Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Babam yaşasaydı, kime ne derdi?

Yaşam (Web Sitesi) - Web Sitesi | 29.10.2022 - 11:20, Güncelleme: 29.10.2022 - 11:20
 

Babam yaşasaydı, kime ne derdi?

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "Babam yaşasaydı, kime ne derdi?" başlıklı yazısı

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, gazetemiz Akit’in kurucusu, babası Ahmet Karahasanoğlu Amcamızı, ebediyete irtihalinin 25’inci sene-i devriyesinde hürmetle anarak gündemi değerlendirdi. Babamın vefatının üzerinden tam çeyrek asır geçmiş.. Dile kolay.. 25 koca yıl.. İlk saatlerinde, koskoca adam olduğunuz halde, “Şimdi ben babamsız nasıl yaşayacağım” dediğiniz, ama sonrasında gerçeği kabullenerek geçirdiğiniz 25 yıl. Babamın şahsında, tüm ölmüşlerimize Rahmet dileyerek.. Üç ay önce kaybettiğimiz ağabeyim Mustafa Karahasanoğlu’na rahmet dileğimle.. Kişiliğimin oluşmasında büyük katkıları olduğuna inandığım babamın, değişik kişilerin şiirlerinden, kıssalarından, günlük olaylar içinde eriterek bana, tüm aile bireylerine yaptığı nasihatlerden örnekler vereyim.. Babam yaşasaydı, bugün kime, ne derdi, bize aktardıklarından yola çıkarak tahminler yapayım, bu vesile ile anılarımızı tazelemiş olalım.. Her aktüel olay için, babamda bir kıssa, bir hikaye, bir şiir mutlaka var.. Nasihatleri direkt değil, aktardığı şiirin, kıssanın ana teması ile verir.. Günümüzün en çok tartışılan; milliyetçilik, ülkücülük iddiasında olup, bir yerlere ulaşamayacaklarını görünce, tüm söylemlerinin zıttı hareket tarzına evrilip, yılanlara sarılmayı çare olarak gören İyi Parti’nin, HDP ile aynı masaya oturmasına, rahmetli babam ne yorum yapardı? “Geçme namert köprüsünden, koy aparsın su seni, Yatma tilki gölgesinde, koy yesin aslan seni!” HDP’ye minnet ederek seçim kazanma, cumhurbaşkanlığı kazanma hayalinin peşinden koşan İyi Partililer, iyi düşünmeliler.. Seçim kazanacağız diye.. Tayyip Erdoğan’ı devireceğiz diye.. HDP ile işbirliği yapmak... Namert köprüsünden geçmeye benzer.. Tilki gölgesinde yatmaya benzer.. Çözüm sürecinden sonra AK Parti’ye saldıran HDP ile iş kotarmaya çalışmak, ısırıldığın delikten bir daha ısırılmak demektir.. Dolayısı ile, iktidara gelebilmek için, size yardımcı olacağına inandığınız, kolay geçiş sağlayacağına inandığınız, kendinize güvence gibi gördüğünüz o namert köprüsünden geçeceğinize..  Seçimi kaybetmeyi göze alın.. Tilkinin gölgesinde kendinizi emin hissedip, aldanacağınıza, kendi emeğinizle mücadele edin, başaramazsanız da, bırakın sizi yenen, sizi aldatacağı kesin olan tilki değil, bir aslan olsun.. ** AK Parti’den daha ayrılmadan, başka partilerin Cumhurbaşkanı adayları için çalışan, kapalı kapılar ardında görüşmeler yapan, hayatları boyunca mücadele ettikleri CHP ile ittifak yapıp, kendi liderine rakip aday çıkartmaya hazırlanan, sonrasında da “Ben şu makama niye gelmedim” diyerek başka yerlere savrulanlara şu nasihati ederdi: “Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni, Hilekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni” ** Laikçilerin, yasakçıların saldırıları karşısında dik duruşundan taviz veren, LGBTİ baskılarına boyun eğip inancımız gereği vazgeçilmez ilkelerimiz ile ilgili söylemini yumuşatmaya kalkışan bürokrat, siyasi kim olursa, onlara şu nasihati ederdi: “Dest-i âdâdan soğuk su içme, kandırmaz seni Korkma düşmandan ki âteş olsa yandırmaz seni, Müstakim ol ki Hazret-i Allâh utandırmaz seni!” ** Bugün oturdukları makamları, bulundukları konumu ilanihaye sürecekmiş gibi düşünüp, kendisini aldatan kim var ise.. Bürokratı, bakanı, savcısı, hakimi, genel müdürü, işadamı.. Onlara da veciz hatırlatması şu olurdu: “Mâl ü mülke olma mağrûr, deme var mı ben gibi? Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi!” ** Düne kadar aynı ideal çerçevesinde bir ekip halinde çalıştıkları için başarılı olan, bakanlık, başbakanlık dahil birçok dünyevi makamlara kolayca oturdukları halde, şimdi ekipten ayrılıp, “Her şeyi ben yaptım” diyerek ahkam kesenlere.. İsimlerini tek tek saymayayım. Şu nasihati yapardı: “Hakkın sillesinin sedası yoktur Bir vurursa, devası yoktur.” Bu ülkede başbakanlık, başbakan yardımcılığı yapmış isimler, “Ben olmasaydım, sen bir hiçtin” diyerek.. Kendilerine o makamları altın tepsi içinde sunan kadronun kurucusuna nankörlük ederlerse.. “Biz yaptık. Biz başardık. O ne yaptı ki?” derlerse.. Yaptıkları nankörlüğün sonucu, Cenab-ı hakkın gücüne gider.. Öyle bir başarısızlığa mahkum olurlar ki, “Eski başbakan, Eski bakan” sıfatları bile silinir, unutulur giderler.. ** İstanbul Sözleşmesi’nden başlayın, faiz, AB’a üyelik ve daha nice konuda taban tabana zıt görüşleri savunduğu CHP ile ittifak yaparak seçim kazanacağını sanan Saadet Partisi yöneticilerine tavsiyesi şu olurdu: “Sana senden gelir ancak; bir işte dâd lazımsa, Ümidin kes zaferden; gayriden imdâd lazımsa!” ** Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın şahsında. Suriyeli göçmenlere yönelik her türlü saldırıyı mübah gören İyi Partili, CHP’nin içindeki ulusalcı tiplere nasihati ise şu olurdu: “Kimseye bâkî değildir mülk-i dünyâ, sîm ü zer, Bir harâb olmuş kalbi tamir etmektir hüner. Buna fânî dünyâ derler, durmayıp dâim döner. Âdemoğlu bir fenerdir, âkıbet bir gün söner!” Hepimiz faniyiz. Dünya malı, altın ve gümüş hiçbirimiz için baki değildir.. Bir mazluma sahip çıkmak, kırılmış bir kalbi tamir etmek, işte ahirete götüreceğin hayır budur..  Suriyeli göçmenlere düşmanlık edenlere yine şu ikazı yapardı: “Zalimin rüşteini bir ah keser Mani-i rızk olanın rızkını Allah keser!” Mazlumun bir “ah”ı, insana neler yaşatır, bir bilsek.. Ve mazlum göçmenlere, “ah” dedirtmesek!  Bu imtihanı başarı ile geçsek.. Daha ne isteriz ki? ** Enflasyon idi.. Dövizde fiyat yükselişi idi.. ABD’nin kıskacı idi, AB’ın baskıları idi.. FETÖ’nün binbir hile ve tuzakları idi.. Tüm bunlar karşısında bunalan, en yakınındaki isimlerin Brütüs benzeri ihanetlerine karşı dertlenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a nasihati ne olurdu? “Hak tecelli eyleyince, her işi asan eder. Halk eder esbabını, bir lahzada ihsan eder.” Vakti saati geldiğinde, Cenab-ı Hak dilediğinde, tüm zorluklar ortadan kalkar, işler kolaylaşır.. Cenab-ı Hak sebeblerini yaratır, doğalgazı bulursun, yerli otomobili üretirsin, başka başka vesileler sayesinde.. Zorlukların hepsi, bir anda, güzelliklere tebdil olur.. Ümitsizliğe kapılma.. Bu vesile ile, tüm ölmüşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "Babam yaşasaydı, kime ne derdi?" başlıklı yazısı

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, gazetemiz Akit’in kurucusu, babası Ahmet Karahasanoğlu Amcamızı, ebediyete irtihalinin 25’inci sene-i devriyesinde hürmetle anarak gündemi değerlendirdi.

Babamın vefatının üzerinden tam çeyrek asır geçmiş..

Dile kolay..

25 koca yıl..

İlk saatlerinde, koskoca adam olduğunuz halde, “Şimdi ben babamsız nasıl yaşayacağım” dediğiniz, ama sonrasında gerçeği kabullenerek geçirdiğiniz 25 yıl.

Babamın şahsında, tüm ölmüşlerimize Rahmet dileyerek..

Üç ay önce kaybettiğimiz ağabeyim Mustafa Karahasanoğlu’na rahmet dileğimle..

Kişiliğimin oluşmasında büyük katkıları olduğuna inandığım babamın, değişik kişilerin şiirlerinden, kıssalarından, günlük olaylar içinde eriterek bana, tüm aile bireylerine yaptığı nasihatlerden örnekler vereyim..

Babam yaşasaydı, bugün kime, ne derdi, bize aktardıklarından yola çıkarak tahminler yapayım, bu vesile ile anılarımızı tazelemiş olalım..

Her aktüel olay için, babamda bir kıssa, bir hikaye, bir şiir mutlaka var..

Nasihatleri direkt değil, aktardığı şiirin, kıssanın ana teması ile verir..

Günümüzün en çok tartışılan; milliyetçilik, ülkücülük iddiasında olup, bir yerlere ulaşamayacaklarını görünce, tüm söylemlerinin zıttı hareket tarzına evrilip, yılanlara sarılmayı çare olarak gören İyi Parti’nin, HDP ile aynı masaya oturmasına, rahmetli babam ne yorum yapardı?

“Geçme namert köprüsünden, koy aparsın su seni,

Yatma tilki gölgesinde, koy yesin aslan seni!”

HDP’ye minnet ederek seçim kazanma, cumhurbaşkanlığı kazanma hayalinin peşinden koşan İyi Partililer, iyi düşünmeliler..

Seçim kazanacağız diye..

Tayyip Erdoğan’ı devireceğiz diye..

HDP ile işbirliği yapmak...

Namert köprüsünden geçmeye benzer.. Tilki gölgesinde yatmaya benzer.. Çözüm sürecinden sonra AK Parti’ye saldıran HDP ile iş kotarmaya çalışmak, ısırıldığın delikten bir daha ısırılmak demektir..

Dolayısı ile, iktidara gelebilmek için, size yardımcı olacağına inandığınız, kolay geçiş sağlayacağına inandığınız, kendinize güvence gibi gördüğünüz o namert köprüsünden geçeceğinize.. 

Seçimi kaybetmeyi göze alın.. Tilkinin gölgesinde kendinizi emin hissedip, aldanacağınıza, kendi emeğinizle mücadele edin, başaramazsanız da, bırakın sizi yenen, sizi aldatacağı kesin olan tilki değil, bir aslan olsun..

**

AK Parti’den daha ayrılmadan, başka partilerin Cumhurbaşkanı adayları için çalışan, kapalı kapılar ardında görüşmeler yapan, hayatları boyunca mücadele ettikleri CHP ile ittifak yapıp, kendi liderine rakip aday çıkartmaya hazırlanan, sonrasında da “Ben şu makama niye gelmedim” diyerek başka yerlere savrulanlara şu nasihati ederdi:

“Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni,

Hilekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni”

**

Laikçilerin, yasakçıların saldırıları karşısında dik duruşundan taviz veren, LGBTİ baskılarına boyun eğip inancımız gereği vazgeçilmez ilkelerimiz ile ilgili söylemini yumuşatmaya kalkışan bürokrat, siyasi kim olursa, onlara şu nasihati ederdi:

“Dest-i âdâdan soğuk su içme, kandırmaz seni

Korkma düşmandan ki âteş olsa yandırmaz seni,

Müstakim ol ki Hazret-i Allâh utandırmaz seni!”

**

Bugün oturdukları makamları, bulundukları konumu ilanihaye sürecekmiş gibi düşünüp, kendisini aldatan kim var ise.. Bürokratı, bakanı, savcısı, hakimi, genel müdürü, işadamı..

Onlara da veciz hatırlatması şu olurdu:

“Mâl ü mülke olma mağrûr, deme var mı ben gibi?

Bir muhâlif yel eser, savurur harman gibi!”

**

Düne kadar aynı ideal çerçevesinde bir ekip halinde çalıştıkları için başarılı olan, bakanlık, başbakanlık dahil birçok dünyevi makamlara kolayca oturdukları halde, şimdi ekipten ayrılıp, “Her şeyi ben yaptım” diyerek ahkam kesenlere..

İsimlerini tek tek saymayayım.

Şu nasihati yapardı:

“Hakkın sillesinin sedası yoktur

Bir vurursa, devası yoktur.”

Bu ülkede başbakanlık, başbakan yardımcılığı yapmış isimler, “Ben olmasaydım, sen bir hiçtin” diyerek..

Kendilerine o makamları altın tepsi içinde sunan kadronun kurucusuna nankörlük ederlerse..

“Biz yaptık. Biz başardık. O ne yaptı ki?” derlerse..

Yaptıkları nankörlüğün sonucu, Cenab-ı hakkın gücüne gider..

Öyle bir başarısızlığa mahkum olurlar ki, “Eski başbakan, Eski bakan” sıfatları bile silinir, unutulur giderler..

**

İstanbul Sözleşmesi’nden başlayın, faiz, AB’a üyelik ve daha nice konuda taban tabana zıt görüşleri savunduğu CHP ile ittifak yaparak seçim kazanacağını sanan Saadet Partisi yöneticilerine tavsiyesi şu olurdu:

“Sana senden gelir ancak; bir işte dâd lazımsa,

Ümidin kes zaferden; gayriden imdâd lazımsa!”

**

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın şahsında. Suriyeli göçmenlere yönelik her türlü saldırıyı mübah gören İyi Partili, CHP’nin içindeki ulusalcı tiplere nasihati ise şu olurdu:

“Kimseye bâkî değildir mülk-i dünyâ, sîm ü zer,

Bir harâb olmuş kalbi tamir etmektir hüner.

Buna fânî dünyâ derler, durmayıp dâim döner.

Âdemoğlu bir fenerdir, âkıbet bir gün söner!”

Hepimiz faniyiz. Dünya malı, altın ve gümüş hiçbirimiz için baki değildir.. Bir mazluma sahip çıkmak, kırılmış bir kalbi tamir etmek, işte ahirete götüreceğin hayır budur.. 

Suriyeli göçmenlere düşmanlık edenlere yine şu ikazı yapardı:

“Zalimin rüşteini bir ah keser

Mani-i rızk olanın rızkını Allah keser!”

Mazlumun bir “ah”ı, insana neler yaşatır, bir bilsek..

Ve mazlum göçmenlere, “ah” dedirtmesek! 

Bu imtihanı başarı ile geçsek.. Daha ne isteriz ki?

**

Enflasyon idi..

Dövizde fiyat yükselişi idi.. ABD’nin kıskacı idi, AB’ın baskıları idi.. FETÖ’nün binbir hile ve tuzakları idi..

Tüm bunlar karşısında bunalan, en yakınındaki isimlerin Brütüs benzeri ihanetlerine karşı dertlenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a nasihati ne olurdu?

“Hak tecelli eyleyince, her işi asan eder.

Halk eder esbabını, bir lahzada ihsan eder.”

Vakti saati geldiğinde, Cenab-ı Hak dilediğinde, tüm zorluklar ortadan kalkar, işler kolaylaşır.. Cenab-ı Hak sebeblerini yaratır, doğalgazı bulursun, yerli otomobili üretirsin, başka başka vesileler sayesinde.. Zorlukların hepsi, bir anda, güzelliklere tebdil olur.. Ümitsizliğe kapılma..

Bu vesile ile, tüm ölmüşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.