Bi bitmediniz gitti!

Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu'nun, "Bi bitmediniz gitti!" başlıklı yazısı... Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, daha önce de dile getirdiği, "AK Parti iktidar ama muktedir değil" görüşünü detaylandırdı. Karahasanoğlu'nun bugünkü yazısı... “AK Parti 21 yıldır iktidarda” imiş! Bunu hatırlatıp makineli tüfek gibi saydırıyorlar.. “Ne istiyorsanız yapıyorsunuz, siz kendinizi muhalefet mi sanıyorsunuz..” “Tek adam yönetimindeyiz. Bir kişinin iki dudağı arasından çıkanlar, itirazsız hayata geçiriliyor.”  “AK Parti şaşırdı, ‘Yeter söz milletin’ sloganı ile, 14 Mayıs seçimlerine gidiyor.. Oysa kendisi iktidarda..” Benzeri çıkışlarla, bir algı operasyonunu sürdürüyorlar.. Bugün hâlâ 12 Eylül darbe anayasasının yürürlükte olduğunu. Değiştirmek istenildiğinde, CHP’nin ayak sürtmesi sebebi ile değiştirilemediği, 2007, 2010 ve 2017’de olduğu gibi, ancak referandum ile bzı maddelerin değiştirilebildiğini gizliyorlar.. 12 Eylül darbesinin başfaili Kenan Evren’in, önce Yargıtay üyeliğine, sonra da Anayasa Mahkemesi üyeliğine getirdiği A. Necdet Sezer’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ziyaret edilip, destek aldığını gizliyorlar.. AK Parti için, başörtüyü serbest bırakmak istedi diye kapatma davası açıldığını ve kapatma şeklinde olmasa bile, hazine yardımının kesilmesi şeklinde mahkumiyet kararı aldığını gizliyorlar.. AK Parti, tek başına iktidarda imiş ve 21 yıldır her istediğini yapıyormuş.. Geçmişi boşverelim.. Asrın felaketi olarak kabul edilen Kahramanmaraş merkezli iki deprem sonrasında yaşanan gelişmeler çerçevesinde somut örnekle söyleyelim.. “AK Parti gerçekten tek başına iktidarda mı?” Halkın % 50’den fazla oyu ile Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Tayyip Erdoğan, gerçekten seçmene verdiği sözleri hayata geçirme açısından, özgür şekilde kararlar alabiliyorlar mu, kendisine engeller çıkartılmıyor mu? İstanbul Teknik Üniversitesi’nin resmi internet sitesinden yayınlanan bir bildiri hakkında soruşturma açılıp, Şehir Bölge Planlama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Funda Yirmibeşoğlu görevden alındı da, olaydan haberdar olduk.. Meğerse, asrın felaketi sonrasında, bir grup “Hani devlet nerede” diye depremzedeleri kışkırtırken.. Bir grup kurtarma çalışmalarını “Baraj patladı, herkes kaçsın, kendisini kurtarsın” diyerek, sekteye uğratırken.. Bir başka grup “Enkaz altında kalan kadınların bileziklerini gasbetmek isteyenler, kolları kesiyor” iftiralarını atarlarken.. Bir başka grup “Çadır yok”,diğeri “Konteyner yok”,bir başka diğeri “Çadırlara verilen elektrik için sayaç takıldı, para alınacak” yalanını yayarken. Bir başka grup, “Hatay’da 4 mahalle, Cumhurbaşkanı imzası ile, riskli alan olmaktan çıkarılmış” palavrasını atarak, gerçekte tam aksine Bakanlar Kurulu’nun riskli alan ilan ettiği altı mahalle, soldan çarklı  kesimlerin açtıkları davalarla riskli alan olmaktan çıkarılıp, depremde büyük kayıplara sebep olunduğu gerçeği gizlenirken,  Bir başka grup, depremzedelerin acilen kapalı mekanlara yerleştirilmesi için, yüz yüze eğitim yerine online eğitime geçme kararı alınıp, üniversite yurtlarına da muhtaç insanlar yerleştirildiğinde, “Üniversitelere kıymayın. Öğrencilerimizi mağdur etmeyin” diyerek, sanki online eğitim asla olmazmış, yüz yüze eğitimde sınıflar tıklım tıklım dolu imiş gibi algılar üriterlerken.. İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki bir grup profesör de, yanlarına araştırma görevlilerini de alarak, “Ne yapalım.. Ne yapalım.. Seçime 45 gün kala, ne yapalım da, Tayyip Erdoğan düşmanlığımızı gösterelim.. İktidara nasıl çakalım” diye uzun uzun düşünmüşler.. Ve sonunda, tek başına iktidar olduğu ileri sürülen AK Parti yönetiminin deprem bölgesinde yapılaşmayla ilgili Cumhurbaşkanı imzası ile 23 Şubat 2023 tarih ve 126 no ile yürürlüğe aldığı kararnameyi eleştiren bir bildiriyi, hem de üniversitenin resmi sitesinden yayınlamışlar.. Ne deniyor bildiride? Öncelikle başlığını vereyim: “İTÜ Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyeleri ve Yardımcılarının Ortak Bildirisi” İTÜ’nün ilgili bölümünün öğretim üyelerine baktım.  Benim tespitlerime göre, en az üç profesörün, bildiride imzası yok. Ama onlar, “ortak bildiri” diye yayınlıyorlar. Varsın yayınlasınlar.. Ama bildiride doğruları söylesinler.. Bildiride hangi cümleler yer alıyor, ona da bakalım: “ ‘Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ülkemiz yerleşmeleri ve kentleşmesinin geleceği konusunda endişe verici sonuçlar ortaya koyacağı yönündeki görüşümüzü kamuoyuyla paylaşmak isteriz.” “Tek başına iktidar” imiş. “% 52 oy alan ancak, ülkeyi yönetir” imiş.. “TBMM diye bir yasama organı var imiş. Ve bu yasama organı vasıtası ile millet kendini idare eder”miş.. Hepsi palavra.. Hepsi hikaye.. Seçime girse, 100 tane oyu bir yerde toplayamayacak olan sözümona profesör etiketli kişiler, halkın seçtiği cumhurbaşkanına posta koyuyorlar.. “Endişe verici sonuçlar” imiş.. Hadi ordan, CHP’nin harcına kürek sallayanlar..  Nasıl da utanmıyorlar.. “Her dediği kanun” imiş.. “Her istediğini yapıyor”muş.. “Kimse de itiraz edemiyor”muş.. O öğretim üyeleri, sıcak yataklarında uyurken, bu ülkenin Cumhurbaşkanı depremzedelerin ellerinden tutmak için bölgeye, ardı ardına defalarca gitti.. Hızlı şekilde kararları aldı.. Bunlara kalsa, 10 yılda planlarlar.. 20 yılda temel atarlar, 40 yılda da binayı yaparlar.. Bizler ya görürüz, ya göremeyiz. Depremzedeler de, yapılacak binalara ya girerler ya da torunlarına bırakırlar.. Hani endişelerini somut bazı bilgilerle destekleseler.. “Bilim insanlarına kulak vermek gerekir” deyip, dikkate alacağım.. Bildiriyi baştan aşağıya okumak üzere kendimi kilitlerken.. Daha ilk cümlede notumu veriyorum: “Bu kararname, kısa sürede deprem sonucu ortaya çıkan barınma ihtiyacına yanıt verme hedefine sahip olmasıyla, Türkiye’de köklü bir geçmişe sahip Şehir ve Bölge Planlama bilim alanı ve mesleğinin birikimlerini göz ardı etmekte, daha orta ve uzun vadede büyük sorunlara yol açabilecek bir nitelik taşımaktadır.” “Köklü geçmişe sahip” imişler.. “Mesleğin birikimleri” imiş.. Evet, Türkiye’nin halinden, sizin köklü geçmişinizi anlıyoruz.. “Şehirlerin planlaması” denilince, Avrupa’daki dümdüz yolları, ip gibi dizilmiş binaları, onun karşısında Türkiye’deki kargacık burgacık yolları görüyor, sizin köklü geçmişinize de not veriyoruz.. Şehirlerin olumsuz notlarının yanı sıra, nerede TOKİ yapılaşması var ise, orada “olumlu not” verilecek yapılaşma var.. Bu “köklü geçmişe sahibiz” diyenler de, işte o TOKİ konutlarına karşılar.. Şimdi gelin de, “AK Parti tek başına iktidar” deyin..  AK Parti tek başına iktidar olsa idi, bugün bu sözde bilim insanlarının yeri üniversite değil, rakip siyasi partinin arşiv servisleri olurdu..