyal medya olmak üzere internet ve dijital dünya hem kültürel hem de toplumsal değişimleri alabildiğine hızlandırmakta. Algıların gerçeğe galip geldiği bu dünya, hızlıca kendi kültürünü oluşturmakta ve insanlığı büyük dönüşümlere zorlamaktadır" diye konuştu.

"Bize düşen gençlerimizi doğru yönlendirmek"

Erbaş, sosyal medya ve dijitalleşmenin, aile kurumunu ve ailevi değerleri erozyona uğrattığını kaydederek, "Dijital dünyanın öne çıkardığı hayat tarzının, hazla, hızla ve hırsla tüketim anlayışı üzerine kurgulandığını görüyoruz. Nitekim dijital mecralarda, özgürlük söylemleriyle bir taraftan bireyselleşme teşvik edilirken diğer yandan da bireyselleşmenin önünde engel olarak görülen aile kurumu ötelenmekte ve itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta. Fark edilme ve beğenilme dürtüsünün kontrolünde oluşturulan sanal kimliklerle insanlar, sadece sanrıdan ibaret sayılabilecek dijital sosyalleşme biçimlerine mahkum edilmekte. Örften, maruftan, kadim değerlerden ve yerleşik davranış kalıplarından kopuşu beraberinde getiren bu durum, aile kurumunu ve ailevi değerleri ciddi anlamda erozyona uğratmakta. Dijital dünyanın imkan ve risklerinden haberdar olmak ve bu alanla ilişkilerimizi sürekli güncel tutmak zorundayız. Çağın gerçekliklerine bigane kalma gibi bir lüksümüz olamaz çünkü bizim insana, hayata ve dünyaya dair bir gelecek tasavvurumuz var. Bizlere düşen ailemizi, gençlerimizi, çocuklarımızı bu süreçte doğru yönlendirmek. Onların tasavvur, istikamet ve istikballerini etki altına alan dijital mecralarda daha dikkatli olmalarını temin etmek" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.