Antalya gecelik bayan arkadaş izmir otele gelen bayan arkadaş Mersin eve gelen bayan

antalya escort yaşanmış sexs hikayeleri sexs hikayeler porno ozle

Isparta eşya depolama Kahramaraş eşya depolama Karabük eşya depolama Karaman eşya depolama Kars eşya depolama Kastamonu eşya depolama Kırıkkale eşya depolama Kırşehir eşya depolama Kilis eşya depolama Kütahya eşya depolama

Adana incall escort Alanya incall escort Anadolu yakası incall escort Ankara incall escort Antalya incall escort Ataköy incall escort Avcılar incall escort Avrupa yakası incall escort Bahçelievler incall escort Bahçeşehir incall escort Bakırköy incall escort Başiktaş incall escort Beylikdüzü incall escort Bodrum incall escort Bursa incall escort Denizli incall escort Diyarbakır incall escort Esenyurt incall escort Eskişehir incall escort Etiler incall escort Fatih incall escort Gazinatep incall escort Halkalı incall escort İstanbul incall escort İzmir incall escort İzmit incall escort Kadıköy incall escort Kayseri incall escort Kocaeli incall escort Konya incall escort Kurtköy incall escort Kuşadası incall escort Malatya incall escort Maltepe incall escort Mecidiyeköy incall escort Mersin incall escort Nişantaşı incall escort Pendik incall escort Muratpaşa incall escort Şirinevler incall escort Şişli incall escort Taksim incall escort, Ümraniye incall escort

Bilal Erdoğan: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde yaşamak benim için bir fırsat

Spor (Web Sitesi) - Web Sitesi | 28.04.2022 - 22:24, Güncelleme: 28.04.2022 - 22:24
 

Bilal Erdoğan: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde yaşamak benim için bir fırsat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu olmaktan gurur duyduğunu belirten Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde yaşamanın kendisi için bir fırsat olduğunu söyledi.

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, "Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı ben seçmedim. Ben gurur duyarım ayrı mesele. Onun ülkesinde, döneminde yaşamak benim için bir fırsat."  dedi. Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan oldu. Başkan Erdoğan; Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Kon TV Genel Müdürü Mustafa Tatlısu, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır ile Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı. "Yaptığımız işleri kültür ihyası diye özetleyebiliriz" Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “2 bin 500 çocuğa ulaşacağız. Burslu eğitim vereceğiz inşallah. Buradaki eğitimlerin yanında Türk Müziği eğitimi vereceğiz. Biz burada Türk müzik tarihinin zenginliğini çocuklarımıza kazandırmak istiyoruz. İstiyoruz ki yeni bestekarlar yetişsin, yeni icracılar yetişsin. İkinci sınıfta çocuklar enstrüman seçimi yapıyorlar. Ut, klasik kemençe, tambur, ney, kanun bu enstrümanları çocuklar hocalarıyla beraber oturup öğreniyorlar. Kültür Bakanlığı sanatçıları burada bizimle beraber. Çocuklarımız hakikaten kendi çaplarında beste yapabiliyorlar. Sanatçılar da burayı çok beğeniyorlar. Burası aslında bir okuldan çok bir kültür sanat müzesi. 13 tane hücre diyebileceğimiz müzik odamız var. Orada ayrı ayrı dersler alınabiliyor. Yaşayan kültürümüzü ihya etmek için çalışıyoruz. Yaptığımız işleri kültür ihyası diye özetleyebiliriz” ifadelerini kullandı. "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde yaşamak benim için bir fırsat" Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı ben seçmedim. Ben gurur duyarım ayrı mesele. Onun ülkesinde, döneminde yaşamak benim için bir fırsat. Vakıf insanı dediğiniz zaman bulunduğumuz yerden dikkat çekebilir miyim diye düşünüyorum. Biz ciddi bir vakıf medeniyetinin temsilcileriyiz. Bizler güçlendirilmesine yönelik, şeffaf olmaya yönelik neler yapabiliriz çalışmaları yapıyoruz. 51’e dayanan geleneğin mirasçılarıyız biz. İlim Yayma Cemiyeti olarak, biz tabi ki bu hizmetleri devam ettireceğiz. Bugün ulaştığımız öğrencinin vizyonu, iddiası, kalitesi 70 yıl öncesine kadar çok yükseklerde. Buraları kuran buralara emek veren insanlar; bu toprakları bize vatan yapan insanlar buralara özen göstermiş insanlar ve bu vakıfları kurmuşlar. Biz istemez miyiz en parlak çocuklarımız iyi yetişsinler. Dışarının da bilgisini alsınlar ama gelip ülkemizde yaşasınlar. Burada bizim ülkemize hizmet etsinler. Bizim vakıf olarak yapmaya çalıştığımız bunlar. Allah yardımcımız olsun, siyasetçi ailenin içinde olmaktan dolayı da birçok sorun oluyor. Kurumlarımız siyasi bir şekilde gösterilmeye çalışılıyor, siyasi hedef haline getiriliyor. Ama bizim işimiz siyaset değil” şeklinde konuştu. "Sivil toplumda hizmet eden, gençlere burs veren kim varsa başımızın tacıdır" Başkan Bilal Erdoğan, “Terörist; toplumla ilgili hayallerini, hedeflerini, amaçlarını kamu malına ve insanlara zarar vererek kumpaslar kuran kişilerdir. Sivil toplumda kendi uzmanlık alanındakiyle siyasete yön vermeye çalışabilir. Birlikler vardır, kooperatifler vardır. Kendi hedefi neyse siyaseti odur. Bizde eğitimle ilgili işler yapıyoruz. Siyasetle paylaşırız, kamuoyuna açıklarız. Gençlerle ilgili çalışmalarımız var. Toprağı vatan yapan değerler var. Niye bu Anadolu? Niye bu vatan? Niye bunları konuşuyoruz? Sanıyormuyuz ki bizi biz yapan şeylerden soyutlandığımız zaman burası vatan olmaya devam edecek. Sivil toplumu hedef alan terör eylemleri niye TÜGVA’yı hedef alıyor? ‘Burada Bilal Erdoğan’ın ilişkisi mi var? Dur ben oraya bir şey diyeyim’ diyerek burayı hedef alıp siyaset yapmaya çalışıyorlar. Sivil toplumda hizmet eden, gençlere burs veren kim varsa başımızın tacıdır” dedi. "Çocukların manipüle edilmesi ile ilgili batıda çok ciddi bir bombardıman var" TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “Gençlerimize burada Türk müziğinin aşağı yukarı 800’lü yıllara varan tarihi nasıl gelişmiş, nerelerden bu günlere gelmiş, anlatılıyor. Bu müzeye gelen çocuk, müzeyi gördüğü zaman bizim Türk sanat müziği deyip yüzüne bakmadığımız şey ne kadar zenginmiş diyerek etkileniyor. Bizim kontrolümüzün üzerinde çok baskın olan Batının kamuoyu üzerindeki etkileri en çok çocukları hedef alıyor zaten. Her şeyde kendi kültürel öğelerini çocuklara veriyor. Çocuk onlardan etkilendiği için Batının müziğine akıyor. Lisedeki çocuk ‘tabi ki Batı gelişmiş, onların sanatı bizden iyi’ diye düşünüyor. Biz bir zenginliğin mirasçılarıyız. Okursun, öğrenirsin, geçersin. İslam dünyasının önemli noktasındaki Anadolu ve namzet önemlidir. Gençler bunu görüyorlar. Gençler bunu görünce medeniyet ihyasını görünce bağlanıyorlar. Ben gençliğimizin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Son 300-400 yılda böyle bir nesil Anadolu’da olmamıştır. Bu nesil Türkiye’nin 21. yüzyıla damgasını verecek nesildir. Bu çocukların manipüle edilmesi ile ilgili Batıda çok ciddi bir bombardıman var. Ben gençlerden çok ümitliyim” diye konuştu. "Herkes eski kültürlerin kaybolmasının insanlık için kayıp olduğunun farkında" Erdoğan, “2012 yılında okçular vakfında başladığımız çalışmayla biz geleneksel okçulukla başladık. Bu geleneksel okçuluğu yaparken 2015 yılında Kırgızistan’dan bir ekip geldi. Dediler ki, ‘Biz bir Dünya Etnospor Federasyonu kuralım siz başına gelin.’ Benim buna sahip çıkmamdaki şey kültürel ihya oldu. Federasyonun hedefi dünyadaki büyün sporların ihyası. Dünyadaki bütün sporların var olmalarını tetiklemeye çalışıyoruz. Onların da kendi kültürleri var. Büyük spor endüstrisi karşısında yaşayamadılar. Cirit’imizi kıl payı kurtardık. Geleneksel okçuluğumuzu uçurumun kenarından aldık. Federasyon kuruldu. 5 binin üzerinde lisanslı sporcuya ulaştık. İlk 20 içine girdik. Araya salgının girmesi 2 sene etkinlik yapmamızda önemli düşüş oldu. İnsanlar ilk defa bazı sporları bizimle gördü. Yağlı güreşlerimiz inanılmaz bir trendde. 65 federasyon kuruldu. Bunların içinde 1 tane geleneksel spor vardı. Şimdi 4 tane oldu geleneksel spor dalı. Artık Batı medeniyetinin bayrağı başkasına devredeceği bir döneme giriyoruz. Avrupa’dan dahil üyelerimiz var. Herkes eski kültürlerin kaybolmasının insanlık için kayıp olduğunun farkında. Normalde stadyumlar, kapalı spor salonları büyük yatırımlar. Ama geleneksel spor tesisleri öyle değil. Biz burada ahşaba önem veriyoruz. Bize bir yeşil alan lazım, bir salon lazım. Kolay yapılıyor” diye ifade etti. "Bizim kültür tarihimizin büyük zenginliği var" Batı'da artık aile mefhumunun yok olmaya başladığını söyleyen Erdoğan, "Dünya gerçekten yeni bir medeniyet, yeni bir hayat, sosyal yapılanma anlayışına muhtaç. Bununla ilgili bizim kültür tarihimizin büyük zenginliği var. Daha çok insanın bununla ilgili duyarlılık oluşturmasını sağlamak için bir araç” dedi. "Benim devletle işim yok" Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Tabi ki zaman zaman kendimi şöyle teselli ediyorum ‘kişi kişiyi kendi gibi bilir’ derler. Medya diye bir şey var. Magazin diye bir şey var. Allah tecessüsü yasaklıyor bize. Gizliyi araştırmak, başka insanlara haddinin ötesinde ilgi göstermek diye. İnsanlarda bu var. İnsanlar Cumhurbaşkanının ailesini, oğlunu konuşurlar. İngiltere Kraliyet ailesini herkes konuşuyor. Ben ilk gelirime lise son sınıftayken başladım. Orada bir süre çalıştım. O zaman biz kat sayı mağduru olduğumuz için okulu asıyorduk o zaman şantiyeye gidiyorduk. Amerika’ya gittim sonra. Orada para kazanmak için değil ama çeşitli aktiviteler yaptım. Dünya Bankası’nda 2 yıl çalıştım. Doktoraya başladığımda asistanlık yaptım. Ders asistanlığı yaptım. Bunun üzerine de dövizle askerlik yapma hakkı elde ettim. Bunu da yaptım. 3 yıldan fazla yurt dışından fazla çalışan kişilere tanınan bir hak. Bunu sordum da; ben başbakanın oğluyum. Gidip askerlik yapsam uygun olur mu diye. Dediler bu hak kimde olsa kullanır. Sonrasında bir lokanta işine girdik lisedeki arkadaşlarımla birlikte. Bugün benim mal varlığımdaki ekonomik durumum iyidir. Benim devletle işim yok. Kendi işim restoran işidir. Aile üyeleri olarak inşaat işleri olan devletle işi olmayan, ihaleye girmeyen yerimiz var. Bu şekilde hamt olsun kendimize gelecek gelirlerimiz var. Benim gıda ilerindeki ortaklarım bu işleri takip eder. Zamanımın çoğu vakıf işleriyle uğraşmakla geçiyor” ifadelerine yer verdi. "2008 - 2009 krizi henüz bitmedi" TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Erdoğan, “Krizler sürekli devam ediyor. Tabirimi maruz görün; Kaşarlandı diyorlar, dirençli diyorlar. Özellikle 2008-2009 krizi aslında 1929 büyük buhranından beri yaşanan en büyük kriz. Aslında 2008 - 2009 krizi henüz bitmedi. O kriz sürüyor. Salgın geldi krizi besledi, savaş geldi krizi besledi. Dünya yapısal sorun olduğu için krizlerden kurtulamıyor. Bir sürü birlik kurulmuş. Şimdi Birleşmiş Milletler bir karar alamıyor, sorunları çözemiyor. UNESCO’dan Dünya Ticaret Örgütü’ne kadar hepsinin temelleri çatırdıyor. Türkiye’de özellikle savaş devreye girince enerji maliyetlerinden ötürü etkilendik. Türkiye geçen sene sübvansiyon yaptı. Sübvansiyon yapıldığı zaman da vatandaş anlamıyor. Bu böyle gitmeyecek dedi ‘vatandaşa biz bunu yansıtacağız’ dedi. Buna vatandaşın tepki göstermesi gayet normal. Bu yaşadığımız ekonomik kriz ve devamının Türkiye için bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Bu fırsattan biz Türkiye olarak güçlenerek çıkabiliriz. Nedir? Başımızdaki iktidarın bunları çözebilecek, geçmiştede çözmüş olması. Güçlü bir lider olması, kriz döneminde başarmış bir liderimiz olması. Bu olsaydı bizim de boştu zaten. Allah’ın izniyle Tayyip Erdoğan kimsenin açta açıkta kalmasına müsaade edecek bir lider değil. Ben bunu oğlu olarak söylüyorum. Nasıl ki salgın döneminde vatandaşlara yardımlarda bulundu. Diğer ülkeler ekonomilerini soğutma yçnünde ilerlerken Türkiye ihracat yönünde ilerliyor. Bir geri çekilme, sonrasında atak evresine gidileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. "Gençlerimiz iddia sahibi Türkiye'yi tercih ediyor" Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Erdoğan, “Daha çok sorumluluk yüklüyr. Bunu hangi gence sorsan zorluk der. Rahat olmak ister, kimsenin tanımamasını, bilmemesini ister. Biz hep tanınarak yaşadık. Ben Tayyip Erdoğan’ın oğlu olduğum için değil, onun döneminde yaşadığım için şanslı hissediyorum kendimi. Siyaset; bir ülkenin önünün açılması demek. Gençler bu anlamda çok şanslı. Gençler yurt dışına gitmek görmek, gezmek ve işe girmek istiyorlar. Bir genç bana geçen gün dedi ki ‘gönderin gitsin görsünler, öyle geri gelsinler.’ Sanıyormusunuz ki Almanya’da 3 bin Euro kazanan biri burada 50 bin lirayla yaşayan gibi yaşıyor mu? burada 50 bin lira olan geliri zengin. Ama orada 3 bin Euro alan kişi zorla geçiniyor belki de. Bir gencimiz gitsin, Amerika’da tam burs kazanacak şekilde başarı yaptın, gelsin ülkesine hizmet etsin Selçuk Bayraktar’lar gibi, ülkemize hizmet etsin. Sosyal bilimlerde ciddi bir literatürümüz var aslında. Osmanlı döneminden bugüne çevrilmeyen halen okunmayanlar var. Osmanlı bu Batılılaşmayı nasıl yaşamadı? O gün ki şartları bizim bilmemiz var. Gençlerimiz iddia sahibi Türkiye’yi tercih ediyor” şeklinde konuştu. “Gençler telefonla tanıştıktan sonra özgür olduğunu düşünüyor" Başkan Bilal Erdoğan, “Bugünün gençlerine ver sorumluluğu, ver imkanı her şeyi yapıyor. Bu bir imtihan dönemi gençlik için. Dünya tarihinde iletişim ilk defa nüfus ediyor bireylere. Gençler telefonla tanıştıktan sonra özgür olduğunu düşünürken köle oldurtmaya çalışıyorlar, bunu anlasalar yeter. Biz dinamizmi yapma, etme diyerek durdurmaya çalışırsak, unutun 22. yüzyılın gelişen ülkesini. Türk dünyası Sovyetlerin dağılmasından bu yana birbiriyle irtibatlı. Dolayısıyla dünya göçebe oyunları Eylül ayının sonunda İznik’te gerçekleştirilecek. 80 civarında ülkenin katıldığı bir oyun olacak. Ülkeler arası hukuku geliştirmede bu oyunlar güzel bir rol oynadı. Oynamaya da devam edecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu olmaktan gurur duyduğunu belirten Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde yaşamanın kendisi için bir fırsat olduğunu söyledi.

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, "Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı ben seçmedim. Ben gurur duyarım ayrı mesele. Onun ülkesinde, döneminde yaşamak benim için bir fırsat."  dedi.

Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan oldu.

Başkan Erdoğan; Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Kon TV Genel Müdürü Mustafa Tatlısu, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır ile Kanal Fırat ve Kanal E Televizyonları Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı.

"Yaptığımız işleri kültür ihyası diye özetleyebiliriz"

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “2 bin 500 çocuğa ulaşacağız. Burslu eğitim vereceğiz inşallah. Buradaki eğitimlerin yanında Türk Müziği eğitimi vereceğiz. Biz burada Türk müzik tarihinin zenginliğini çocuklarımıza kazandırmak istiyoruz. İstiyoruz ki yeni bestekarlar yetişsin, yeni icracılar yetişsin. İkinci sınıfta çocuklar enstrüman seçimi yapıyorlar. Ut, klasik kemençe, tambur, ney, kanun bu enstrümanları çocuklar hocalarıyla beraber oturup öğreniyorlar. Kültür Bakanlığı sanatçıları burada bizimle beraber. Çocuklarımız hakikaten kendi çaplarında beste yapabiliyorlar. Sanatçılar da burayı çok beğeniyorlar. Burası aslında bir okuldan çok bir kültür sanat müzesi. 13 tane hücre diyebileceğimiz müzik odamız var. Orada ayrı ayrı dersler alınabiliyor. Yaşayan kültürümüzü ihya etmek için çalışıyoruz. Yaptığımız işleri kültür ihyası diye özetleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın döneminde yaşamak benim için bir fırsat"

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Türkiye’nin Cumhurbaşkanı'nın oğlu olmayı ben seçmedim. Ben gurur duyarım ayrı mesele. Onun ülkesinde, döneminde yaşamak benim için bir fırsat. Vakıf insanı dediğiniz zaman bulunduğumuz yerden dikkat çekebilir miyim diye düşünüyorum. Biz ciddi bir vakıf medeniyetinin temsilcileriyiz. Bizler güçlendirilmesine yönelik, şeffaf olmaya yönelik neler yapabiliriz çalışmaları yapıyoruz. 51’e dayanan geleneğin mirasçılarıyız biz. İlim Yayma Cemiyeti olarak, biz tabi ki bu hizmetleri devam ettireceğiz.

Bugün ulaştığımız öğrencinin vizyonu, iddiası, kalitesi 70 yıl öncesine kadar çok yükseklerde. Buraları kuran buralara emek veren insanlar; bu toprakları bize vatan yapan insanlar buralara özen göstermiş insanlar ve bu vakıfları kurmuşlar. Biz istemez miyiz en parlak çocuklarımız iyi yetişsinler. Dışarının da bilgisini alsınlar ama gelip ülkemizde yaşasınlar. Burada bizim ülkemize hizmet etsinler. Bizim vakıf olarak yapmaya çalıştığımız bunlar. Allah yardımcımız olsun, siyasetçi ailenin içinde olmaktan dolayı da birçok sorun oluyor. Kurumlarımız siyasi bir şekilde gösterilmeye çalışılıyor, siyasi hedef haline getiriliyor. Ama bizim işimiz siyaset değil” şeklinde konuştu.

"Sivil toplumda hizmet eden, gençlere burs veren kim varsa başımızın tacıdır"

Başkan Bilal Erdoğan, “Terörist; toplumla ilgili hayallerini, hedeflerini, amaçlarını kamu malına ve insanlara zarar vererek kumpaslar kuran kişilerdir. Sivil toplumda kendi uzmanlık alanındakiyle siyasete yön vermeye çalışabilir. Birlikler vardır, kooperatifler vardır. Kendi hedefi neyse siyaseti odur. Bizde eğitimle ilgili işler yapıyoruz. Siyasetle paylaşırız, kamuoyuna açıklarız. Gençlerle ilgili çalışmalarımız var. Toprağı vatan yapan değerler var. Niye bu Anadolu? Niye bu vatan? Niye bunları konuşuyoruz? Sanıyormuyuz ki bizi biz yapan şeylerden soyutlandığımız zaman burası vatan olmaya devam edecek. Sivil toplumu hedef alan terör eylemleri niye TÜGVA’yı hedef alıyor? ‘Burada Bilal Erdoğan’ın ilişkisi mi var? Dur ben oraya bir şey diyeyim’ diyerek burayı hedef alıp siyaset yapmaya çalışıyorlar. Sivil toplumda hizmet eden, gençlere burs veren kim varsa başımızın tacıdır” dedi.

"Çocukların manipüle edilmesi ile ilgili batıda çok ciddi bir bombardıman var"

TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “Gençlerimize burada Türk müziğinin aşağı yukarı 800’lü yıllara varan tarihi nasıl gelişmiş, nerelerden bu günlere gelmiş, anlatılıyor. Bu müzeye gelen çocuk, müzeyi gördüğü zaman bizim Türk sanat müziği deyip yüzüne bakmadığımız şey ne kadar zenginmiş diyerek etkileniyor. Bizim kontrolümüzün üzerinde çok baskın olan Batının kamuoyu üzerindeki etkileri en çok çocukları hedef alıyor zaten. Her şeyde kendi kültürel öğelerini çocuklara veriyor. Çocuk onlardan etkilendiği için Batının müziğine akıyor.

Lisedeki çocuk ‘tabi ki Batı gelişmiş, onların sanatı bizden iyi’ diye düşünüyor. Biz bir zenginliğin mirasçılarıyız. Okursun, öğrenirsin, geçersin. İslam dünyasının önemli noktasındaki Anadolu ve namzet önemlidir. Gençler bunu görüyorlar. Gençler bunu görünce medeniyet ihyasını görünce bağlanıyorlar. Ben gençliğimizin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Son 300-400 yılda böyle bir nesil Anadolu’da olmamıştır. Bu nesil Türkiye’nin 21. yüzyıla damgasını verecek nesildir. Bu çocukların manipüle edilmesi ile ilgili Batıda çok ciddi bir bombardıman var. Ben gençlerden çok ümitliyim” diye konuştu.

"Herkes eski kültürlerin kaybolmasının insanlık için kayıp olduğunun farkında"

Erdoğan, “2012 yılında okçular vakfında başladığımız çalışmayla biz geleneksel okçulukla başladık. Bu geleneksel okçuluğu yaparken 2015 yılında Kırgızistan’dan bir ekip geldi. Dediler ki, ‘Biz bir Dünya Etnospor Federasyonu kuralım siz başına gelin.’ Benim buna sahip çıkmamdaki şey kültürel ihya oldu. Federasyonun hedefi dünyadaki büyün sporların ihyası. Dünyadaki bütün sporların var olmalarını tetiklemeye çalışıyoruz. Onların da kendi kültürleri var. Büyük spor endüstrisi karşısında yaşayamadılar.

Cirit’imizi kıl payı kurtardık. Geleneksel okçuluğumuzu uçurumun kenarından aldık. Federasyon kuruldu. 5 binin üzerinde lisanslı sporcuya ulaştık. İlk 20 içine girdik. Araya salgının girmesi 2 sene etkinlik yapmamızda önemli düşüş oldu. İnsanlar ilk defa bazı sporları bizimle gördü. Yağlı güreşlerimiz inanılmaz bir trendde. 65 federasyon kuruldu. Bunların içinde 1 tane geleneksel spor vardı. Şimdi 4 tane oldu geleneksel spor dalı. Artık Batı medeniyetinin bayrağı başkasına devredeceği bir döneme giriyoruz. Avrupa’dan dahil üyelerimiz var. Herkes eski kültürlerin kaybolmasının insanlık için kayıp olduğunun farkında. Normalde stadyumlar, kapalı spor salonları büyük yatırımlar. Ama geleneksel spor tesisleri öyle değil. Biz burada ahşaba önem veriyoruz. Bize bir yeşil alan lazım, bir salon lazım. Kolay yapılıyor” diye ifade etti.

"Bizim kültür tarihimizin büyük zenginliği var"

Batı'da artık aile mefhumunun yok olmaya başladığını söyleyen Erdoğan, "Dünya gerçekten yeni bir medeniyet, yeni bir hayat, sosyal yapılanma anlayışına muhtaç. Bununla ilgili bizim kültür tarihimizin büyük zenginliği var. Daha çok insanın bununla ilgili duyarlılık oluşturmasını sağlamak için bir araç” dedi.

"Benim devletle işim yok"

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Tabi ki zaman zaman kendimi şöyle teselli ediyorum ‘kişi kişiyi kendi gibi bilir’ derler. Medya diye bir şey var. Magazin diye bir şey var. Allah tecessüsü yasaklıyor bize. Gizliyi araştırmak, başka insanlara haddinin ötesinde ilgi göstermek diye. İnsanlarda bu var. İnsanlar Cumhurbaşkanının ailesini, oğlunu konuşurlar. İngiltere Kraliyet ailesini herkes konuşuyor. Ben ilk gelirime lise son sınıftayken başladım. Orada bir süre çalıştım. O zaman biz kat sayı mağduru olduğumuz için okulu asıyorduk o zaman şantiyeye gidiyorduk. Amerika’ya gittim sonra. Orada para kazanmak için değil ama çeşitli aktiviteler yaptım.

Dünya Bankası’nda 2 yıl çalıştım. Doktoraya başladığımda asistanlık yaptım. Ders asistanlığı yaptım. Bunun üzerine de dövizle askerlik yapma hakkı elde ettim. Bunu da yaptım. 3 yıldan fazla yurt dışından fazla çalışan kişilere tanınan bir hak. Bunu sordum da; ben başbakanın oğluyum. Gidip askerlik yapsam uygun olur mu diye. Dediler bu hak kimde olsa kullanır. Sonrasında bir lokanta işine girdik lisedeki arkadaşlarımla birlikte. Bugün benim mal varlığımdaki ekonomik durumum iyidir. Benim devletle işim yok. Kendi işim restoran işidir. Aile üyeleri olarak inşaat işleri olan devletle işi olmayan, ihaleye girmeyen yerimiz var. Bu şekilde hamt olsun kendimize gelecek gelirlerimiz var. Benim gıda ilerindeki ortaklarım bu işleri takip eder. Zamanımın çoğu vakıf işleriyle uğraşmakla geçiyor” ifadelerine yer verdi.

"2008 - 2009 krizi henüz bitmedi"

TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Erdoğan, “Krizler sürekli devam ediyor. Tabirimi maruz görün; Kaşarlandı diyorlar, dirençli diyorlar. Özellikle 2008-2009 krizi aslında 1929 büyük buhranından beri yaşanan en büyük kriz. Aslında 2008 - 2009 krizi henüz bitmedi. O kriz sürüyor. Salgın geldi krizi besledi, savaş geldi krizi besledi. Dünya yapısal sorun olduğu için krizlerden kurtulamıyor. Bir sürü birlik kurulmuş. Şimdi Birleşmiş Milletler bir karar alamıyor, sorunları çözemiyor. UNESCO’dan Dünya Ticaret Örgütü’ne kadar hepsinin temelleri çatırdıyor. Türkiye’de özellikle savaş devreye girince enerji maliyetlerinden ötürü etkilendik. Türkiye geçen sene sübvansiyon yaptı. Sübvansiyon yapıldığı zaman da vatandaş anlamıyor. Bu böyle gitmeyecek dedi ‘vatandaşa biz bunu yansıtacağız’ dedi. Buna vatandaşın tepki göstermesi gayet normal. Bu yaşadığımız ekonomik kriz ve devamının Türkiye için bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Bu fırsattan biz Türkiye olarak güçlenerek çıkabiliriz. Nedir? Başımızdaki iktidarın bunları çözebilecek, geçmiştede çözmüş olması. Güçlü bir lider olması, kriz döneminde başarmış bir liderimiz olması. Bu olsaydı bizim de boştu zaten. Allah’ın izniyle Tayyip Erdoğan kimsenin açta açıkta kalmasına müsaade edecek bir lider değil. Ben bunu oğlu olarak söylüyorum. Nasıl ki salgın döneminde vatandaşlara yardımlarda bulundu. Diğer ülkeler ekonomilerini soğutma yçnünde ilerlerken Türkiye ihracat yönünde ilerliyor. Bir geri çekilme, sonrasında atak evresine gidileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

"Gençlerimiz iddia sahibi Türkiye'yi tercih ediyor"

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Erdoğan, “Daha çok sorumluluk yüklüyr. Bunu hangi gence sorsan zorluk der. Rahat olmak ister, kimsenin tanımamasını, bilmemesini ister. Biz hep tanınarak yaşadık. Ben Tayyip Erdoğan’ın oğlu olduğum için değil, onun döneminde yaşadığım için şanslı hissediyorum kendimi. Siyaset; bir ülkenin önünün açılması demek. Gençler bu anlamda çok şanslı. Gençler yurt dışına gitmek görmek, gezmek ve işe girmek istiyorlar. Bir genç bana geçen gün dedi ki ‘gönderin gitsin görsünler, öyle geri gelsinler.’ Sanıyormusunuz ki Almanya’da 3 bin Euro kazanan biri burada 50 bin lirayla yaşayan gibi yaşıyor mu? burada 50 bin lira olan geliri zengin. Ama orada 3 bin Euro alan kişi zorla geçiniyor belki de. Bir gencimiz gitsin, Amerika’da tam burs kazanacak şekilde başarı yaptın, gelsin ülkesine hizmet etsin Selçuk Bayraktar’lar gibi, ülkemize hizmet etsin. Sosyal bilimlerde ciddi bir literatürümüz var aslında. Osmanlı döneminden bugüne çevrilmeyen halen okunmayanlar var. Osmanlı bu Batılılaşmayı nasıl yaşamadı? O gün ki şartları bizim bilmemiz var. Gençlerimiz iddia sahibi Türkiye’yi tercih ediyor” şeklinde konuştu.

“Gençler telefonla tanıştıktan sonra özgür olduğunu düşünüyor"

Başkan Bilal Erdoğan, “Bugünün gençlerine ver sorumluluğu, ver imkanı her şeyi yapıyor. Bu bir imtihan dönemi gençlik için. Dünya tarihinde iletişim ilk defa nüfus ediyor bireylere. Gençler telefonla tanıştıktan sonra özgür olduğunu düşünürken köle oldurtmaya çalışıyorlar, bunu anlasalar yeter. Biz dinamizmi yapma, etme diyerek durdurmaya çalışırsak, unutun 22. yüzyılın gelişen ülkesini. Türk dünyası Sovyetlerin dağılmasından bu yana birbiriyle irtibatlı. Dolayısıyla dünya göçebe oyunları Eylül ayının sonunda İznik’te gerçekleştirilecek. 80 civarında ülkenin katıldığı bir oyun olacak. Ülkeler arası hukuku geliştirmede bu oyunlar güzel bir rol oynadı. Oynamaya da devam edecek” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (3 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mehmet Türkan
(29.04.2022 00:27 - #354)
Zaten bu ülke Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan ailesine çalışıyor siz rahat edin diye Allah büyük tür
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Türkan
(29.04.2022 00:27 - #355)
Zaten bu ülke Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan ailesine çalışıyor siz rahat edin diye Allah büyük tür
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Türkan
(29.04.2022 00:30 - #356)
Bu ülkede siz rahat edin diye biz çalışıyor uz Erdoğan ailesine
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve birebirhaber.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.