Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Bedeli çok ağır olabilir! Çocuklu aileler bu habere dikkat

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 14.08.2022 - 16:13, Güncelleme: 14.08.2022 - 16:13
 

Bedeli çok ağır olabilir! Çocuklu aileler bu habere dikkat

Çocuklardaki konuşma bozuklukları ve gecikmeleri konusunda aileleri uyaran uzmanlar, dil bozukluklarına dikkat çekti. Bu sorunun göz ardı edilmesi halinde çevresine kapalı şekilde büyüyen çocuklarda gelişim geriliklerinin arttığını belirten Psikolojik Danışman Zeynep Önder, "Çocuklar ismine tepki vermiyorsa, kelime çıktıları yoksa veya çevreye karşı duyarsız kalıyorsa o zaman ailenin harekete geçmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Çocukların ağızından çıkan ilk kelimeler ebeveynleri için paha biçilemez. Fakat çocukların erken yaşlardaki konuşma bozukluklarını ve gecikmelerini göz ardı etmek ve zamana yaymak, büyük risk oluşturuyor. Her çocuğun gelişim süreci farklılık gösterirken, ailelere büyük görevler düşüyor. Özellikle ebeveynlerin çocukları dikkatli bir şekilde takip etmesi gerekiyor. "Çocuk konuşmaya başladığında, tek kelimeyle bize birçok şeyi anlatmaya çalışıyor olabilir" Çocuklardaki konuşma bozukluğu ve geriliğin doğumdan itibaren takip edilmesi gerektiğini belirten Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden Psikolojik Danışman Zeynep Önder, "Bebek kendini ilk olarak ağlayarak ifade etmeye çalışır. İsteklerini ve ihtiyaçlarını ağlayarak çevresine anlatmaya çabalar. Daha sonrasında babıldama dönemi gelir 6-7 ay süren bu dönemde bebek hecelerle ses çıkarmaya başlar. Ortalama 1 yaşına geldiğinde ise kelime çıktıları vermeye başlar. Örneğin anne, baba, dede gibi sözcükler söyler. Çocuk konuşmaya başladığında aslında tek kelimeyle bize birçok şeyi anlatmaya çalışıyor olabilir. Eğer çocuk gelişimi normalinin dışında performans sergiliyorsa örneğin ismine tepki vermiyorsa, kelime çıktıları yoksa veya çevreye karşı duyarsız kalıyorsa o zaman ailenin harekete geçmesi gerekmektedir" dedi. Bebeklerin daha birkaç aylıkken annesinin sesini tanıyıp tepki verdiğini ifade eden Önder, "Çevresel faktörler bebeklerin ilgisini çekmeye başlar. Eğer çevresel faktörlere bebeklikten itibaren duyarsızsa ismine tepki vermiyorsa, hiçbir şekilde ailesi ve çevresi ile iletişime geçmiyorsa aileler dikkat etmelidir. Bebekler ortalama 1 yaş civarına geldiğinde hala daha kelime çıktısı yoksa ve çevreye ilgisizlik hala daha devem ediyorsa harekete geçmekte fayda var" diye konuştu. "Sağlık taraması ve özel eğitimin eş zamanlı olarak ilerlemesi gerekiyor" Çocuklarda dil bozukluğu tanısı konulduğundan itibaren, hem sağlık taramasının hem de özel eğitimin birlikte yapılması gerektiğinin altını çizen Önder, "Maalesef ki aileler genelde sağlık taramasından bebeklerini geçirip, özel eğitimi arka plana atıyor. Bu oldukça yanlış bir yaklaşımdır. Hem sağlık taraması hem de özel eğitimin eş zamanlı olarak ilerlemesi gerekir. Tanı aldıktan sonra özel eğitime başlamak, erken müdahaleyle, yoğun ve doğru eğitime oldukça önemli. Birey çevresi ile iletişim kuramadıkça, çevreye kapalı oldukça gelişim geriliği göstermeye başlar ve kendi gelişim yaşının oldukça gerisinde performans sergiler" şeklinde konuştu.
Çocuklardaki konuşma bozuklukları ve gecikmeleri konusunda aileleri uyaran uzmanlar, dil bozukluklarına dikkat çekti. Bu sorunun göz ardı edilmesi halinde çevresine kapalı şekilde büyüyen çocuklarda gelişim geriliklerinin arttığını belirten Psikolojik Danışman Zeynep Önder, "Çocuklar ismine tepki vermiyorsa, kelime çıktıları yoksa veya çevreye karşı duyarsız kalıyorsa o zaman ailenin harekete geçmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Çocukların ağızından çıkan ilk kelimeler ebeveynleri için paha biçilemez. Fakat çocukların erken yaşlardaki konuşma bozukluklarını ve gecikmelerini göz ardı etmek ve zamana yaymak, büyük risk oluşturuyor. Her çocuğun gelişim süreci farklılık gösterirken, ailelere büyük görevler düşüyor. Özellikle ebeveynlerin çocukları dikkatli bir şekilde takip etmesi gerekiyor.

"Çocuk konuşmaya başladığında, tek kelimeyle bize birçok şeyi anlatmaya çalışıyor olabilir"

Çocuklardaki konuşma bozukluğu ve geriliğin doğumdan itibaren takip edilmesi gerektiğini belirten Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden Psikolojik Danışman Zeynep Önder, "Bebek kendini ilk olarak ağlayarak ifade etmeye çalışır. İsteklerini ve ihtiyaçlarını ağlayarak çevresine anlatmaya çabalar. Daha sonrasında babıldama dönemi gelir 6-7 ay süren bu dönemde bebek hecelerle ses çıkarmaya başlar. Ortalama 1 yaşına geldiğinde ise kelime çıktıları vermeye başlar. Örneğin anne, baba, dede gibi sözcükler söyler. Çocuk konuşmaya başladığında aslında tek kelimeyle bize birçok şeyi anlatmaya çalışıyor olabilir. Eğer çocuk gelişimi normalinin dışında performans sergiliyorsa örneğin ismine tepki vermiyorsa, kelime çıktıları yoksa veya çevreye karşı duyarsız kalıyorsa o zaman ailenin harekete geçmesi gerekmektedir" dedi.

Bebeklerin daha birkaç aylıkken annesinin sesini tanıyıp tepki verdiğini ifade eden Önder, "Çevresel faktörler bebeklerin ilgisini çekmeye başlar. Eğer çevresel faktörlere bebeklikten itibaren duyarsızsa ismine tepki vermiyorsa, hiçbir şekilde ailesi ve çevresi ile iletişime geçmiyorsa aileler dikkat etmelidir. Bebekler ortalama 1 yaş civarına geldiğinde hala daha kelime çıktısı yoksa ve çevreye ilgisizlik hala daha devem ediyorsa harekete geçmekte fayda var" diye konuştu.

"Sağlık taraması ve özel eğitimin eş zamanlı olarak ilerlemesi gerekiyor"

Çocuklarda dil bozukluğu tanısı konulduğundan itibaren, hem sağlık taramasının hem de özel eğitimin birlikte yapılması gerektiğinin altını çizen Önder, "Maalesef ki aileler genelde sağlık taramasından bebeklerini geçirip, özel eğitimi arka plana atıyor. Bu oldukça yanlış bir yaklaşımdır. Hem sağlık taraması hem de özel eğitimin eş zamanlı olarak ilerlemesi gerekir. Tanı aldıktan sonra özel eğitime başlamak, erken müdahaleyle, yoğun ve doğru eğitime oldukça önemli. Birey çevresi ile iletişim kuramadıkça, çevreye kapalı oldukça gelişim geriliği göstermeye başlar ve kendi gelişim yaşının oldukça gerisinde performans sergiler" şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.